Kısaca konferansların ve takımların durumlarından bahsedelim. Doğu’da işler gerçekten çok kötü. Boston,Orlando,Cleveland üçlüsü oraya ambargoyu koydu yalnız takımların güçlerinin çok yetersiz oluşu o konferansın bir an önce takaslarla güçlenmesini gerektiriyor.
Doğu’da Orlando, Boston, Cleveland ve Atlanta hariç ”şu takım playoffu kesin görecektir” denilebilecek hiç bir takım bulunmamakta. Tracy Mcgrady, Andre Miller, Al Jefferson, Monta Ellis, Rudy Gay gibi Batı’nın önemli yıldızlarının Doğu takımlarıyla adı geçmekte ve belki bu takaslar olursa oraya olan ilgi geri dönebilir.
Doğu’nun durumunun vahimliğini şuradan açıklayabilirim; Batı’da en az galibiyet alan 3.takım pozisyonundaki Memphis Grizzlies eğer Doğu’da olsa şu an playoff sıralamasında 7.olacaktı.
Batı konferansında ise işler çok karışık. Birçok takım yarışın hala daha içinde. Tabi ki kopmalar olacaktır fakat şu durum bile insanın batıyı izlemesi için yeterli. Lakers her ne kadar deplasman turunu da iyi bir şekilde sürdürse de onlarda böyle gitmeyeceklerinin sinyallerini yavaştan veriyorlar. San Antonio, New Orleans, Clippers gibi takımların hayat kırıklıkları devam etmekte.
Son dönemlerde ilginç sonuçlar çıkmaya devam ediyor.Mesela dün gece Nowitzki’den yoksun Dallas’a yenilmesi,onun öncesindeki Teksas derbisinde Houston’ın deplasmanda Dallas’ı devirmesi,Sacramento’nun deplasmanda Bucks’ı yenerek dış sahadaki 2.galibiyetini alması gibi oldukça sürpriz sonuçlara imza atıldı.Bu arada New York’un maçlarını izlemenizi tavsiye ediyorum.Kesinlikle her maçında ya 20 sayı öne geçip maçı kaybediyorlar ya da 20 sayı geriden gelip maçı kazanıyorlar.
Çok keyif veren,şut atmaktan korkmayan çok dinamik bir takım.Bu arada Sacramento’dan söz etmemek olmaz.Sezon başında ligin en zayıf takımı olarak lanse edildiler.Yıldızları Kevin Martin sakatlanınca takımın galibiyet alması bile imkansız gibi gözüküyordu.Ancak Martin’in sakatlığı,geride kalan oyuncuların adeta işine yaradı ve harika işler çıkarıyorlar.
Kolej liginde ortalama bir guard olan Evans,Sloven milli takımında bile yer alamamaya başlayan Udrih,yetenekleri olan ancak ümitlerin kesildiği Hawes ve Thompson,adı 29 takımla takas dedikodularına karışan Nocioni gibi oyuncularla buraya gelmek olağanüstü bir başarı.Tabi birde geçen yıl ”Avrupa’nın en iyi genç oyuncusu” ödülünün sahibi Omri Casspi’yi unutmamak gerek.İsrailli çaylak,her ne kadar adından hala aşırı söz ettiremese de ilerde büyük işler başarabilecek potansiyele sahip.
Umarım Sacramento’nun başarısını Golden State,Clippers,Bobcats,Minnesota gibi takımlar örnek alır da bizde çok daha kaliteli bir ikinci yarı izleriz.Takımlar 2010 yazındaki dev transfer sezonuna odaklansa da Sacramento,Milwaukee,Houston gibi fazla ağırlığı olmayan takımlar bu dönemdede güçlü olunabileceğini herkese gösterdi.Herkese iyi ve keyifli NBA geceleri geçirmeleri dileğiyle…
Mert Kaya