12 Temmuz’da 20 derece Oğlak burcunda Dolunay gerçekleşiyor. Saat 14.24’te 20 derece ile kesinleşen Güneş – Ay karşıtlığı bizleri nasıl etkiliyor?
Eğer kişisel doğum haritanız varsa, Dolunay’ın gerçekleşeceği 20 derece Oğlak- 20 derece Yengeç karşıtlığının haritanızda hangi eve düştüğüne bakabilirsiniz. Oğlak burcunda gerçekleşen Dolunay’ın genel olarak ortaya çıkartacağı kavramlar ve konular bir yana, haritada size özel olarak gerilimle birlikte yükselecek ve neticelenecek konuları görebilirsiniz. Eğer haritanız yoksa ya da “Astroloji bilgim henüz bunu yorumlayacak kadar değil” diyorsanız genel bir Dolunay yazısı okumak bile dönemi fark etmek adına keyifli… Güneş burcu ya da yükselen burcu değerlendirerek yazmaktan çok genel bir yazı yazmayı tercih ettim. Fark ettiğim kadarıyla ufak farklılıklarla birlikte herkesin bu birkaç gündür hissettiği şeyler paralel ve Dolunay haritası da bu ortaklığa güzel bir ışık tutuyor.
Dolunay dönemleri genel olarak planladığımız, ilk adımlarını attığımız, engellerini fark ettiğimiz konuları ortaya çıkartan, neticelendiren enerji taşır. Ne ektiysek önümüzdeki adımlar için büyütmek üzere neyi suluyoruz onu fark ederiz. Attığımız adımları daha görünür kılar, bilinç ile bilinçdışını (Güneş ile Ayı) iki zıt kutba çekerek denge bulma arayışına iter. Bizi bu adımlara gönderen hisler ve dürtüler neydi görmeye başlarız, somutlaşır. Gerginliklere ve yaratıcı konulara açıktır.
Bu Dolunay 20 derece Oğlak’ta Ay ve 20 derece Yengeç’te Güneş ile meydana geliyor. Oğlak Toprak ve öncü bir burç olarak bize toplumsal sorumlulukları, anneliği, maddiyatı, kariyeri, ortaya sunduklarımızı ifade ediyor. Karşısındaki Yengeç ise Su ve öncü bir burç olarak bize manevi değerleri, duyguları, aile hayatını, bireysel sorumlulukları ifade ediyor.İkisine birlikte baktığımız zaman işte bu iki uç arasında bir denge arayışını fark edebiliriz. Toplum size başka görevler yüklerken ev hayatı başka sorumlulukları hatırlatıyor. Dolunay enerjisi olarak da iki ayrı uca çekilen kişi önce her iki ucunda gerekliliklerini daha açık, daha net şekilde görüyor. Ancak gerçekleştiği burçlar bir yana her Dolunay zaten aynı enerjileri barındırmıyor.
Dolunay anının haritasında Akrep burcu yükseliyor ve yöneticisi olan Mars 12. evde ve hâlâ Terazi’de. 12. ev bizlere endişe ve korkuları, kontrol edemediğimiz yanları, gölge tarafları hatırlattığı için Dolunay bu konuları gözümüzde biraz daha berraklaştırabilir.Birkaç aydır ilişki kurmak, “karşı tarafı da anlamak”, paylaşım adına ne kadar emek harcadık, çaba sarf ettik desek de yolunda gitmeyen pek çok şey olmuş olabilir özellikle yılın ilk altı ayı iş hayatı, ev, kendini ifade ediş biçimi ve ilişkiler konusunda dört ayrı koldan çekildiğimiz bir dönemdi. İşte şimdi T-Kare son açısını yapmak üzereyken ve gezegenler birer birer geri hareketlerini bitirip rahata ererken biz de yeni bir yola sapmadan son dönüşü yapıyoruz. Bu dönüş görmeyi ısrarla reddettiğimiz, sürekli arka plana attığımız endişeleri ve korkuları da bizlere gösterecek. Henüz ortaya çıkmamış koşullar varsa ilk ltı ayın çözümsüzlüğü içinde kalan, Dolunay ile birlikte ortaya çıkabilir, verdiği dersle iyileştirebilir ve “yola bu şekilde devam” dedirtebilir. İş ve özel paylaşımlardan yana nerede şanslıyız görebiliriz. Venüs- Mars üçgeni belirgin hale gelirken ilişkiler bu haftadan itibaren biraz yumuşamaya başlayacak, finansal projelerden yana daha rahat hissedecek ve çabaların daha verimli sonuçlarını göreceğiz. Ancak yumuşamadan önce bu Dolunay için dikkat edeceğimiz şey tartışmalarda sivri dili biraz yumuşatabilmek, öfkeyi fark etmek çünkü kendimizi tutup tutup en olmadık zamanda, en olmayacak lafı söylemek tartışmayı büyütmekten fazla bir şeye yaramayacak.
Toparlarsam konuyu; bu Dolunay yılın başından beri etkili ve gergin olan, sabrı zorlayan durumları aydınlatacak. Ayın sonundan itibaren sahneye çıkışlarımız biraz daha rahat, daha özgüvenli ve aydınlık olacak ancak bu aydınlanma hâlini yumuşak bir geçişle değil; biraz taşlı bir yoldan alacağız. Geri hareketlerin önümüze tekrar tekrar getirdiklerine, çözemediklerimize bakalım. Geride tamamlamadan bıraktığımız pek çok şey önümüze gelip kendini hatırlatıyor. Neyi kontrol edememek bizi öfkelendiriyor, özellikle geçmiş altı ayda endişeden ve korkudan yana neyi bastırmaya çalıştık, bizi bu kadar yıldıran ne oldu onu fark edebiliriz. Belki yine onları olduğu yerde bırakıp devam edeceğiz, belki alıp yola devam edeceğiz. En azından kendimizi ifade ederken aldığımız dersi, bunun aslında bizi nasıl iyileştirdiğini görebilelim. /KARDELEN YAMAN
