Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, referandumda güçlü bir ‘evet’ çıkmasının, sadece bir referandum neticesi bakamından değil, Türkiye’nin uluslararası itibarı bakımından da çok önemli olduğunu söyledi.
Davutoğlu, “12 Eylül sabahı demokratikleşme, sivilleşme, daha geniş insan hak ve özgürlükleri, daha sağlam bir kurumsal yapı, daha bağımsız bir yargıya evet denmiş olması açısından da dünyada çok daha itibarlı bir Türkiye olacak. Her zaman vurguluyorum; Türk dış politikasında bizim en büyük güç kaynağımız demokrasimizdir.” dedi.
Rize’deki heyelanda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen ve yakınlarına başsağlığı temennisinde bulunan Davutoğlu, referandum çalışmaları kapsamında dün gerçekleştirdiği ziyaretlerden son derece memnun kaldığını dile getirdi. Halkın kendilerinden beklentilerinin büyük olduğunu ve bu beklentileri karşılamak için gece gündüz çalıştıklarını anlatan Davutoğlu, “Dün benim tüm bu ilçelerde gördüğüm atmosfer, halkımızın referandumda kendisine sağlanan imkânları çok iyi değerlendirdiği intibaını edindim. Ve referandumda güçlü bir sesle bir kez daha ‘evet’ diyeceklerini görmekten de büyük bir mutluluk duydum.” diye konuştu.
Referandumda güçlü bir ‘evet’in çıkmasının sadece bir referandum neticesi bakımından değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası itibarı bakımından da çok önemli olduğunu belirten Davutoğlu, “12 Eylül sabahı demokratikleşme, sivilleşme, daha geniş insan hak ve özgürlükleri, daha sağlam bir kurumsal yapıya, daha bağımsız bir yargıya evet denmiş olması açısından da dünyada çok daha itibarlı bir Türkiye olacak. Her zaman vurguluyorum. Türk dış politikasında bizim en büyük güç kaynağımız demokrasimizdir. Demokratikleşme yönünde atılan her adım, bizi dışarıda çok daha güçlü kılıyor. İçerde de böylesine güçlü bir milli iradeye dayanan siyasi okul yurt dışında ülkemizin temsili bakımından büyük bir imkân sağlıyor. O bakımdan dün gördüğüm atmosfer, bana büyük bir heyecan verdi.” diye konuştu.
Konya’nın ‘evet’ rekoru kıracağını ve bunun için gece gündüz çalışacaklarının altını çizen Davutoğlu, Konya’nın her zaman Türk siyasetinde öncü rol oynadığını, Konya’daki siyasi eğilimin Türk siyasetindeki genel eğilimle aynı olduğunu vurguladı. Davutoğlu, “Konya’nın tansiyonunu tutan bir siyasi parti, Türkiye’nin de tansiyonunu tutar. O bakımdan Konya’da alınacak netice çok önemli. Tabii evet değil, güçlü ve rekor bir evet bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, ‘Konya’da ‘evet’ oyunun güçlü çıkabileceğini, ancak diğer illerde durumun böyle olmadığı’ yönünde görüşleri üzerine şu yanıtı verdi:
“Bu yanlış bir algılama, yanlış bir kanaat. Nereden çıktığını, bunun kaynağını bilmiyorum. Ben 10 gün kadar önce Kahramanmaraş’ta, Kilis’te idim. Orada gördüğüm heyecan Konya’da gördüğüm heyecan aynıydı. Hatta Kahramanmaraşlılar Konya’yı geçeceği mesajını gönderdiler. Daha sonra İstanbul’da birçok toplantıya katıldım. Orada halk bu referandumun neticesinin ne anlama geldiğini çok iyi idrak etmiş durumda. Daha sonra bütün bakanlarımız Anadolu’yu geziyorlar. Değerlendirmeleri ele alıyoruz. Aksine milletimizde büyük bir teveccüh var. Zaten bunun aksini düşünmek mümkün değil. Bu anayasa referandumu ne için yapılıyor? Halkımıza daha geniş özgürlükler için, bir daha bu ülke darbeler yaşanmasın. Darbe yapmaya yeltenenler hesaba çekileceklerini bilsinler diye. Bu mesajdan daha güçlü bir mesaj olabilir mi? Kişisel verilerin korunması garanti altına alınıyor. Fişlenme gibi ayıpların bir daha yapılmaması için yapılıyor. İnsanların tek başına mahkemeye başvurabilmesi için yapılıyor. En küçük bir mahkemeye gidemeyen insanımız, şimdi en büyük yargı organına bireysel başvuru imkanına kavuşuyor. Bu, devletin halkına ne kadar çok güvendiğini gösteren bir anayasadır. Tabii ki yeterli değil. Daha fazlasını istiyoruz. Daha özgürlükçü anayasalar istiyoruz. Eğer itiraz varsa, daha fazla özgürlükçü olmalı şeklinde olmalı. Ve bizi de bu yönde teşvik etmeliler. O bakımdan ben bu kanaatleri taşımıyorum. İnşaallah Türkiye’de de çok güçlü bir evet çıkacaktır. Doğrusu ben başka partilerde bulunan kişilerin kanaatleri ile ilgili bir şey söylemek istemem. Kendi görüşümü serdederim. Onların da nihai kertede böyle bir sivilleşmenin Türkiye’nin uluslararası itibarını zayıflatacağı düşüncesini gündeme getirebileceklerini dahi düşünemiyorum.