GündemManşetMedyaPolitikaTürkiye

Bahadır Baruter’den Akif Beki’ye müthiş ayar

Bali

akifbekiBahadır Baruter’den Akif Beki’ye müthiş ayar… Radikal gazetesi yazarı, Başbakan Erdoğan’ın eski danışmanı Akif Beki’nin 12 Eylül davasına müdahil olmadıkları gerekçesiyle eleştirdiği karikatüristlerden ilginç açıklamalar geldi.

Radikal yazarı Akif Beki’nin “Tarık Akan nerede?” başlıklı yazısına Penguen çizeri Bahadır Baruter’den eğlenceli bir cevap geldi.  Bahadır Baruter şunları söyledi:

“Valla doğrusunu söylemek gerekirse Akif’i sinir etmek için gitmedik. Aradım arkadaşları, Tarık’ı, Orhan’ı, İbrahim’i falan, dedim ki gelin gitmeyelim, sinir olsun Akif. “Akif benim sünnetimde neredeydi” dedim. “Madem ki o onca yıl sonra gelen mutluluğumda beni yalnız bıraktı, gelmedi, kirvem olup elimi tutmadı, gelin biz de onu onca yıl sonra gelen bu mutlu gününde desteklemeyelim” dedim. “Onu en hassas yerinden incitelim, gerçek bir 12 Eylül muhalifini, bir demokrasi ve özgürlük savaşçısını desteklemezmiş gibi yaparak, derin hassasiyetlerine ve yüce davasına kayıtsızmış gibi durarak gösterelim tavrımızı” dedim. Akif her fırsatta 12 Eylül rejimine karşı sesini yükseltmiş, 12 Eylül’ün sağladığı imkânlardan yararlanmayı kesinkes reddetmiş, yararlananlarla bile beraber yürümeyi ilkelerine sığdıramamış, bir zamanların işbirlikçilerinin bugünkü popülist ikiyüzlülüklerine zerre itibar etmeyen, ilerici, özgürlükçü, demokrat bir aydındır. Ve Akif çektiği onca eziyetin, dışlanmanın ardından gerçekleşmekte olan yüce adalet sayesinde nihayet bir nebze gün yüzü görebilecektir. Ama Akif benim sünnetime gelmedi!.. Sen o sünnete gelecektin akif!”

Akif Beki’nin isim vererek eleştirdiği Gani Müjde ise “Bir söz var, “Erdal Eren’in yaşını büyütüp idam edenleri, Hrant Dink’in katilinin yaşını küçültenler yargılıyor” diye… Ben bunun bir şov olduğuna inanıyorum. Ve bu şovun bir parçası olmak istemedim. Tabii ki Kenan Evren’in yargılanması önemlidir, ama 12 Eylül’ün yargılanması başka şekilde olmalıydı. O darbeyi yapanlar hâlâ iktidarda. İnancımın eksikliği bundan. Bu sembolik bir dava, oysa sembolik olmamalıydı. 15 sene önce, 12 Eylül’ü yapanlar çatır çatır yargılanmalıydı. 12 Eylül anayasası hala dururken ‘Kimi kandırıyorsunuz?’ demek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Akif Beki’nin tartışma yaratan yazısı;

Ankara Adliyesi’nin önü, panayır yeri. Herkes orada; sağcısı, solcusu, referandumda 12 Eylülcülerin yargılanmasına ‘Hayır’ oyu verenler bile.

Maktul yakınları ile mağdur siyasi kurumlar da davaya müdahil.
Birçok kişi, bugünleri de gördüğü için zil takıp oynayacak neredeyse.
Ama sinemacılardan, müzik sanatçılarından, karikatüristlerden çıt yok.
Onlar da gadre uğramıştı 12 Eylül’de. Az şarkıcı mı yasaklanmış, az yönetmen mi sansüre takılmış, az karikatürist mi cezalandırılmıştı?

Sanatçılar nerede?
Hadi, Orhan Gencebay gibi siyasete mesafeli duranların sessizliğini anlayalım. Sevinç çığlıklarını duyurmak istemeyebilirler.
Ama ya siyasi duruş sahibi sanatçılarımız, onlara ne demeli?
Sanatları kadar, sağ ya da sol ideolojik görüşleriyle de iftihar edenler nerede? Neden adliye bahçesinde onları da göremiyoruz?
Yılmaz Güney’le sansür kurulunu nasıl atlattıklarını, kaçakçı hikâyelerini aratmayan bir macerayla ‘Yol’ filminin negatiflerini yurtdışına nasıl kaçırdıklarını ballandıra ballandıra anlatan Tarık Akan nerede mesela?
Sevinmiyor mu bu işe, sevinçten havalara uçuyor da çaktırmıyor mu, belli değil.
12 Eylül Anayasası’na ‘ret’ oyunun rengi maviydi. ‘Mavilim mavişelim’ türküsünü bu yüzden yasakladı darbeciler. İçinde ‘mavi’ geçen diğer şarkıları da. Çalanlar, dinleyenler takibata uğradı.
‘Mavilim mavişelim’ türküsünü mırıldanan karikatür karakterine dahi tahammül edemediler. Dergiler kapatıldı, çizerler tevkif edildi.
Fakat muhalif damarlarıyla şöhret bulan karikatüristler de temsil edilmemişti dünkü panayırda.
Filmleri yakılıp senaryoları onaylanmayan sinemacılar, TRT’nin yasaklı sanatçıları, çizik yiyerek hapse giren karikatüristler! Sansürcübaşı Kenan Evren yargılanırken neden tepkisizler böyle?
Sinema, müzik ve mizah sektörleri, darbe mağduriyetinin ekmeğini de fena yemedi bu arada.
İbrahim Tatlıses’in ‘mavi mavi masmavi’si bile ‘yasak mavisi’ furyasıyla patladı.
12 Eylül’ün kaç filmi çekildi, kaç sanatçı kariyerine bayrak yaptı Deniz Gezmiş’in adını, 12 Eylül karikatürlerinden kaç sergi çıktı?

Hiçbiri gözükmüyor ortalıkta
Dün Ankara Adliyesi’nin önünde, habercilerle siyasi grupların yanı sıra fikir ve kanaat insanları da vardı. Duygularını kendilerine saklamayıp paylaşmaya gelmişlerdi.
Oyuncusu, yönetmeni, emekçisiyle sinemacılar yoktu ama orada. Bir de, 12 Eylül yasaklarından nasip almış şarkıcı, türkücü ve arabeskçilerden kimse.
Grafik mizah sanatçıları da sansürcülerle hesaplaşma gününe, sair kalem erbabıyla birlikte katılmak yerine pasif kalmayı yeğlemişler.

NationalTurk World Son Dakika

Sanatçı duyarlılığı
Tarık Akan, Şerif Gören, Fatma Girik, Orhan Gencebay, Edip Akbayram, Selda Bağcan, Gani Müjde bir çırpıda akla gelenler. Daha pek çok isim sayılabilir.
Sanatçı duyarlılığını sergilemek için iyi bir fırsattı bu dava. Yeni kuşakları da cesaretlendirecek bir tavır takınabilirlerdi.
12 Eylülcülerden hesap soruluyor olmasından mutlu mu değiller, yoksa mutluluklarını bilemediğimiz bir nedenle gizlemeyi mi tercih ediyorlar?

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

 

Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu