Futbol

‘Kırmızı’ kravat

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan'ın bu haftaki "‘Kırmızı’ kravat" başlıklı yazısı;

WTS ile Maldiv Fırsatı

Sevgili Ayşe Ayşen Bulut’un ‘Rengine Yolculuk’ kitabında kırmızıyı şöyle tanımlamış: ‘Öfkenin enerjinin rengi olarak bilinse de aşkın, doğurganlığın ve sevginin en yüce halini temsil eder…’

Kırmızı enerji, tutku ve aksiyonun rengi olduğu gibi, negatif yönde öfke ve saldırganlık ifadesi ile savaş ve yıkımı da körükleyebilir.

Fatih Terim, bu sıcaklarda bir YouTube kanalında siyah ceket, beyaz gömlek ve ‘kırmızı’ kravatla çıkarak, Montella’yı eleştirme üzerine bir sübliminal mesaj verme gayreti içine girmişti.

Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesajın tanımı da: ‘Başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır’ diye, anlatılmaktadır.

Tabii ‘kırmızı’ kravatın anlatmak istediklerini fark etmemek mümkün değil.

∗∗∗

Rolex saat olayı, Arda Güler’in yelek olayı, santrafor olayı ki Semih ve Cenk üzerinden trollerin saldırısı ve oyuncu değiştirme olayları ile farklı meslek gruplarında olup, ya da antrenörlük yapıp hiçbir başarı elde edemeyip TFF bünyesinde bir gelir getirici iş olanağı kovalayanlar ile Terim ve Terim’in altında yardımcı olarak çalışanlardan oluşan farklı gruplar, bu olayları manipüle ederek Montella’yı yıpratmaya çalıştılar.

Bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz! Montella’nın suçu, aslında hiç beklenmedik bir şekilde eleme gruplardan çıkarak Avrupa Şampiyonasına katılması ve üstüne üstük bir de çeyrek final oynaması ki beklentileri olanların bünyesinin vermiş olduğu karşı tepkinin dışa vurumu bu saldırıların nedenini oluşturmaktadır.

Hazmedememenin içeriğini şuradan anlamak daha ikna edici olacaktır: Birincisi; Montella Türk Milli takımının başına daha 8 resmi maçta çıkmasına rağmen ortaya koyduğu performansın değeri…

İkincisi; hiçbir Türk antrenörün hiçbir şekilde oturtamadığı sistematik kurgu ve kompakt bir oyun sistemi içinde ikili ve grup taktiklerinin varlığı ile kadro bütünlüğü üzerinden bu kadar kısa sürede-8 maçta bir istikrarı yakalaması… Üçüncü olarak da İtalya Seri-A’da yaklaşık 290 maç santrafor oynayıp 150’ye yakın gol atmasına rağmen ‘santrfor neden oynatmadın’ temalı ders nitelikli (!) söylemlere maruz kalmasına rağmen kendi prensiplerini iradeli bir şekilde uygulamış olmasıdır.

∗∗∗

Gürcistan, Slovakya, Slovenya ve Arnavutluk bu sistematik oyun bütünlüğü üzerinde bir oyun kurgusu yaratarak oynamaları neticesinde turnuvada yapabilecekleri en iyi performansı gösterdiler. Aynı şekilde Türkiye de bu yapı içinde kendi adına çok iyi bir performans sergiledi.

Artık Avrupa’da oynanan oyunun şekli farklılaşmakla beraber, daha fazla atletizm ve daha fazla sisteme sadakat üzerine ki beceriyi zaman ve skora göre risk almak üzerine tanımlansa bile-kabul edilen bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu antrenörler bazında da bir ayrıcalık ifade etmektedir.

‘Vatan millet Sakarya’ üzerinden soyunma odalarındaki konuşmalar ve bayrak üzerinden sembol söylemleri üzerine turnuvalarda sonuç almak artık mümkün değildir. Felsefe… Savuma ve hücumun iç içe geçen prensipler silsilesi… Bir kompakt oyun… Tüm bunlar değişimin ve oyun formatının tanımına aittir. İspanya bile tüm kültürel farklılıklarına rağmen bu kurgunun bir parçasıdır. Ve Montella bu değişim sürecine ayak uyduran bir teknik direktördür.

∗∗∗

Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın geçen sene elendikleri Avrupa kupalarındaki takımların seviyelerine bakın, bir de oynadıkları oyun içindeki farklılıklara bakın, bu değişime ayak uyduran çok sıradan takımların bile bize karşı nasıl üstünlük sağlamalarına neden olan değişimin kanıtıdır.

Ne Fatih Terim, ne Okan Buruk, ne İsmail Kartal, ne Şenol Güneş ne de Abdullah Avcı bu süreç içinde yeni formattaki değişimi karşılayabilecek donanımlara konusunda oldukça eksikler. Ve bu konuda çok önemli bir kaygıya sahip olduklarını da düşünmüyorum. Ama burada, TFF de olmanın ayrıcalıkları var…

Öncellikle yapılacak uzun anlaşmaların verdiği ayrıcalık ciddi bir gelir kapısıdır. Yılda birkaç kamp ve birkaç maç atlatılabilecek ki kötü sonuçlarda gerekçe üretilerek, olumsuz sonuçlar medya kurgusu üzerinden manipüle edilerek bertaraf edilebilecek süreçlerdir. Çünkü takım taraftarlığı gibi bir baskı yoktur. Ve TFF siyasi bir kurguyla yönetilir ki ilişkiler bu süreç için önemli bir referanstır. TFF seçimleri ve kulüplerin buradaki tutumları-tepkisizlikleri bunun en iyi örneğidir.

Haliyle Montella’yı başarısız gösterip, onun donanımlarına sahip olmadan o koşullara sahip olmak önemli bir stratejidir. Bir de durduk yerde çıtayı yükseltmenin de anlamı yok!

İşte, bu ‘Kırmızı’ kravat Montella’yı bertaraf edecek ittifakın sübliminal mesajıdır.

Müslüm Gülhan – NationalTurk

Manipülasyon, tetikçilik! Fatih Terim ve Sergen Yalçın’ın gözü Montella’nın yerinde mi?

Yunanistan Golden

NationalTurk

NationalTurk gazetesi, yazarları ve yorumcuları en doğru ve tarafsız olarak gündeme dair en önemli haberleri size ulaştırır. NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

Maldivler Turu
Başa dön tuşu