LGBTİ Onur Yürüyüşü’nü tehdit ederek, bu yürüyüşe izin vermeyecekleri tehdidinde bulunan Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican, geri adım attı.
LGBT Onur Yürüyüşü’nü tehdit ederek, bu yürüyüşe izin vermeyecekleri tehdidinde bulunan Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican, RS FM’den Yavuz Oğhan’a konuştu ve “Biz devleti uyardık, elimizde sopalarla yürüyüşe katılanları döveceğimizi söylemedik” dedi.
ABD’nin Orlanda şehrinde eşcinsellerin gittiği bir barda 49 kişinin öldürülmesinin ardından İstanbul’da LBGT örgütlerinin düzenleyeceği “Onur Yürüyüşü”ne ilgi daha da arttı. Hükümet, yürüyüşe izin verilip verilmeyeceğine ilişkin soruları yanıtlarken topu Valiliğe attı. Valilik ise henüz bir açıklama yapmış değil ama Alperen Ocakları’ndan tehdit dolu bir itiraz geldi.
Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican, basın toplantısı düzenleyerek o yürüyüşü yaptırmayacaklarını, Ramazan ayında yarı çıplak bir vaziyette düzenlenecek yürüyüşün dini değerlere saldırı anlamı taşıyacağını söyledi. Sonra da dikkat çeken şu cümleyi kullandı: “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Sözleri tepki çeken Kürşat Mican, RS FM’de Yavuz Oğhan’ın hazırlayıp sunduğu “Bidebunudinle” programında konuştu, “Fiili bir müdahaleyi kastetmedik” dedi.
“Dini değerlerimizin dikkate alınmasını istiyoruz” diyen Mican, şunları söyledi: “Daha önce bu grubu uyardık, arkadaşları uyardık, temsilciler gönderdik. Biz Müslüman Türk milletiyiz, halkımızın yüzde 99’u Müslüman. Doğru, hoşgörü içinde yaşamalıyız ama bizim dini değerlerimizi yok sayarak, bizi hiçe sayarak bu yürüyüş yapılamaz. Biz, yarı çıplak şekilde ellerinde içki şişeleriyle birlikte ecdadımızın kanlarıyla sulanmış mübarek şehirde, kutlu şehirde böyle dolaşmalarını istemiyoruz. Biraz hukuk dışına çıkıyor gibi görünüyor ama hukuk dışına çıkılıyor diye algılamayın bunu. Ziya Paşa’nın sözlerini hatırlatırken bir tehdit yok. Bizim orada olacağımızı tepkili olacağımızı yürütmeyeceğimizi söylüyoruz. Onlar on bin kişi ise biz de on bin kişi orada olacağız, o koridoru kapatacağız, oturma eylemi yapacağız ve yürütmeyeceğiz. Onlar bize tepki gösterirse biz de tepki göstereceğiz. Ben gidelim Taksim’e sopalarla kovalayalım demiyorum. Bu cümleyi elinde sopa olarak algılamamak lazım, bir tepki olarak algılamak lazım.”