Ankara 12. İdare Mahkemesi, Diyarbakır Barosu avukatlarından Mahsuni Karaman’ın Diyarbakır’dan diğer illere ve diğer illerden Diyarbakır’a yapılacak uçak seferlerinde Türkçe’nin yanı sıra Kürtçe anons da yapılması talebini reddetti.
Diyarbakır Barosu avukatlarından Mahsuni Karaman 2014 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne başvurarak, Diyarbakır Havaalanı’nda yapılacak tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonslar ile Diyarbakır’a yapılacak karşılıklı uçak seferleriyle ilgili uçuş öncesi, uçuş sırasında ve sonrasındaki tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonsların Türkçe’nin yanı sıra Kürtçe de yapılmasını istedi.
Kurumlardan ret cevabı verilmesinin ardından Avukat Karaman, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü hakkında Ankara 12′. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. İdare Mahkemesi’ne verdiği dilekçesinde iletişim adına uygulamanın genişletilmesi gerektiğini belirten Karaman, yöre halkının işlerini daha rahat bir şekilde yapabileceğini vurguladı. Konuyla ilgili uluslararası düzenlemelerin olduğunu kaydeden Karaman, taleplerinin reddedilmesi işleminin iptalini istedi.
Mahkemenin savunma istediği Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü avukatı ise uçaklardaki anonsların Uçuş Bilgi, Anons ve Danışma Hizmetleri İşletme Talimatına göre Türkçe ve İngilizce yapıldığını belirtti. Belirtilen diller dışında anons yapılmasının karmaşaya sebebiyet vereceği belirtilen savunmada, uluslararası metinlere göre anonsların İngilizce ve resmi dilde yapılması gerektiği kaydedildi. DHMİ Genel Müdürlüğü avukatı, işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddedilmesi istedi.
Tarafların görüşlerini aldıktan sonra dosyayı karara bağlayan Ankara 12. İdare Mahkemesi, Kürtçe’nin sivil havacılıkta kullanılabilecek diller arasında sayılmadığını belirterek uçaklarda Kürtçe anons yapılması talebinin reddine karar verdi. Kararın gerekçesini açıklayan mahkeme, Anayasa’ya göre devletin dilinin Türkçe olduğunu belirterek, Türkiye’nin 1945 yılında taraf olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesine göre sivil havacılıkta kullanılacak resmi dillerin İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça ve Çince olduğunu vurguladı. Mahkeme, Uçuş, Bilgi, Anons ve Danışma Hizmetleri İşletme Talimatı’nda da anonsların Türkçe ve İngilizce yapılacağı kuralına yer verildiğini belirtti.
Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi ve iç hukuktaki mevzuat hükümlerine göre havacılık alanında tüm anons, bilgilendirme, yönlendirme ve ikazların Türkçe ve İngilizce yapılacağı belirtilen kararda, ihtiyaca göre Fransızca, İspanyonca, Rusça, Arapça ve Çince’nin kullanıldığı kaydedildi. Kürtçe dilinin sivil havacılık alanında kullanılabilecek diller arasında sayılmadığını vurgulayan mahkeme aksine bir durumun yargı kararıyla zorlamayacağını belirtti. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Sessiz terminal projesi kapsamında terminal içerisinde sözlü ifadelerden çok görsel ve yazılı ifadelerin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla bir başka dilin kullanılmayacak olmasının da hukuken haklı ve kabul edilebilir bir durum olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yapılan başvurunun reddine ilişkin tesis edilen işlemde bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”