Ana Akım Futbol
Futbolun kitlelere ulaşım gücü ve hareket kabiliyetinin etki alanın büyüklüğü; onu bir oyun olmaktan çıkarıp bir “güç” haline getirmektedir. / NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın yazısı;
Popülist kültürün tüm unsurlarının kullanabilme hali ise onun seviyesini düşürmekle beraber, bir takım “esnaf” kökenli insanların, konuşabilme ve yönetebilme gereksizliğini onlara maalesef hak olarak vermektedir.
…Ve futbolun Türkiye de oynandığı kadar geçerli olduğuna tüm halkı inandırmak üzere strateji geliştirmeyi ihmal etmeyen bir esnaf grubuyla karşı-karşıyayız.
Sonunda yoldan çıkarılan futbol; sistemin aracı haline getirilerek “rant” alanı olma sürecine sokulur.
İşte burada;
Tüpçü,
Manav,
Bakkal,
Müteahhit futbolda söz sahibi olarak ortalık yerde cesaretle dolaşırlar.
Kirlilik öyle bir noktaya gelir ki; elini versen kolunu alamazsın!
Bahis oyunları,
Menajerlik oyunları!
Şike,
Hatır işleri! Futbolun gerçek gündemi olur.
Medyada çanak pozisyonunu alınca; futbol sadece bizdeki gibi algılanır ve herkes kendine pay kapma yarışına girer.
İnsanlara yalanlar söylenir.
Dede kovulur,
Del Bosque kovulur,
Löw kovulur,
Piontek kovulur,
Çünkü dünyadaki futbolun, Terim kadar, Karaman kadar olduğu pazar hasıl olarak sistem yürütülmektedir.
Sonunda futbolun karar mercii bağımsız futbol kurumları olmaktan çıkar, siyasi mekanizma olur.
Siyasi kadro topa girerek kendi politikasını yaratır…
Ya buna uyarsın… Ya da yok olursun.
Ya da kötü bile olsan; en iyi para ile korunursun!
Mancini de gelsin Galatasaray’a sistem oturttursun!
Sistem bunu kusar…
Bünye kabul etmez, ret eder.
Sistem Drogba’yı, Sneijder’i ret eder… Selçuk’u ret eder.
Onlara Melo lazım, Burak lazım, Terim lazım…
İşte Terim’in Galatasaray’ı ve Mancini’nin yaşadığı çelişkiler.
Gerçekleri ise şifreli kanallarda saklamaya çalışıyorlar.
Müslüm Gülhan / NationalTurk