25 Ağustos 2014 günü 17.11’de Başak burcunda yeni ay gerçekleşiyor. Gökyüzü eski alışkanlıkları fark ederek ve affederek iyileşme ve yeni alışkanlıklar geliştirmek için hazırlanıyor.

Geçtiğimiz hafta iyicil gezegen denilen Venüs ve Jüpiter’in kavuşumu vardı. Bereketi, bolluğu, uyumu büyüterek hatta abartarak geliştirebilir, yaşayabiliriz dedik. Ancak bir türlü de herkesin içi çok rahat etmedi, “iyi güzel de bir huzursuzluk var”, “tam iyi gidiyor diyorum, bir yandan da bir baskı hissediyorum” gibi yorumlar… Başak burcunun astrolojide pek çok ifadesi var, bir tanesi bizim günlük hayatımız, rutin alışkanlıklarımız. Şimdi orada oluşan Yeniay, düşündüğümüzde bizi huzursuz hale getiren, güvenliğimizi tehdit ediyormuş gibi hissettiren ve artık alıştığımız için fark etmekte zorlandığımız noktaları önümüze getiriyor. Detaylarda gizli olan bu noktaları fark etmek yeni bir bilinç haline geçişimizi destekleyecek. Bazılarımız için bu Yeniay eski alışkanlıkları ve davranışları hatırlatarak daha hassaslaştırabilir. Bunca yıldır alışkanlıklar içerisinde yaptıklarımızın bizi ne kadar etkisiz hale getirdiğini, yaralarımızın sanki ortaya döküldüğünü ve bizim bunları “eskisi gibi” saklayacak gücümüzün olmadığını idrak edebiliriz: “Bunu neden böyle yaptım, ne yapsam daha mükemmel bir hale getirebilirdim” gibi sorularla boğuşurken bulabiliriz kendimizi. Neptün karşıtlığı nedeniyle işin kötüsü bundan somut bir yanıt almak da güç olacaktır. O yüzden belki de yalnızca bu düşünceleri fark etmek ilk adım olabilir.

Yeniay ile birlikte bu noktalar artık bize “batacak” ancak yarın sabah kalktığımızda her şeyin değiştiğini görmeyeceğiz. Böyle bir beklenti içerisinde hayal gücünün sınırlarını zorlayabiliriz ancak gelişme küçük adımlarla olacak. Atacağımız küçük ancak köklü adımlar neticelere bizi götürecek. Hem hemen olsun hem de kusursuz olsun diyerek kendimizi zorlu bir baskı altında bulabiliriz. Üstelik bu baskının da aslında tek nedeni biz olabiliriz. Bir işe niyetlendik diye varsaydığımız çözümü bugün elimizde değilse; bu durum, o sürece girmediğimiz anlamına gelmiyor.

MARS SATÜRN KAVUŞUMU GERÇEKLEŞİYOR

Geçen haftaki iyicil kavuşumun üstüne, Yeniay ile aynı gün yani 25 Ağustos günü astrolojide kötücül olarak geçen Mars ve Satürn gezegenlerinin kavuşumu da olacak. Kötücül deyince başımıza felaketler gelecek olarak düşünülmemeli tabii ki. Mars eril enerjiyi, ataklığı, eyleme geçişi, hareketi temsil ederken; Satürn sorumluluklar, dersler, baskılar, sağlam zemine oturtulan konuları temsil ediyor. Bu kavuşum Akrep burcunda gerçekleştiği için enerjiyi her ne kadar yerinde kullanma potansiyelimiz olsa bile, hırsımıza ne kadar yenik düşerek davranıyoruz onu fark etmek adına iyi olabilir. Ancak hem Yeniay, hem Mars-Satürn kavuşumu hayatınızın bir ya da birkaç alanında (doğum haritasına da bağlı olarak) üzerinizdeki ölü toprağı atmak için yaşanacak bir gelişme olabilir. Güçlü açılar olduğu için kimileri adına zorlu gelişmelere de neden olabilir ancak işin özünde eski alışkanlıkları ve düşünce paternlerini fark etmek adına müthiş fırsat veriyor.

GÜNEŞ BAŞAK BURCUNDA

Güneş de 23 Ağustos’ta Aslan burcundaki seyrini tamamlayarak Başak burcuna geçti ve bir ay burada kalacak. Tıpkı bir sürü kişinin yaz tatillerine yavaş yavaş son vermesi ve “benim işim gücüm neydi, ben neler yapıyordum” demesi gibi gökyüzü de kendini biraz daha somut işlere adamış durumda. Konu ilişkiler de olsa, aile hayatı da olsa atılacak adımlar Güneş Aslan’daki kadar enerjik, çocuksu, övgü bekleyen bir tavırla olmayabilir. Bu bir aylık evre “ben ne biliyorum, elimde ne var ve somut olarak ortaya ne koyabilirim” ile daha fazla ilgilenecek. Yani belki de yıl boyunca şahit olduklarımızı pratiğe dökme üzerine bir ay olacak. Detaylarda önemli değerler bulacağız, zihnen biraz yorulabiliriz ama sonrasında bunun keyfini çıkaracağımız dönem de gelecek.