Fırat Aydınus’un, Beşiktaş – Karabükspor maçında vermediği penaltı ve sonrasında çıkan tartışmaları eski hakem Ali Aydın değerlendirdi. / Spor futbol haberleri

FIFA kokartlı eski hakem Ali Aydın NTV Spor Radyo’da Bülent Yüksel’le Sportif Görüş programına konuştu. Hakemlere eleştirilerin bu günlerde gelmesini normal bulan Ali Aydın, “Herşeyden önce böyle haftalarda, sinirlerin gerildiği, puan kaybetmenin ya da beklentilerin karşılanmadığı haftalarda çıkışlar olur. Bu çıkışlar isim Fırat’sa daha çok olacaktır; çünkü iki sene önce de bu hakem Beşiktaşlı diye manşetler yapıldı. Evet hata vardır, algısı yanlış olabilir, Beşiktaş’ın sempatizanı olabilir. Ama sporun, futbolun içerisinde bazı şeyleri hoş görülü karşılamak lazım. Beşiktaş’ın verilmeyen net bir golü var. Bu golü vermemek fizik kurallarına aykırı” dedi.

Fırat Aydınus’a yapılan eleştirilerin nedenini soran Ali Aydın, “Yapılan eleştirilerde amacınız ne? İnsanları karalayıp, haklı duruma çıkmak mı ya da istediklerini sonraki haftalarda yerine getirmek mi? İnsanları hedef haline getirmenin hiç  bir anlamı yok. Futbol pahalı bir oyun. Gerçekten ciddi para ve beklentilerin olduğu bir oyun; ama hakem dediğimiz, sahada adalet dayatmaya çalışan insandır” şeklinde konuştu.

Fırat Aydınus’un Beşiktaşlı olduğunun bir ölçüsü olamayacağını kaydeden Ali Aydın, “Hakemliğe başmaladan önce, maçlara gidip bir takıma sempatisi olabilir. Ama bir işi doğru düzgün yapıyorsanız bir şeylere sempatiniz muhakkak olacaktır. Şimdi “Fırat Aydınus Beşiktaşlı olmadığını ispat etti” sözü insanın onurunu kıran ya da birilerine hedef gösteren bir açıklama. Fırat Aydınus evet hata yapar; ama bu pozisyonu gidip de Fırat Aydınus Beşiktaşlı olmadığını kanıtlamak için bunu yaptı diye yorumlayamazsınız. Fırat Aydınus çıktığı maçlarda hata yapabilen ya da bir önceki veya bir sonraki maça kötü niyet taşıyacak bir çocuk değil. Böyle hakemler yok değil mi? Var. İsim vermek istemiyorum ama var. Bu çocuğu amacı dışında kullanmanın mantığı yok.” yorumunu yaptı.

Kura Çekim Yoluyla Hakem Atanamaz

Kura çekimi yoluyla hakem ataması konusunu da değerlendiren Ali Aydın, “Bundan önce oynanan maça gidelim. Fenerbahçe- Trabzon maçını yönetecek hakemler seçilirken, kim yönetir denir ve bazı isimler sayılır. O maçı da ancak 3 isim yönetebilirdi. Hakem planlaması buna göre yapılır. O maç için Cüneyt Çakır’ın ismi verilebilirdi, maçın getirildiği konumdan dolayı ya da öneminden dolayı. Bu maçın tribün, seyirci, medya , saha içerisindeki baskıyı önleyici hakem olarak Bünyamin Gezer vardır. Yunus yıldırım vardır. Bu sayı dördü geçmez.  4 kişiyi geçmeyen kişiler üzerinden bir toplantı yapıyorsunuz ve 4 ismi bir kenara koyuyorsunuz. Ama aynı haftalarda Fenerbahçe veya Trabzonspor’un önemli maçları var. Gençlerbirlği- Bucaspor maçına yeni ve tecrübesiz bir ismi verdiniz. Bu maçın önemi ne? Alt taraftaki iki takımın mücadelesi maç 0-0. Gençlerbirliği futbolcusu cezasahası içesinde topu eliyle alıyor. Çıkıyorsunuz sarı kartlı futbolcu var, buna kart göstermenin dışında başka bir şey yapamazsınız. Ama ikinci sarı karttan futbolcuyu oyun dışına atamıyorsunuz. Bir penaltıyı yemişsiniz, futbolcuyu atamamışsınız ve dönüyor maçı Gençlerbirliği 1-0 kazanıyor. Bu hakemi torbanın içine mi atacaksınız? Bu torbanın içerisine Bucaspor-Gençlerbirliği maçının hakemini koyamazsınız” ifadelerini kullandı.

Oğuz Sarvan’la aday olduğu dönemde MHK’nın hakem atamalarını yaptığı toplantılarda Kulüpler Birliği temsilcisi olmasını teklif ettiklerini vurgulayan Ali Aydın şöyle devam etti, “Orada çok güzel bir sistem geliştirmiştik. MHK içerisine kulüpler birliğini temsilen birisini alıp, o kurulun içerisinde kulüpler birliğini temsil eden birisini koymaktı amacımız. Amaç ben bu hakemi istemedim, bu hakem bundan dolayı olmuyor, bu hakemin şöyle sabıkası var gibi spekülasyonları ortadan kaldırmaktı. Ama olmadı. Sonuçta kimseyi memnun etme şansımız yok” açıklamasını yaptı.

Hakem Patronuna Güvenemiyor

Federasyonun veya MHK’nın Beşiktaş Kulüp Başkanı Yıldırım Demirören, Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım veya Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ı memnun edip etmemesinin asıl problem olduğunu dile getiren Ali Aydın, “Federasyon başkanının kulüpler birliğinin oylarıyla seçilmesi sorunun kaynağı. Kuşseverler derneğinde bile adaylar muhakkak vaatler veriyor. Şu anda biri çıksa ve dese ki ben Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına aday olmayacağım. Bu işin delisiyim diyecek, çıkacak yapmaya çalışacak veya yaptırmaya çalışacak. Bizim zamanımızda da bu konuşuluyordu. Konuşulmaya devam ediyor yine konuşulacak. Artık kurumlar yerine hakemlerin konuşulması da ilginç. Ne demek hakem odası basmak. Kim kimin odasını basıyor. Yarın öbürgün bir statda bir görevli, o takımın soyunma odasının sorumlusu ya da arkadaşı; başkanına, takımına yaranmak amacıyla çıkıp hakemin kafasına vursa bu işin sonu nereye varacak. Sonuçta oraya giren insanların yaka kartı var ve başkanı soyunma odasına inip bir şeyler söylemiş. O başkanın yolundan giden birisine karşı ne diyeceksiniz, nasıl yapacaksınız. Bunlar yaşanan olaylar. Ama kabahat benim hakemimde. Bir gün birisi çıkmasın sahaya. Bana hakaret edildi desin, kendimi güvence altında hissetmedim diyerek maçı terketsin. Ne olur. Bir defa olsa zaten bunun önü alınır. Ama bu yapılamaz. Çünkü patronuna güvenemiyor. Siz ne yapmaya çalışırsanız, çalışın patronununuz bir hedefi vardır. Sonuçta bu işin patronu var ve onun isteklerine aykırı hareket edemezsiniz. Daha önce hakem notları açıklanmıyordu. Ama Kamil Abitoğlu’nun notu hemen o akşam açıklandı ve bu haber gazetelere servis edildi. Ertesi gün bütün gazetelerde onun haberi vardı. Kamil Abitoğlu kurban edildi ve sezon sonuna kadar maç verilmeyecek denildi. Bunlar kişilerin kendilerini kurtarmak için hakemi zan altına alma olaylarıdır” ifadeleriyle sözlerini bitirdi.

NationalTurk