NationalTurk yorumcusu ve sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı Ersin Afacan’ın ‘Antrenmana çıkmayalım’ başlıklı yazısını paylaşıyoruz…
Profesyonel sporcunun işi yani sporculuk yaşamı onun mesleğidir ve yaşamını spor faaliyetine göre düzenlemek zorundadır. Meslek olan bir uğraştan da para kazanılması söz konusudur. Normal bir insanın iş yani çalışma mesaisi ne ise profesyonel bir sporcunun da odur. Profesyonel sporcunun çalışma yerleri yani iş yerleri kulüpleridir. Yaptıkları antrenman, işlerinin bir parçasıdır ve verim elde etmek içindir. Son zamanlarda parasal sorunları bahane göstererek antrenmana çıkmayan takımların haberlerini okur olduk.
Süper Lig’de Manisasporlu futbolcuların günlerdir devam eden antrenmana çıkmama kararı, uygulamaya geçilmiş şekilde devam ediyor. Futbolcuların, antrenmana çıkmama kararının temelinde uzun süredir ödenmesi gereken transfer taksitlerinin ve maç başı ücretlerinin kulüp tarafından ödenmemesinin yattığı ifade ediliyor. Peki Manisaspor’un iki haftadır maç skoru ne oldu? BJK:4-Manisaspor:1 ve Manisaspor:1 – Sivasspor:3
Futbolcuların maça taşıdığı düşünceler önemli. Fakat bunu pek önemseyen yok. Aslında profesyonel bir futbolcu, antrenmanlarda olabildiğince ciddi, istekli ve disiplinli çalışmalıdır. Ancak bu şekilde kendisini geliştirebilir ve kaliteli bir futbolcu olur. Zaten mental antrenman yapmıyorlar.
Bu konu ile ilgili olarak 2001 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi’nde hazırladığım yüksek lisans tezimden bazı alıntılar yapacağım. Futbolcuların yarıdan fazlası hiçbir zaman antrenmanlardan kaytarmaz iken (% 59.5), yarıya yakını ara sıra kaytarabilirim diyor (% 40.5). Profesyonel bir futbolcu, bugün antrenmanı ağırdan alayım ve yarı gücümle çalışayım derse ve bunu alışkanlık haline getirirse o futbolcu için performansın düşmesi ve kadro dışında kalması kaçınılmaz olur. Fakat futbolcuların buna fazla önem vermediği bir gerçek.
Bu konuda Schumacher şöyle diyor “Bir kaleci, bugün antrenmanı ağırdan alayım, yarı gücümle çalışayım diyemez. Eğer böyle düşünmeye başlarsa goller de birbirinin ardından gelmeye başlar.” Yani profesyonel sporcu antrenmanları işinin, mesleğinin gereği olarak algılamak zorundadır.
Futbolcuların çok azı antrenmanlardan sonra özel çalışma yapmıyor (%3.6). Büyük çoğunluk ara sıra yapıyor (80.2). Her zaman yapanlar ise % 16.2’lik bir orana sahip. Profesyonel bir futbolcunun kendisini geliştirmesi ve yetiştirmesi için düzenli olarak özel çalışma yapması şarttır. Mesela Almanların futbol yıldızlarından biri olan Fritz Walter, antrenmanlardan sonra 100 korner atışı yaptığı bilinmektedir. Bu tür davranışlar profesyonelcedir.
Özel çalışmalar yapan futbolcuların yarıya yakını haftada birkaç antrenmanda özel çalışma yaptığını belirtiyor (% 44.9). Bunu haftada bir antrenmanda diyenler takip ediyor (%29.9). Diğerleri ise sırasıyla birkaç haftada bir antrenmanda, her antrenmanın sonunda, bir kaç ayda bir antrenmanda ve ayda bir antrenmanda. Özel çalışmaların yapılması futbolcuların geleceklerine önem verdiklerini gösterirken bu antrenmanların bilinçli ve programlı olup olmadığı bir tartışma konusu oluşturmaktadır.
Asıl dikkat çeken nokta da şu: Futbolcular, “Mesleğinizde karşılaştığınız en ciddi güçlük nedir?” sorusuna verdikleri cevaplarda yöneticileri ilk sırada göstermektedirler (% 33.3). Maalesef ülkemizde bilgili ve görgülü yönetici sayısı çok az. Bence de çoğu problemin temeli, kulüplerin yanlış yönetilmesinden kaynaklanıyor. Manisasporlu futbolculara da sorulsa “Bu sezon karşılaştığınız en ciddi güçlük nedir?” diye sanırım verilen cevaplar yönetimi işaret edecektir. Bilmem yanılıyor muyum?
Ersin AFACAN