Mendes’in tahtasındaki Mourinho’dan beklenti

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan'ın "Mendes’in tahtasındaki Mourinho’dan beklenti" başlıklı yazısı;

Bu tahta işi borsacıların kullandığı ekonomik bir terim olduğundan ve kısa öz anlatımda da kolaylık sağladığı için kullanmak istedim. Hani futbolun artık bir endüstri olması ve borsalarda da kulüplerin hisseleri alınıp-satılır duruma gelmesi ve bu terimin kendi anlamından çok bu sistem içindeki bir sömürü mekanizmasını da iyi tanımlayan ve karşılığı olan bir kelime olmasından dolayı kullanmak istedim.

Bu ülkedeki kulüp başkanlarının, futbolu bilmediklerinin aşikâr olmasının yanında, futbolun kendi içi dinamiklerindeki mekanizmaları kurmaya yönelik bir çalışma yapmalarından ziyade, futbolcu bonservislerinin değerleri üzerinden ve menajerlerin tavsiyeleri-iş birliği üzerinden bir ticaret hacmi oluşturmaya ne hikmetse daha yatkın olmaları ve bundan da hiç taviz vermeye niyetleri olmadıklarından dolayı sürekli uçak saatleri üzerinden iletişim mekanizması kuruyorlar. Bunun için işin ehli olanını da bulmak gerek!

∗∗∗

Mendes’in tahtası bu iş için çok iyi bonservislerle dolu. Hele hele Portekizli futbolcular, Portekizli takımlar ve Portekizli antrenörler bu işler için aranıp da bulunamayacak derecede işe yatkınlar. Bu işte Mendes sadece kendi tahtasını değil, komşu tahtaları da yönetme gücüne sahip.

Bakın Fenerbahçe ve Beşiktaş için yapılan transferlere, hepsi Mendes’in elinden geçen transferler. Beşiktaş için yapılan fırsat transferi olan Al Musrati ve Muçi transferleri… Fenerbahçe’ye yapılan En Nesyri, Maximin ve Kostiç transferleri. Aynı yöntemle gerçekleşti.

Mendes’in her ülkede eli kolu olduğundan dolayı, ülkelerdeki futbolun yönetilme şekli ve ticari işlerin nasıl yürüdüğünü bilmesinden kaynaklanan stratejileri her ülkede farklılık gösteriyor. Bizdeki ‘rant’ kurgusu ve kâr payı ortaklıkları (!) transferlerin ana şeklini belirler. Mendes buna göre rayiç bedelleri belirler ki futbolcunun değerinin çok çok üstünde olur bu bedel. Ve işini de gayet iyi yapmakta olup takımların başarısıyla pek ilgilenmeden kendi iş başarısı üzerinden sonuç alır. Ve Mendes’in tahtasından Mourinho… Mendes’in tahtasından olmasına rağmen, kariyerine bakıldığı zaman bir beklenti içine girmemek mümkün değil. Bu sadece Fenerbahçe taraftarı için geçerli değil. Tüm futbol kamuoyu tarafından ciddi bir beklenti oluşmuş durumda.

Sezon puan ortalaması 2,32’lerde olup, Roma’da 1,77’ye kadar gerileyen bir performansın matematik olarak başarı şansı oldukça düşük olmasına rağmen, futbolun kendi kurgusu bunu bertaraf edecek algoritmalarla dolu. Mühim olan bunun için gerekli iradeyi ortaya koyabilmek. Fenerbahçe için verilen yıllık ücretin oldukça fazla olmasına karşın Mourinho’nun buna cevap veremeyecek bir psikoloji içinde ve rahatlıkta olması ortada büyük bir sorunun olduğunu gösteriyor. Galatasaray maçının önemini daha kavrayamamış ki derbinin ne olduğunu en iyi bilen bir hocadan bahsediyorum. Bu kadar kontrolsüz ve rahat bir kurguda takımı oynatması ve sonucu çok çabuk kabullenmesi anlaşılır bir şey değil.

Hele hele ikinci yarıya başlarken ve 2-0 gerideyken ve gol lazımken İsmail’i çıkartıp Amrabat’ı alması ki ilk 11’de oynatsa kimse bir şey diyemez, cinlikten başka bir şey değil. Burada birincisi; İsmail’i hedef yapması. İkincisi Amrabat için İsmail’i boşa çıkartacak ortamı bulması. Maçın ana sorunu bu muydu? Skor için En Nesyri ve İrfan Can olması gerekirken niye böyle bir tercih yaptı tartışılması gerekir. Belki de son durağı olacak olan Suudi Arabistan için zamana oynuyor ve ikili kazanç için böyle bir strateji uygulamaya çalışıyor. Bunun nedeni, Mendes’in tahtasında olması ve Mendes’in hem Suudi Ligi’ni hem de Süper Ligi yönetmesidir.

Unutmayın Suudi Ligi için Ronaldo’yu Juventus ile ve MUnited ile kavga ettirerek anlaşmaları bozdu ve kendine büyük kazanç sağlayacak bir ortam yaratması için Suudi Ligi’nde aparat olarak kullanıp büyük paralar kazandı. Ve Mendes dâhil, iş ortaklığı içindeki menajerlerin milli takımda istedikleri oyuncuları oynattırıp rahat pazarlamak için taraftar kılıklı troller tarafından saldırıya uğratılan Montella’nın ortaya koyduğu iradenin yarısını bile gösteremeyen Mourinho’nun, antrenörlükle değil ama futbolla ilgili beklentilerinin iyi analiz edilmesi gerektiğini de ortaya koyuyor. İşin en vahim tarafı ise Fenerbahçe’de olacağını sanmıyorum ama Beşiktaş’ın mallarına çöküldüğünü başkan açıkladı açıklamasına da Mendes de kâr payı ortaklarıyla birlikte Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın paralarına çöktü.

Vincenzo Montella Jorge Mendes ve Milli Takım

Exit mobile version