Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde milattan önce 2 bin yılına tarihlenen Amorium Antik Kenti’nde devam eden kazılarda, 7 uygarlığa ait izler gün yüzüne çıkarılıyor.
İlçeye bağlı Hisarköy sınırları içinde 90 dekarlık alanda yer alan Amorium, sırasıyla Hitit, Frig, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kesintisiz yerleşim olan bir antik kent olarak dikkati çekiyor.
Alandaki kalıntıların ortaya çıkarılması için Oxford Üniversitesinden Prof. Martin Harrison tarafından 1987’de başlatılan kazılar, 1993-2009’da ise Dr. Chris Lightfoot tarafından devam ettirildi.
Bir dönem kesintiye uğrayan çalışmalar, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeliha Demirel Gökalp başkanlığındaki 30 kişilik ekiple sürdürülüyor.
Gökalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazıların 2013’ten itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile kendisinin başkanlığındaki Türk ekipçe yapıldığını söyledi.
Geç Roma ve Erken Bizans dönemine tarihlenen “Büyük Bina” olarak adlandırılmış alanda çalışmalar yürüttüklerini anlatan Gökalp, Aşağı Şehir Bazilikası ve Yukarı Şehir’de “L” açması olarak nitelendirilen alanda yoğunlaştıklarını aktardı.
Gökalp, antik kentteki Roma ile Osmanlı dönemleri arasındaki yerleşimin incelendiğini belirterek şöyle devam etti:
“Aşağı ve Yukarı şehirlerin büyük, oldukça güçlü savunma surlarıyla çevrili olduğunu gördük. Kentteki en erken yerleşim yerinin höyükte olduğunu tespit ettik. Aşağı Şehir’de daha çok dini yapılar, kamu yapıları karşımıza çıkıyor. Kazılar 1987 yılından beri devam ediyor ancak kent çok büyük. Gün ışığına çıkardığımız mimari yapıların ziyarete açılmasını ve kültürel miras anlamında toplumla paylaşılmasını istiyoruz. Bölgenin ören yeri statüsü almasını umuyoruz. Amorium’un ören yeri statüsü kazanması bu anlamda çok önemli. Buna ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. İnsanlar buraya geldiğinde milattan 2000 yıl öncesine dair kalıntı ve yaşam izlerini görebilecek.”
İç sur ve dini bir yapıda çalışmalar devam ediyor
Türkiye’deki birçok kazının geç antik çağ veya daha öncesinde kurulmuş kentler ve yapılarda gerçekleştirildiğine değinen Gökalp, şunları söyledi:
“Amorium’un, farklı 7 uygarlığı barındırması açısından özel bir yer olduğunu söyleyebiliriz. 2014 öncesinde büyük bir kilise, Aşağı Şehir surlarının giriş kapısı, üçgen kule olarak adlandırılan yapı, Bizans hamamının da olduğu günlük yaşama ilişkin birçok yapının yer aldığı büyük bir mekan ile Yukarı Şehir giriş kapısı ortaya çıkarıldı. Sonrasında ise Yukarı Şehir’deki çalışmalar ağırlık kazandı. Şu anda buradaki iç sur ve dini bir yapıda çalışmalarımız devam ediyor.”