Hasan Arat’ın ‘matruşka’ projesi
NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan'ın bu haftaki "Hasan Arat’ın ‘matruşka’ projesi" başlıklı yazısı;
Hasan Arat’ın ‘matruşka’ projesi
Marx, Dünyayı sadece anlamak ve açıklamakla da yetinmemiş aynı zamanda dünyayı değiştirmeye de çalışmıştır. Bu sebeple de düşünceleriyle insanı kapitalist sistemin boyunduruğundan kurtararak, özgürleştirmek istemiştir.
Ona göre insanın özgürleşmesi de ancak insanda yanlış bir gerçeklik algısı oluşturarak, kendini gerçekleştirmesini engelleyen yabancılaşmaya ait tüm olguların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır.
İnsanoğlu tarihin belli bir bölümünde, yaşadığı çağla geçmiş dönemler arasında benzerlikleri fark etmiş ve geçmişle-bugün arasında geçmiş, şimdi ve gelecek içerisinde yer alan zamansal bir bağ kurmuştur.
Kapitalizm ise bu bağı koparmak için, tüketim ideolojisine dayalı kalıplarla donattığı kitle kültürünün içerisinde, insanları günlük yaşamda kıskıvrak çevrelemeyi başarmıştır. İnsana ilişkin temel değerleri ortadan kaldırmayı amaç edinen kapitalizm, kitle kültürü kalıpları ile insanı yabancılaştırmıştır.
Bu sistemsel bütünlük küresel ölçekte bir mekanizma oluşturduğu gibi, aynı mekanizmaya hizmet eden bir ülkeyi ve o ülke içindeki tüm kurumları hedef almaktadır.
İşte yukarıda bütünden parçaya doğru geldiğimizde; bir kulüpten daha fazlası olan BJK içinde yıkılan ve yerine yeniden oluşturulmaya çalışılan kültür ile, bunun sonucunda oluşan küresel ölçekte bir sömürü mekanizmasının sembolü haline gelirken, aynı zamanda bir metafor da oluşturmaktadır.
Matruşka kültürü
Son 23 yıl içinde, birbirini takip eden yönetimlerin, önünü ve arkasını temizlemek için genel kurullarda yapılan pazarlıklarla aynı zihniyetin devamlılığını sağlayan seçim sisteminin adıydı ‘matruşka’ kültürü.
Bunun içindeki kişiler birer kullanışlı aparat olmakla birlikte, çıkar ilişkileri içerisinde her yönetimle pazarlık yaparak konum kazanmaya çalışan insanlarda bu sistemin tahtadan yapılmış oyuncak bebekleridir.
Peki bu ‘matruşka’ kültürü neden var oldu ve nasıl bir davranış normları oluşturmaktadır.
Tek tip modelleme üzerinden gidersek, öncelikle bilinen dünya içinde kuralları bertaraf edilir. Kıyaslanacak onca şey olmasına karşın burada alakalı görünen tüm eylemeler tek tip çizgiye bağlı olarak çalıştırılır. Mantıksal açıdan birbirini beşlemeyen ve açıklaması olmayan aynı dünyanın yansıması gibi zihinlerin farklılıkları algılaması imkansızlaştırılır. Bu noktaların dışında, farklılıkları algılamak için duyuların kullanılması gerekirken-sezgilerin, algıların, empati yeteneğinin, tüm duvarları yıkan gözlemlerin, saygının ve ahlaki değerlerin kullanılması gerekirken bunların adeta imhasına neden olunur.
Yaşamaya tutunduğumuz tüm farklılıkları imha ederken, adeta yeni bir kod yüklenmesi izin verilerek tüm masumiyet reddedilir. Bütünü anlamak yerine parçalardan hangisi gelirse onun üzerinden popüler beklenti oluşturulur. Gerçeklik algısı yok edilir. Sorunların yönettiği dünyaya adeta empoze olmaya çalışılırken, o an irade dışında sunulanın sanki dünyanın tek önemli unsuru sanılarak-harf öğrenmeye başlayan yeni öğrenci edasıyla kendi olmayanın değer pazarlanmaya çalışılır.
Ve seçim yapıldı son 23 yıllık zihniyetin karşısına çıktığını söyleyen ve muhalefetin temsilcisi olduğunu strateji olarak belirten Sayın Hasan Arat başkan seçildi.
Kırmızı Kart Operasyonu: Jorge Mendes’li Rafa Silva skandalı araştırılıyor
Sanıldı ki bu ‘matruşka’ kültürü bitecek!
Sayın Arat zeki bir insan. Beşiktaş kültürünün ona çok katkı sağlamasının yanında, Galatasaray’a giderken oradaki kültürel unsurları da alıp-özellikle iş hayatında kullanacağı metotlarla-kendine farklı bir konsept yarattı. Bu onun adına ayrıcalıktı.
Çünkü, gittikten hemen sonra sporu bırakıp çok kısa sürede iş hayatına atılması ile birlikte-büyüyerek borsaya açılacak hale gelmesi önemli iş hamleleriydi.
21 sandıkta galip çıktı!
Ve Beşiktaş’ta muhalefetin lideri olarak kendini sunup 21 sandığın tamamında galip çıkarak seçimi kazandı. 21 sandıkta galip çıkmak sanırım birtakım mutabakatların devreye girmesiyle oluşabilecek bir strateji sonucudur.
Ama oluşturduğu yönetim kurulu, sportif direktörlük makamı, seçilen-maaşı borsada saklı teknik direktör ve seçilen menajerlere bakınca muhalefetten çok var olan sistemin devamı olduğu ortaya çıkıyor.
Hasan Arat var olan sistemin devamı
Çünkü, Sayın Arat muhalefet kimliğini ‘matruşka’ kültürünün içine soktu. Bu yeni kültür-eskinin reforme edilmiş şekli olaraktan kabul edilebilinir. Ama, burada çok önemli bir hata ya da istenilen strateji olarak da değerlendirilir-o da son kalan muhalif kimliği dağıtmasıdır. Dedim ya iş insanı ve hamleleri farklı olur…
Artık muhalefetin kimliğinden bahsetme süreci bitti. Ve o kimlikte sisteme adapte oldu. Bundan sonraki seçimlerde herkes tek tip kimlik ile yarışacak. Yeni ‘matruşka’ kimliği ile…
Rıza Çalımbay’ın gönderilmesinde yapılan itibarsızlaştırması ile Mendes-Ahmet Bulut’un işlere dahil edilmesine gelen süreç artık mekanizmanın kimliğini tarif etmektedir.
Hele-hele 6 Şubat’ta Madrid’de yapılan 2027 Avrupa Oyunları müracaat toplantısına katılmaya giderken, hava alanında çekilen resmi bir transferi bitirme hamlesi olarak pazarlamak, sürecin işleyişini net belli etti. Sayın Arat fotoğraf yayınlamayı çok sevmesine rağmen Madrid’de çekilen resimleri niye yayınlamadı merak ediyorum.
Sayın Arat Madrid’deyken burada trolleri ‘tag’ açarak ‘gereğini yap’ diyerek manipülasyona başladılar. Küçük videolarla ‘söz verilirse yapılmalı’ temalı çalışmalar artık Sayın Arat’ın önünü açan pazarlama unsurlarıydı.
Ve 7 Şubat’ta özel uçakla-ben hiçbir başkanın bir futbolcuyu transfer yapıp özel uçakla ülkesine getirdiğini görmedim-Ülkeye dönmesi başka bir pazarlama unsuruydu.
Halbuki transferler önceden yapılmış ve süreç bitmişti.
500 bin avroluk oyuncuya 10 milyon avro bonservis bedeli ve bugüne kadar hiçbir şekilde bonservis bedeli ödenmemiş bir oyuncuya 13,5 milyon avro bonservis bedeli ödenerek bu transferler yapıldı ki açıklamalar bilerek son güne bırakıldı.
Ve Polonya Cumhurbaşkanı ile PSG Bakanının Muçi ve Al Musrati transferlerinde ayrı ayrı devreye girerek sorunu çözdüklerini özel okullar sahibi yönetici Hüseyin Yücel söyledi.
Fakat, hem Varşova hem de Braga kulüpleri ayrı ayrı resmi açıklama yaparak bu olayları yalanladılar. Ama troller içeride çalışıp algıyı yönlendirmeye başlamışlardı.
Beşiktaş başkanının böyle şeylere neden ihtiyacı olur. Para kulübün parası, hizmet kulübe yapılır ve prestij kulübün olur. Hiç kimse kenedini Beşiktaş’ın üstüne koyamaz.
Evet Beşiktaş’ta bir ‘matruşka’ meselesi var ve devam ediyor.
Müslüm Gülhan / NationalTurk