Şike soruşturması kapsamında tutuklanarak konulduğu Metris Cezaevinde yatarken 30 bin TL ödeyip ‘bedelli askerlik’ yaptığı ortaya çıkan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı, AKP Grup Başkanvekillerinin verdiği gece yarısı önergesinin kurtardığı anlaşıldı.

O dönem binlerce yükümlünün merakla beklediği bedelli ve dövizle askerlikle ilgili düzenlemeleri içeren “Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, TBMM Genel Kurulu’nda, 11 saatlik bir mesainin ardından geçtiğimiz yıl 29 Kasım’da görüşülmüştü.

Vatan gazetesinden Levent İçgen’in haberi;

30 Kasım’da sabaha karşı 5.15’te yasalaşan tasarının görüşmelerinde, AKP Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Nurettin Canikli, Mahir Ünal ve Ayşenur Bahçekapılı, gece yarısı verdikleri önergeyle, Aziz Yıldırım’ın da bedelli askerlikten yararlanmasının yolunu açtı. Genel Kurul’da kabul edilen önerge ile, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce herhangi bir nedenle haklarında verilen askerliğe elverişli olmadıklarına dair kararlardan dolayı askerlik hizmetinden muaf tutulanlardan istekliler, altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları halinde yaş şartı aranmaksızın birinci fıkra hükümlerinden yararlanırlar” hükmü yasaya eklendi.

Yıldırım hakkında, Şike Operasyonu’nda gözaltına alındıktan sonra gazeteci Mehmet Baransu’nun çürük raporu alarak askerlikten kaçtığını öne sürmesi üzerine soruşturma başlatılmıştı. Daha sonra ise Yıldırım’ın, Metris Cezaevi’nde yatarken avukatı aracılığıyla bedelli askerlik başvurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Yıldırım’ın, avukatı Abdullah Kaya aracılığıyla bankaya bedelli askerlik ücreti olan 30 bin TL’yi yatırdığı belirtilmişti. Yıldırım’ın, 21 Mart 2012’deyse bedelli askerlikten yararlanarak askerlikten muafiyet hakkı elde ettiği öne sürüldü.

Yıldırım’ın bedelli askerlikten faydalanması, dikkatleri çürük raporu alanların da kapsama alındığı 30 Kasım 2011’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen kamuoyundaki bilinen adıyla bedelli yasasına çevirdi. O dönem binlerce yükümlünün merakla beklediği bedelli ve dövizle askerlikle ilgili düzenlemeleri içeren “Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, TBMM Genel Kurulu’nda, 11 saatlik bir mesainin ardından yasalaşmıştı. Daha önce “resmi gazetede yayımlandığı gün” olarak belirlenen yaş sınırı AKP’nin gece saat 02.44’te geçirdiği değişiklik önergesiyle, “31 Aralık 2011 tarihi itibariyle (bu tarih dahil) 30 yaşından gün alanlar bedelli askerlikten yararlanacak” olarak değişmişti.

Tansiyonun sık sık yükseldiği ve tartışmaların yaşandığı Genel Kurul’daki görüşmelere Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıklamaları damga vurmuştu. Yılmaz, muhalefet milletvekillerinin şehit bedeli, kan bedeli eleştirilerine, “Şehitlik tanımını bilmeyenler şehitlikle ilgili ’kan bedeli’ diyor. Şehitlik bizim inancımızda… Herkes bu inanca inanmak durumunda da değil. Ama bir tanımı vardır; karşılığında cennet verilen ölüm işte şehittir. Dolayısıyla bedel olmaz, bunun bedeli cennettir” karşılığını vermişti. Tasarıyla ilgili “Genelkurmay’dan görüş alınıp alınmadığının” sorulması üzerine ise sinirlendiği gözlenen Bakan Yılmaz, “Genelkurmay evet dese ne olacak, hayır dese ne olacak? Son söz milletvekiline, TBMM’ye ait değil midir?” diye tepki göstermişti.

Bedelli ve dövizle askerlikle ilgili kanun tasarısının görüşmelerine 29 Kasım 2011’de 17. 45’te başlanmıştı. Tasarı, hararetli tartışmaların ardından 30 Kasım’da sabaha karşı saat 05.15’te yasalaşmıştı.

“MİLLETVEKİLİ YAKINLARI YASADAN YARARLANACAK MI?”

Bir milletvekilinin, “Milletvekillerinin üçüncü dereceye kadar hısımlarının yasadan yararlanıp yararlanmayacağı” sorusuna karşılık Yılmaz, “Buna mizah demek parlamentonun değerini düşürmek demektir. Bunun içinde siz de varsınız, biz de varız. Biz milletvekillerine sorduk mu ’sizin evladınız kaç yaşında, 30 yaşına gelmiş oğlunuz var mı, askerliğe gitmeyen oğlunuz var mı?’ diye. Böyle bir şey yapmak, yanlış olurdu, ayıp olurdu. Dolayısıyla bizim böyle bir anlayışımız yok. Genel ilke koyuyoruz; bundan hangi vatandaş yararlanırsa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak kaydıyla, herkes faydalanır. İçinde milletvekilinin oğlu varsa da faydalanır, bunun içerisinde Vanlı kardeşim de varsa faydalanır” diye konuşmuştu.

Bir başka soru üzerine ise BakanYılmaz, “Burada verilen bir seçenektir. Benim imkanım olsaydı, iki alternatif sunsaydı, ben askerliğe gitmeyi tercih ederdim. Pekala böyle bir imkanı olup da hala bu imkanı kullanmayacak olanlar var. Temel eğitimin kaldırılmasıyla bir tasarruf sağlanacaktır. Ben göreve geldikten sonra şehit ailelerini ziyaret ettim ve cenazelere katıldım. Hepsi, benim oğlum gitti ama bu son olsun bari diyor”demişti.

“BÜLENT ASKERLİK YAPTIN MI?”

AKP İstanbul Milletvekili Bülent Turan, konuşmak için kürsüye yöneldiği sırada, CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, “Bülent askerlik yaptın mı?” diye laf atmıştı. Turan da Akar’a, “Vekillik ile ilgili şartları bilmeden buraya gelmek ayıptır, yanlıştır. Benim yaşım 36, ’35 yaş yolun yarısı’ diye şiirler yazıldı. Genç, kadın, yaşlı, doğulu, batılı olmak bir adamlık değildir, oradan bağırarak olmaz. Ben gencim, hizmet etme yolundayım. Siz de genç yaşta gelseydiniz keşke buralara” yanıtını vermişti.

MUHALEFETİN ÖNERGELERİ KABUL EDİLMEDİ

Daha önce çürük raporu aldığı iddia edilen Aziz Yıldırım’ın bedelli askerlikten faydalanmak için yaptığı başvurunun da yolunu açan önergeyi ise geceyarısı AKP Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Nurettin Canikli, Mahir Ünal ve Ayşenur Bahçekapılı vermişti. Kabul edilen önergede, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce herhangi bir nedenle haklarında verilen askerliğe elverişli olmadıklarına dair kararlardan dolayı askerlik hizmetinden muaf tutulanlardan istekliler, altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları halinde yaş şartı aranmaksızın birinci fıkra hükümlerinden yararlanırlar” denilmişti.

CHP, MHP ve BDP de bedelli için öngörülen para ve yaşın düşürülmesi için ayrı ayrı önergeler vermişti. Bedelli askerlik düzenlemesinde CHP, 12 bin Türk lirasından az geliri olanlar veya geliri olmayanlar ile şehit çocuklarının hiç bedel ödememesini, MHP 15 bin Türk Lirası ödenmesini, BDP’de 5 bin Türk Lirası ödenmesini talep etmişti. CHP ayrıca 25 bin Türk Lirasından az ve 12 bin Türk Lirasından fazla olanların 7 bin 500 Türk Lirası, 25 bin Türk Lirasından fazla olanların 15 bin Türk Lirasını ödemelerini önermişti. Ancak bu önergeler reddedilmişti.