Ali Babacan: Obama sağlık reformunu yapamadı biz yaptık!

Ali Babacan

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD Başkanı Barack Obama’nın yapamadığı sağlık reformunu AKP hükümetinin yaptığını iddia etti!

Ali Babacan, 24 TV’de katıldığı programda gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “partisinin seçim vaatlerinin kaynağını hesapladıklarını ve bu konuda yurt dışından uzman getirdiklerine” ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Babacan, yurt dışından getirilen uzmanların ekonomiye dair neyi yapıp yapmadıklarının geçmişte görüldüğünü söyledi.

AK Parti öncesi dönemdeki koalisyon ortaklarından birisinin, DSP olduğunu anımsatan Babacan, şunları söyledi:

“Onlar da baktılar kendileri bilmiyorlar, anlamıyorlar, dışarıdan uzman getirdiler. IMF 30 milyar dolar kaynak sağladı. Ekonomik büyüklüğün 215 milyar dolar olduğu dönemde IMF’den sağlanan kaynak 30 milyar dolar. Yani GSYH’nin yüzde 15’i kadar nakit girmiş ekonomiye. Bizim şimdi GSYH’miz 800 milyar dolar. Bunun yüzde 15’i ne demek? 120 milyar dolar demek. Bu 120 milyar dolar nakit bugün Türkiye’ye girse etkisi ne olursa o günde o etkiyi yapması lazım. Ne oldu? Hiçbir şey. Yapamadılar, erken seçime gittiler. Ondan sonra halk AK Parti’yi tercih etti. Daha sonra toparlanma geldi. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin yapısı, ihtiyaçları ortada.”

Başka yerlerden fikir alınabileceğini ve dünyadaki iyi uygulamaların takip edilebileceğini ifade eden Babacan, “Aynen kes-kopyala olmaz. Bunların, Türkiye’nin şartlarına adapte edilmesi gerekir” diye konuştu.

– “Muhalefet partilerinin tamamı popülizm derdinde”

Türkiye’nin modelini uygulayan ülkelerin başarılı olduğunu anlatan Babacan, 2008 krizinden sonra birçok ülkenin kamu harcamalarını artırarak büyümeye çalıştığını, bu ülkelerin şu anda “perişan” durumda olduklarını vurguladı. Babacan, “Sonuçta ne büyüme ne kalkınma var. Sadece büyük bir borç yüküne ulaştılar. Ama bizim yaptığımız gibi bütçe disiplini olan, güven inşa etmeye dayanan politika uygulayanlar da büyüyor” dedi.

Günlük siyasi tartışmaların bazen ülkeyi yanlış bir yola götürebildiğine işaret eden Babacan, şöyle devam etti:

“Doğrular konusunda inatçı, ısrarcı olmak lazım. Biz çok şükür bunu yaptık. AK Parti olarak asla popülizme kaymadık. Şu anda muhalefet partilerine bakın. Bunların tamamı popülizm derdinde. Kim daha çok para dağıtacak, onun derdinde. Daha önce para dağıtmaya çalışmışlar. Daha sonra baktılar ki kaynak yok. Merkez Bankasına dönmüşler, para bastırmışlar. Eğer bir ülkede tam 34 yıl enflasyon 2 haneler, 3 haneler olursa bu, har vurup harman savurmanın sonucudur. Olmayan kaynakları harcayıp daha sonra kaynak olmayınca Merkez Bankasına para bastırıp o harcamaları karşılamaya çalışmışlardır. Onun sonucunda enflasyon olur. Siz bir yandan derseniz ki ‘asgari ücreti şu kadar artıracağım, emekliye şu kadar zam vereceğim.’ Ondan sonra para yok. Ne yaparsınız, para basarsınız. Para bastığınız zaman da enflasyon olur. Emeklinize, işçinize yüzde 20 zam verirken, arkasından gelecek yüzde 25-30 enflasyon onların hepsini götürür. ”

Türkiye’de son 12 yılda gerçekçi ve akılcı politikalar uygulandığını anlatan Babacan, söz konusu dönemde Türkiye’nin gelir dağılımının düzeldiğini belirtti.

– “Obama sağlık reformunu yapamadı, biz yaptık”

ABD’de ise ekonomide toparlanmaya paralel olarak eşitsizliğin çoğaldığını dile getiren Babacan, ABD’de toparlanmanın somut katkısının nüfusun sadece yüzde 1’i tarafından hissedildiğini ifade etti.

ABD Başkanı Barack Obama’nın bu anlamda büyük sıkıntı içinde olduğunu anlatan Babacan, “Sağlık reformu yapmaya çalıştı ama parlamentodan geçiremedi ki kendi annesinin vefat nedeni budur. Annesi, parası olmadığı için ve hastanelerden sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybetmiştir. Bunun acısını içinde yaşayan bir insan, bu reformu yapamadı. Biz Türkiye’de bunları gerçekleştirdik. Hep gerçekçi olduk, asla popülizme kaçmadık” dedi.

– “Kur hareketlerinin en önemli sebebi yurt dışı”

Dünyadaki gelişmelerin yanı sıra seçim sürecinin ekonomiye etkisine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Babacan, dünya ekonomisinde son derece hareketli bir dönemin yaşandığını söyledi.

Petrol fiyatları ve kurlarda iniş çıkışlar yaşandığını anımsatan Babacan, “Amerikan Merkez Bankasının (Fed) ne zaman, neyi yapacağının belli olmaması, bir yandan Avrupa Merkez Bankasının olanca gevşetici politikaları, avro/dolar çapraz kurunu çokhızlı hareket ettiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin de dışa açık bir ekonomi olarak bütün bu gelişmelerden az ya da çok etkilendiğini belirten Babacan, önemli olanın bu gelişmeler nedeniyle ekonominin kalıcı bir hasara uğramaması olduğunu dile getirdi.

Serbest kur rejiminde kurun dalgalı bir seyir izlediğini vurgulayan Babacan, “Yılbaşından itibaren baktığımızda kur hareketlerinin önemli sebebi yurt dışı kaynaklı hareketlerdir” dedi.

– “Piyasalar tabloyu şimdiden gördü”

Kur artışına yurt dışındaki hareketlerin yanı sıra ülke içindeki tartışmaların da sebep olduğunun altını çizen Babacan, “Son dönemdeki düşüş yine ağırlıklı dış kaynaklı ama Türkiye’de seçime doğru giderken istikrarın korunacağı, Türkiye’nin yeniden güçlü bir siyasi iradeyle devam edeceği beklentisi piyasalarda güçlenince o da hem faizler hem kur üzerinde yardımcı oldu” diye konuştu.

Piyasaya seçim sonuçlarına ilişkin güven geldiğini anlatan Babacan, iktidarın güçleneceğine dair bir tablonun piyasalar tarafından şimdiden görülmeye başlandığını söyledi.

Merkez Bankasına ilişkin bir soru üzerine de Babacan, “Merkez Bankasının ne yapıp ne yapmayacağı seçim beyannamemizde çok açık bir şekilde yazılı” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version