AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP’yi kast ederek ‘Türkiye, yarım asırdır seçim kazanamamanın verdiği gözü dönmüşlükle sandıklarda her türlü hile yapmayı göze alan bir zihniyetle ve o zihniyetin bildik oyunlarıyla karşı karşıyadır” dedi.

Şentop, yaptığı yazılı açıklamada, “30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde hezimete uğrayan muhalefet partilerinin Paralel Yapı’nın peşine takılarak giriştikleri bu propagandanın, 7 Haziran akşamı yaşayacakları büyük mağlubiyetin psikolojik travmasını hafifletmek üzere başvurdukları bir mazeret olduğu çok açıktır” görüşünü savundu.

CHP’nin seçim için hep aynı söylemleri kullandığını belirten Şentop, şunları kaydetti:

“Kaybedeceği seçime çamur atmak, içinde boğulacağı sandıkları şaibeli ilan etmek alışılmış geleneksel CHP taktiğidir. Kaybettiği her seçimde kabahati önce sandıkta, sonra seçmende arayan bu psikoloji, seçim günü yaklaştıkça nöbetler halinde ortaya çıkmaktadır. ​Tek parti olarak girdiği seçimlerle ‘açık oy – gizli sayım’ usulü kullanılarak yapılan 1946 seçimini ‘kazanan’, 1950’den bu yana yapılan serbest ve dürüst seçimlerde ise hiçbir zaman kazanamayan CHP’nin sandıktan ve seçimden ümidini kesmesi, anlaşılabilir bir durumdur. Seçim günü yaklaştıkça geleneksel CHP psikolojisi diğer muhalefet partilerine de sirayet etmiş gözükmektedir. Sandığa çamur atmak seçimi kaybedeceğine olan inancın açık göstergesidir. Seçime 20 gün kala CHP ve şürekası havlu atmıştır.”​

Şentop, Türkiye’de seçimlerin 65 yıldır dürüst bir şekilde ve yargı denetiminde yapıldığını vurgulayarak, “Seçimlerin yönetimi, yargıçların başkanlığında, siyasi partilerin temsilcileri eliyle yürümektedir.​ 174 bin 243 sandıktan her birinde sandık kurulu üyesi olarak bir CHP’li, bir MHP’li, bir HDP’li veya bir Saadet Parti’li üye bulunmaktadır. Yapılan her işlem, CHP’li dahil bütün üyelerin imza attığı tutanakla kayıt altına alınmaktadır. Yine 174 bin 243 sandıkta CHP’nin, MHP’nin, HDP’nin, bağımsızlar dahil her partinin birer gözlemci bulundurması mümkündür. ​İlçe Seçim Kurullarında bir hakim başkanlığında bir CHP’li, bir MHP’li, bir HDP’li veya bir Saadet Partisi’nden üye bulunmaktadır. Yine her partinin gözlemcisi mevcuttur. İl Seçim Kurullarında her partinin birer gözlemcisi bulunmaktadır. Yine YSK’da da her partinin gözlemcisi bulunmaktadır” ifadesini kullandı.

​Kullanılan her oyun, onlarca kişinin huzurunda zarftan çıkarıldığını, gözlemciler tarafından görüldüğünü ve kayda geçirildiğini anlatan Şentop, kullanılmayan oy pusulaları ve bunlara ait zarfların sayılarak kayıt altına alındığına dikkati çekti.

Mustafa Şentop, muhalefet partilerinin her seçim öncesinde gündeme getirdiği bir hususun, bazı seçmenlerin listelerde yer almaması olduğunu ifade ederek, seçmen listelerinin, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi esas alınarak hazırlandığını anımsattı.

Vefat edenler, adresi değişip bu değişikliği ilgili kurumlara bildirmeyenlerin, seçmen listelerinde yer almadığını hatırlatan Şentop, bu durumda olanların ilgili kurumlara başvurarak yeni adreslerini bildirmeleri durumunda seçmen kayıtlarının yapıldığını kaydetti. Şentop, bu tür aksaklıkları gidermek için seçmen listelerinin belli tarihlerde askıya çıkarıldığını belirtti.

-Bütün süreçler şeffaf

Şentop, seçimde hile yapılacağını söyleyenlerin bir iddiasının da dijital ortamda sonuçlara müdahale edileceği yönünde olduğunu ifade eden Şentop, bunun teknik olarak mümkün olmadığını bildirdi. Şentop, açıklamasında şu görüşleri savundu:

“Bilindiği üzere oylar, farklı partilerin sandık görevlileri başta olmak üzere vatandaşlarımızın gözetiminde sayılmaktadır. Her sandığın sayım sonuç tutanağı da hazır bulunan parti temsilcileri tarafından imzalanarak ilçe ve il seçim kurullarına teslim edilmektedir. Yüksek Seçim Kurulunun 30 Mart seçimlerinde uyguladığı yeni bir düzenlemeyle sandık sonuç tutanakları taranarak YSK’nın resmi sayfasına konulmakta ve isteyen partilerle de paylaşılmaktadır. Dolayısıyla, oyların sayımından tutanaklara geçirilmesine ve nihayet ilan edilmesine kadar bütün süreçler şeffaf bir biçimde gerçekleşmektedir. Bu şartlar altında seçim sonuçlarına dijital ortamda müdahale edilmesi imkansızdır.​

Her seçimde gündeme getirilen ve YSK tarafından cevaplandırılan bir iddia da fazla oy pusulasının basılarak dağıtıldığı yönündedir. Türkiye’de seçimleri yürüten kurum YSK’dır ve görevini yasal çerçevede gerçekleştirir. YSK’nın oy pusulası basımı ile ilgili aldığı bütün kararlar, AK Parti, CHP, MHP, Saadet Partisi ve HDP temsilcilerinin de hazır bulunduğu toplantılarda alınmaktadır. Basılan oy pusulaları, zarflar ve ilgili evrak, ilçede en çok oy almış dört partinin temsilcilerinin bilgisi dahilinde tutanakla teslim edilmektedir. Yedek olarak fazladan basılan oy pusulaları ve zarflar ise, sayılarak ve tutanak dahilinde sandık görevlilerince açılmakta; seçim sonunda kullanılmayan pusulalar ve zarflar, tutanakta belirtilmektedir. Özetle, oy pusulaları ve zarflar, çeşitli aşamalarda sürekli surette farklı partilerin temsilcilerince görülmektedir.”

-Cehalet ya da kötü niyet

Açıklamasında “Bu süreçler ve işlemler göz önüne alındığında, seçimde oy pusulaları üzerinden hile şayiası çıkarmak, ya cehaletten kaynaklanmaktadır ya da kötü niyetlilikten” görüşünü vurgulayan Şentop, Türkiye’de seçimlerin; şeffaf, izlenebilir, denetlenebilir ve güvenli bir süreçte gerçekleştiğini vurguladı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, yarım asırdır seçim kazanamamanın verdiği gözü dönmüşlükle sandıklarda her türlü hile yapmayı göze alan bir zihniyetle ve o zihniyetin bildik oyunlarıyla karşı karşıyadır.​

Seçimin dürüstlüğüne dair intibayı bozmaya, sandık güvenliğini çalmaya niyetlenen bu hırsızlara, milli irade ve sandık gaspçılarına geçit vermeyeceğiz. 65 yıldır olduğu gibi Türkiye, 7 Haziran’da da sükunetle, güvenle, serbestçe, şeffaflık içinde seçimini yapacak, milletimiz seçime güvenini zedelemeye çalışan sandık hırsızlarını bir kez daha sandığa gömme iradesini ortaya koyacaktır.”