Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın “Arda Turan ve Sosyal Medya” başlıklı yazısı;

Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Hollandalı futbol efsanesi Johan Cruyff, bir röportajında şunları söylemişti; “Barcelona’da işin oyun kısmı kadar futbolcuların mental duruşları da çok önemlidir. Takımın yıldız oyuncularına baktığımda her biri normal insan görüntüsü veriyor. Aşırılığa kaçan yok. Kazandıkları başarılara rağmen davranışlarında en ufak bir değişiklik gözükmüyor. Her birinin ayağı yere sağlam basıyor.” (1) Profesyonel sporcunun işi yani sporculuk yaşamı onun mesleğidir ve hayatını spor faaliyetine göre düzenlemek zorundadır. Normal bir insanın iş yani çalışma mesaisi ne ise profesyonel bir sporcunun da odur. Profesyonel sporcunun çalışma yerleri yani iş yerleri kulüpleridir. Yaptıkları antrenman, işlerinin bir parçasıdır ve verim elde etmek içindir. Bu verim, spor sahalarındaki müsabakalarla anlam kazanır ve yine işleriyle ilgilidir. Profesyonel sporcudan beklenen sadece kendi branşında ustaca davranışlar sergilemesi, sporu duyarlı, dürüst ve sorumluluk duyarak kitlelere sunabilmesidir (2). Bu kitlelere sunma boyutunda sporcu, duygu ve düşüncelerini insanlara aktarırken sosyal medyayı da kullanmaktadır.

Ülkemizin son zamanlarda yetiştirdiği en yetenekli, en kariyerli ve en popüler futbolcusu olan Arda Turan, Barcelona’da zor günler yaşıyor ve İspanyol basını tarafından gönderilmesi tartışılıyor. İşte bu aşamada Arda, sosyal medyada kendisi hakkında yorum yapan birisini tehdit etti ve bu durum ülkemizin spor gündeminde yer edindi. Bu olay, Arda Turan’ın Barcelona’daki durumu ile ilgili olarak can sıkıntısı yaşadığını ve mental desteğe ihtiyacı olduğunu da net olarak göstermektedir.

Sosyal medya; zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın, tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim şeklidir. Sosyal medya platformlarında insanlarla buluşur ve iletişimde bulunursunuz. İnsanlara yardım eder, yardım alır, sorularına cevap verir ve kendi sorularınızı sorarsınız (3). İşte böyle bir ortamda her yaş grubundan, her zeka sınıfından ve her zihniyetten insanla karşılaşmanız mümkündür. Bu nedenle sosyal medya kullanan her profesyonel sporcu, “incinme ve zarar görme” arasındaki farkı bilmelidir. Çünkü insanlar, sporcuları incitmeye çalışabilir ki böyle bir durumda sporcuların incinmeyi reddetme seçenekleri var. Bu seçeneklerin en başta geleni sporda psiko-sosyal alanlarda çalışan bir mental antrenörden mental destek almaktır. Dolayısıyla sporcular, incinmemeyi öğrenirse kendilerini çok sayıda kaygıdan ve belki de zarardan koruyabilir.

Son olarak şunu ifade etmek isterim ki spor insanı, sosyal medyada iletişimi tek yönlü kurmalıdır. Tanıdıkları ile mesajlaşabilir ama her yoruma laf yetiştirmek yanlış bir davranış olur. Hoşa gitmeyen yorum yazanları tehdit etmek de Cruyff’un anlattığı ayakları yere basan futbolcu görüntüsünden uzaklaşmak demektir. Beğenilmeyen, gerçek olmayan ve hakaret içeren yorumları yazanlar engellenebilir ki böylece bu kötü ahlak örneklerini tekrar sergilemesinler.

Ersin Afacan / NationalTurk
KAYNAK
(1) Afacan, Ersin; Sportif Yaşama Yön Veren 200 Özlü Söz, Demfo, İzmir- 2014, s.71
(2) Afacan, Ersin- Bal, Hüseyin- Gümüşdağ, Hayrettin- Çobanoğlu, Gökhan; Sosyolojik Açıdan Futbol ve Profesyonellik, HÜSBED, Cilt-7, Sayı-2, Çorum-2014, s.531
(3) https://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_medya