Futbol

Antrenörlüğün dayanağı meziyet mi, felsefe mi?

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan'ın bu haftaki "Antrenörlüğün dayanağı meziyet mi, felsefe mi?" başlıklı yazısı;

Seyşeller

Futbolun endüstriyel bir yapıya bürünmesi ile metalaşıp pazarlanan bir ürün haline gelmesinin temel dayanağı iletişim sistemlerinin aracılığıdır.

Bu yapının birçok eleştirilecek içeriğine rağmen oyun içinde kaldığımızda, görev alanı içindeki paydaşların kıyaslanmasına ve değerlendirilmesine de yardımcı olmaktadır. İki gün önce Konya-Fenerbahçe maçını seyrederken, iki gün sonra Real Madrid-Bayern Münih maçını seyredebiliyoruz. Bu çok önemli bir değerlendirme aracıdır.

İsmail Kartal’ın galip gelmesi gereken maçta, süreci yanlış yönetmesi sonucunda üç santraforla oynama talebi ve bu organizasyona rağmen kenar top kullanma ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak Tadic’i 80.dakikada oyundan alıp, hiç bu mevkide oynamamış Szymanski’i oynatmasını görebiliyoruz. Ve Şampiyonlar Ligi yarı final maçında; 1-0 galipken ve oyunu tutması gereken takım Bayern Münih olması gerekirken, önce 76.dakikada Sane oyundan alınıyor, sonra 84.dakikada Kane ve Musiala oyundan alınıyor. Bırakın maçı normal sürede 2-1 Real’in kazanmasını maç uzatmaya gitse dahi maçı Münih’in kazanma şansı Tuchel tarafından elinden alınmasına tanık olduk. Ancelotti’nin oyuna müdahaleleri ile maç sonu seyircisiyle marş söylemesinin güvenin nasıl bir prensip bütünlüğe sahip bir teknik direktör olduğunun gerekçelerini gördük.

Bu küçük nüanslar genel değerlendirmenin kilit noktalarını oluşturmaktadır. Üst düzey futbolda ayrıntılı analiz en zor iştir. Her şeyi istenilen sonuç üzerinden değil, bazen iki bazen de üç hamle öncesinden başlayarak yorumlamak gerekir. Verilecek kararlar direk sonuç ile muhatap olacağından, sonuca ulaşmanın temel dayanağı bu oyunu iyi oynamaya dayanır. Futbol bir eylemler bütünüdür. Bir eylemin başlangıcı diğer eylemin sonucudur. Bir eylemin bitişi de diğer eylemin başlangıcını oluşturur. Bu taktik oyunun bütünlüğüne karşılık gelir. Sahadaki sayısal diziliş başlı başına bir taktik değildir. Bu dizilişin temel karşılığı rakibin oyun şekline göre alabileceği karşı tavrın ne olmasını belirlemektir. Çünkü bu dizilişin anlam bütünlüğündeki oyun ancak sizin rakibinize üstünlük sağlamanıza neden olur. Kaleciden başlayıp santrfora kadar oyuncu alanlarını parsellediği zaman, oyunun bütününden parçaya doğru görev tanımları ortaya çıkar. Kalecinin hücumcu ve savunmacı özelliği ile santraforun savunmacı ve hücumcu özelliği topa sahipken ve top rakipteyken durumun ne olması gerektiğini ortaya koyar.

Takımın bütün halinde hareket etmesinin temel dayanağı bu parçalı oyunun taktiksel oyun bütünlüğümün sorumluluğudur. On bir kişi hep birlikte hareket etmek zorundadır. Ve sahadaki alanı birlikte kullanmak zorundadır. Her takımın değerlendirme formatı oyuncuların bireysel analizinden takım analizine geçiş ile oluşur. Futbol, tek tip oyuncu yapısına karşı, çoklu yeteneği savunma ve hücum prensipleri içerisinde bir felsefi yapı içinde oynatma becerisine bağlı bir oyundur. Etkin hücum ve savunma sratejisi bir bütünlük içerir. Her ikisi birbirine bağlı gerekçeler üretiminden, sebep sonuç ilişkisi birbirlerine bağlıdır. Etkin hücum prensipleri savunma prensiplerini oluşturur. Etkin savuna prensipleri de etkin hücum prensiplerini oluşturur. Ülkelerin sosyokültürel kültür kodlarının oluşturduğu ekoller bu ayrıcalığı belirleyen temel faktördür.

Böyle bir felsefenin oluşumu zaman içerisinde oluşacak donanımlara bağlı bir oluşumdur. Bununu geliştirmek de ancak sosyokültürel yapının temel dayanağı olan kültürel kodların örgütlenmesiyle oluşur.

“Gelişmenin yolunun İspanya veya İtalya’da yapılanları kopyalamaktan değil, önce kendine bakmaktan geçtiğini gösterdiler. Kendine bakmaksa becerilerini saptamak ve eksiklerini gidermek demektir. Bir Almandan Hollandalı gibi oynaması gerektiği talebinde bulunamazsınız. Ya da bir İtalyan’dan olmaz. Öyleyse onlara bakmayacaksınız. Önce kendinizi anlayacaksınız. Baştan beri felsefem buydu. Böyle yapmamak için sıralanacak bahanelerin kolayca tahmin edebilir ve genellikle parayla ilgili olmalarına rağmen sonuçta maçlar on bire on bir oynanıyor. En zengin kulüp bile sahaya on iki adam sürmez. Mesele tamamen temel niteliklerle ilgilidir.” “Her zaman bilgi ve tecrübe birikimine sahip kişilere bel bağlamamız gerekecektir. Hangi makamda bulunursa bulunsun herkes kendi niteliklerini hizmete sunmalı ve diğerleri karşılığını vermelidir.” Cruyff’un bu yorumu gerekçeleri çok net belirliyor. Ve yine Cruyff’un oyunundan gidersek: “Basit oynamak en karmaşık iştir ama temel niteliklere, temel becerilere sahipseniz sonunda illa daha iyi performans çıkarırsınız.”

Cruyff’un temel dayanağı idealist insan olmasıydı. Her şeyi olumlu ve doğru yoldan yaptığı için imkansızı başardı. “Bana göre mesele belirli bir inancın ayrıntılarına sarılmak değil, düşünce ve davranış biçimidir. Sonuçta hepsi felsefe meselesidir.”

Müslüm Gülhan – NationalTurk

Müslüm Gülhan’dan yeni kitap: Futbol Panteonlarındaki Tanrılar

Yunanistan Golden

NationalTurk

NationalTurk gazetesi, yazarları ve yorumcuları en doğru ve tarafsız olarak gündeme dair en önemli haberleri size ulaştırır. NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

Maldivler Turu
Back to top button