Yeni Anayasa ve Gündelik Hayata Etkileri Üstüne

Jean Baudrillard: Burada insanlık dışı olan her şey doğal perişanlığı içinde yüce duruyor, İnsancıl olan her şey ise tiksindirici…

Cumartesileri dahil günde 8 saat, haftada 48 saat çalışıyorum. Pazar günleri tatil ama. Bordrolu çalıştığım için vergilerimi daha ben farketmeden çok düzenli tıkır tıkır ödüyorum. Maaşım çok şükür yetiyor. Aç değilim, çocuğum okula gidebiliyor. Sigortamız var. Üstelikte seçebildiğim hastaneye gidebiliyorum belirli bir katkı payı ödeyerek de olsa. Ay sonunu getirebildiğim sürece dünya güzel benim için.

Polis gördüm mü ürkerim, soruldu mu herhangi bir ikiletmeye mahal vermeden GBIT taramamın yapılabilmesi için kimliğimi saygıyla uzatırım. Askere davul zurna eşliğinde gittim, asker uğurlaması olursa mahallede zevkle katılırım.
Siyasi meselelerden mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışırım. Başıma iş açılmasını istemem. Neme lazım. Büyüklerimiz daha iyi bilir diyerek istikrar sürsün diye oyumu kullanırım. Bugünlerde en büyük ihtiyacımız birlik ve beraberlik. Devletin bekası herşeyden önce gelir.

Açıklanan her şeye itibar ederim. Rakamlar falan Türkiye dünya şampiyonu diyor. Bence bunlar gurur okşayıcı. Kahvede arkadaşlarla bunu konuşmaktan, bu şekilde anılmaktan hoşlanıyorum. Gazetelerde okudukça kendimi Norveç vatandaşı gibi hissetmek güzel bir duygu ama kimi gazeteler biraz abartıyorlar gibi bu işi.

Çeşitli davalar var çok yazıyorlar. Amma da işler çevrilmiş diye düşünüyorum, bazı aklıma yatmayan noktalar var ama elbet aklımın yetmediği yerler vardır, büyüklerimiz bilir, delili kanıtı olmadan insanları tutmuyorlardır diye düşünüyorum.Mahkemenin işine başkasının karıştığını düşünmek istemem. Kuvvetli biriyle mahkemem olsa, mahkeme yansız olsun isterim.

Ülkemiz üzerinde çeşitli oyun oynayan dış güçlerin olduğunu hep düşünürüm. Bir açıklaması yok gibi gözüken kimi durumlar işte bu dış mihrakların oyunu bence. Geçen gün bu dış mihrakların başka işi yok mu diyen bir arkadaşla başka bir arkadaş kahvede kavgaya tutuşuyorlardı, itidalli davranıp ayırdım birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan şu günlerde.

İşyerinde sendikalı arkadaşlar var. Ancak ben sendikaya üye olursam göze batarım, dikkat çekerim diye düşündüm. Patron beni gözüne kestirirse işimden olabilirim. Kadrolu değilim, taşeron firmada çalışıyorum. Durumum bu yüzden kritik. Sendikaya girmemeyi daha uygun buldum. Ümidim çocuğum devlet dairesinde bir iş kapısı bulsun. Benim gibi patron ağzına bakmasın.

Ev almak en iyi yatırım, çocuklara bir ev bırakabilirsem ne mutlu bana. TOKI bol bol ev yaptı sağolsun. Köyden bir iki tarlayı satsam alacağım ama köydeki tarlaya da ederini veren bir müşteri yıllardır çıkmadı. Zaten babamın da pek satmak niyeti yok gibi. Bir müşteri çıksa gene ben babamı ikna edip satacağım ama dur bakalım.Müşteri çıkmadı.
Çok enfes diziler var televizyonda. Mandalina ile bunları izlemek en büyük zevkimdir. Ancak Behzat Ç çok küfürlü. Üstelikte alkol propagandası yapılıyor. Tıksırıncaya kadar içiyorlar. Görürsem böyle şeyler bazen RTUK’u arıyorum. Çoluğum çocuğum var benim. Ahlakımız bozulmasın.

Mahallede binada öğrenci çocuk istemem. Çok gürültü oluyor, evi pis kullanıyorlar, bir de ne oldukları belli değil neden sokayım ki yanıma.

Yeni Anayasa

12 Haziran Seçim sonuçları sonucunda öyle anlaşılıyor ki çoğunluk ya tamamen ya kısmen yukarıdakine yakın veya benzer düşünüyor. İnsan, insan olduğu için her zaman haklıdır. Çoğunluğun tercihine saygılı olmak, çoğunluğun da azınlığın haklarına ve yaşam biçimine saygılı olması önce insan olmanın sonra da demokrasinin gereği.
İşte öyle bir Anayasa yapmalıyız ki hem böyle düşünen hem böyle düşünmeyen herkesin gündelik hayatına olumlu anlamda katkı sağlayabilsin.

Toplumumuzda şu an mevcut güç odakları kendi kimliğini ekonomik temelli olarak değil, farklı boyutlarıyla tanımlıyorlar. Etnik köken, inanç en belirgin olanları.

Yeni anayasa sağlıklı, katılımcı ve uzun ömürlü olsun istiyorsak herkesin kimliğini doğru biçimde tanımlamasına imkan vermeliyiz. Hangi kimlikten olursa olsun yukarıda düşüncelerine yer verilen Türkiye vatandaşının gündelik hayatını zenginleştirecek, kendisini daha sağlıklı ve güvenli ifade edebileceği bir anayasayı hazırlama görevi tüm toplumun.Tüm güç odaklarının.

Baudrillard’ın umutsuzluğunu kırmak elimizde. İnsancıl olan herşey tiksindirici değil, bizim Anayasamızla çok kabul edilebilir olmalı. Herkes kendini ifade edebilmeli ve haklarını hukuki ortamda sonuna kadar arayabilmeli. Bireyler yaşadıkları toplum düzenine inanmalı ve kurallara uymalı, devlet de amacının bireylere daha iyi hayat şartları sunmak olduğunu unutmamalı.

Erdem ASYALI-Nationalturk

Anayasa, Yeni Anayasa, Yeni anayasa çalışmaları, Jean Baudrillard, Jean Baudrillard anayasa, Vatandaşlık, Anayasa 2011, yeni anayasa, Baudrillard, Erdem Asyalı, sendikal haklar, azınlık hakları, günlük hayat, bölgesel süper güç