Gezi Parkı OlaylarıGündemManşetPolitikaSon DakikaTürkiye

Polis fezlekesine göre BBC ve CNN de Gezi Parkı eylemlerinden sorumlu!

Bali

Gezi Parkı ankara

Emniyet, Gezi Parkı eylemlerine destek amaçlı Ankara’da düzenlenen gösterilerle hazırladığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği fezlekede CNN, BBC, The Economist gibi kuruluşların sorumluluğu olduğunu iddia etti.

Fezlekede, 104 işyeri, 28 resmi kurum, 48 bankanın olaylar sırasında tahrip edildiği 21 ATM ile 74 otomobilin kullanılamaz hale getirildiği belirtildi. Gösterilerin ardından “terör” operasyonlarında gözaltına alınan 36 kişi ile ilgili gönderilen 86 sayfalık fezlekede ise eylemlerin amacının, kaos ortamı oluşturarak halk ayaklanması çıkarmak suretiyle anayasal düzeni değiştirmeye yönelik olduğu ileri sürüldü.

Ankara’da 260 esnafın şikâyetçi olduğu belirtilen fezlekede, olayların demokratik hak talebiyle başladığı ilerleyen günlerde ise “terör örgütlerinin ve örgütlere ait açık alan yapılanmalarının eylemlere katıldıkları ve eylemleri bir kalkışma haline getirdikleri” öne sürüldü.

Terör örgütlerinin provoke ettiği eylemci grupların Ankara’da Başbakanlık Merkez Binası, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık Resmi Konutu, Başbakan Erdoğan’ın Keçiören’deki evi, Ak Parti Genel Merkezi ile teşkilat binalarına saldırılarda bulunmaya teşebbüs ettiği aktarıldı. Bazı örgütlerin halkı da provoke ederek özellikle Başbakanlık Merkez binasını işgale yönelik çalışma yürüttüğü ancak vatandaşların buna gerekli desteği vermediği aktarıldı.

Gezi Parkı eylemlerinin ardından düzenlenen “terör” operasyonlarında gözaltına alınan ve ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 36 kişi hakkında da Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği 86 sayfalık fezleke savcılığa iletildi. Fezlekede muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri, sanatçılar ve CNN, BBC, The Economist gibi uluslararası haber kanallarının da sorumluluğunun bulunduğuna dikkat çekildi.

Fezlekede, demokratik hak talebiyle alanlara çıkan kişilerin, “Hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından kışkırtıldığı ve yönlendirildiği” kaydedildi. Muhalif partilerin de alanlara çıkarak göstericileri kışkırtıp, yönlendirdiği, destek sağladığı da ileri sürüldü.

Sivil toplum örgütleri TMMOB, ÇHD, TTB, Ankara Barosu, İHD, ATO gibi hükümet muhalifi sivil toplum örgütleri; eylemci gruplara kamuoyu desteği sağlamaya, yargı ve Emniyet teşkilatı üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalıştıkları da iddia edildi. Bu örgütlerin, eylemcileri polisin orantısız güç kullanımı ile ilgili savcılığa bireysel olarak suç duyurusu yapılması yönünde teşvik ettikleri, gözaltına alınan protestoculara destek vermek amacıyla CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in de Emniyet üzerinde baskı oluşturduğu ileri sürüldü.

Ankara Barosu’ndan fezlekeye sert tepki

Ankara Barosu Gezi olayları kapsamında hazırlanan fezlekeye çok sert tepki gösterdi. Baro, fezlekeyi hazırlayan kamu görevlileri hakkında derhal yasal işlem başlatılmasını istedi. Açıklama satırbaşları ile şöyle:

NationalTurk World Son Dakika

Ankara Barosu olarak; Kurumumuza yönelik haksız ve hukuk dışı itham ve ifadeler içeren bu fezlekeyi düzenleyen kamu görevlileri hakkında derhal yasal işlemlerin başlatılmasını, demokratik hak ve yükümlülüklerimizi, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğimizi, nereden ve kimden gelirse gelsin her tür hukuk dışı müdahale ve girişime karşı toplumun ve insanların savunmasını üstleneceğimizi, kamuoyuna saygıyla duyururuz.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

3 Temmuz 2013 tarihinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün Gezi olayları kapsamında hazırladığı fezleke, günlerden bu yana yaşanmakta olan sıkıntının kaynağını, demokratik hakların kullanımına yönelik ölçüsüz bile kabul edilmesi mümkün olmayan polis müdahalesine zemin oluşturan bakış açısını alenileştiren bir belgedir.

Polis tarafından hazırlanan evrakta aralarında Ankara Barosu’nun da yer aldığı demokratik kitle örgütleri ile sivil toplum kuruluşları, göstericileri kışkırtmak, yönlendirmek, eylemci gruplara kamuoyu desteği sağlamak ve yargı ile emniyet üzerinde psikolojik baskı uygulamak ve kişileri savcılığa suç duyurusunda bulunmaya teşvikle suçlanmıştır.

Avukatlar ve meslek örgütü olarak Barolar, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını korumakla görevlidir. Bu görevin gereklerini, insan hakları ve hukuka aykırı eylem ve ihlaller nereden ve kimden gelirse gelsin, yerine getirmek Avukatların varlık sebebi olup 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76.maddesi ile 95 inci maddesinin 21. fıkrası ile açıkça belirtilmiştir.

Bu çerçevede, avukatlar ve barolar siyasi iktidara muhalif veya yandaş olmak pozisyonunda asla olmamış ve olmayacaklardır. Avukatlar, savunma görevini yerine getirmek üzere cüppelerini giydikleri anda, her tür siyasi, ideolojik kimliklerinden soyutlanarak hukuk devleti, insan hakları, demokrasi ve özgürlüklerin tarafında yer alırlar.

Kaldı ki gezi olaylarının Ankara’ya sıçradığı günlerde Ankara Barosu yüzlerce avukatıyla sürecin hukuk devletinin gerekleri çerçevesinde işlemesi için üzerine düşen görevi layığıyla yapmaya gayret etmiştir Yurttaşlara karşı ayrımcılık gözetmeksizin hareket etmek yükümlülüğüne sahip olan emniyet güçlerinin açıkça ve aleni olarak taraf konumuna geldikleri görülmektedir. Demokrasi ve hukuk devleti açısından asıl tehlike buradadır.

Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu