UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “Medeniyetler Beşiği” olarak adlandırılan Kars’taki Ani Ören Yeri, bölgede etkili olan yoğun kar yağışının ardından beyaz gelinliğini giydi.
Türkiye-Ermenistan sınırındaki Kars’ın Arpaçay ilçesi yakınında bulunan Ani Ören Yeri, 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı döneminde Ermeni hükümdarlarına başkentlik yaptı. 11. ve 12. yüzyıla ait İslam mimarisi eserlerini de bünyesinde barındıran antik şehir, 15 Temmuz 2016’da Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi.
İlk yerleşimin milattan önce 3 binli yıllara dayandığı ve Saka Türkleri, Sasaniler, Bagratlı Krallığı, Bizanslılar, Şeddat Oğulları Beyliği, Anı Gürcü Atabeyleri, Harzemşah Devleti, İlhanlılar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti ile Rusların hüküm sürdüğü Ani, bölgeye çok sayıda turist çekiyor.
“Dünya kenti”, “Medeniyetler Beşiği”, “Binbir Kilise” ve “40 Kapılı Şehir” olarak bilinen Ani’ye gelen yerli ve yabancı turistler, Anadolu’da yapılan ilk Türk camisi “Ebul Menucehr Camisi”, “Amenaprgiç Kilisesi”, “Ani”, “Ani Katedrali”, “Dikran Honentz Kilisesi”, “Abugamir Pahlavuni Kilisesi” gibi eserlere yoğun ilgi gösteriyor.
Ziyaretçilerine tarihte yolculuk yaptıran ve her mevsim ayrı güzellik sunan Ani, bölgede son günlerde etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle ayrı bir güzelliğe büründü.
Bu durumu fırsat bilerek Ani’ye akın eden turistler, gördükleri manzara karşısında adeta büyülenip üzeri beyaz örtü ile kaplanan tarihi yapıları ve yöreyi gezip hem tarihe yolculuk yapıyor hem de bol bol fotoğraf çektirip bu anı ölümsüzleştiriyor.
Dünya kenti 21 medeniyetin izlerini taşıyor
Kars İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ani’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdikten sonra daha çok ilgi gördüğünü söyledi.
Ani’nin Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonundan olduğunu anımsatan Doğanay, “Ani Ören Yeri üzerinde 21 medeniyetin izlerini taşıyan 21 eser şu an ayakta, Ani tarihte 4 defa çeşitli medeniyetlere başkentlik yapmış olan ülkemizin en büyük ören yerlerindendir. Ani, 4,5 kilometrelik sur sistemi, 68 hektarlık yürüyüş alanıyla ülkemizin en büyük ve meşhur ören yerlerinden biridir.” dedi.
Doğanay, “Ani, yazın ayrı kışın ayrı güzel. Kışın Doğu Ekspresi dopingiyle Ani’ye akın akın insanlar geliyor. Doğu Ekspresi’nden inen herkesin ilk sorduğu soru ‘Aniye nasıl gidebilirim?’ Ani’ye Kars Valiliğimizin sunduğu servislerle günde iki servisle gidilebiliyor. Ani’deki tarihi bizzat görüp yaşıyorlar. Ziyaretçilerin daha hoş bir zaman geçirebilmeleri için Ani çevre düzenlemesi projesini bitirmek üzereyiz.” diye konuştu.
Ören yerinin her mevsim ilgi gördüğünü anlatan Doğanay, “Ani Türkiye’de hak ettiği yere doğru yavaş yavaş geliyor. Ani yazın da ayrı güzel. Kars’taki 118 endemik bitki türümüzün tamamı Ani ve yöresinde var, bu zengin florada Ani’nin yapıları ayrı mimari özellik taşıyor. Ani’de kışın farklı güzellik oluyor, biz Aniye ‘Gelinlik giydi’ diyoruz. Ani’deki kızıl taşların farklı ve güzel rengi var, bu kızıl taşlar beyaz örtüyle kaplanınca gelinlik giymiş gibi duruyor.” ifadesini kullandı.
Doğanay, Ani Ören Yeri’nin özellikle yerli turistlerin gözdesi olduğunu ifade ederek, “Ani’de kışın ziyaretçi sayısı bakımından önemli artış görüyor. Ani UNESCO’ya girmeden önce ziyaretçi sayısı 44-45 bindi, şu an 90 bine ulaşmış durumda, ziyaretçi sayısı yüzde 100 arttı, özellikle yerli turistlerimiz çok merak ediyor. Burası yerli turistlerimizin göz bebeği, herkesi Ani’ye bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Ziyaretçilerden Ömer Aksu, Batman’dan Kars’a geldiklerini ve Ani Ören Yeri’ni gezdiklerini anlatarak, “Burası biraz soğuk ama çok güzel, soğuk burayı güzelleştiriyor. Ani’deki eserlerin hepsi tek başına ayrı güzel. Buraya mutlaka gelin. Çok eski kalıntılar var, görülmesini tavsiye ederim.” dedi.
İbrahim Can Aksu da Ani’nin herkesin görmesi gereken yer olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu ören yeri beklediğimizin çok çok üstünde yer. Dünyada en çok görülmesi gereken yerlerden birisi burası, diğeri de Hasankeyf’tir. Hasankeyf’in de çok eski geçmişi var. Ani de Hasankeyf gibi dünyadaki en eski yerleşik yerlerinden biri. Yerli ve yabancı turistlere tavsiye ederim, kültürümüzün tanıtılması için burası bir avantajdır.”