Ali Koç’un basın toplantısında yaptığı açıklamaların önemli notları
“Fenerbahçe Başkanlık Seçim tarihi için duyuru yapacağız”
Niye bugüne bıraktık, onu açıklayalım. Dün yapılan açıklamaları beklemek istedik. Endişelerimiz vardı, sokağa çıkma yasağının devam etmesiyle ilgili. Normalde 5-6 Haziran’da genel kurulunuzu yapacaktık. 1 Haziran’a kadar uzatılınca yeni bir tarih belirlemek durumunda kaldık. 12-13 Haziran oldu. Pazar günü yasağın devam edeceğini hesaplayamadık. 2 olasılık var. 2 hafta ertelemek ki bunun için duyuru yapmamız gerekiyor. 25-26 Haziran oluyor. Mantık ne diyor, 12-13’ü bir gün geriye çekebilir misiniz diyor. Ancak hukuken doğru olmayacağı söyleniyor. 2. seçenek… Acaba 12-13’te tutalım, Fenerbahçe kongresine özel bir izin alabilir miyiz dedik. Pazara sadık kalabilmek için çalışıyoruz. Zor görünüyor. Olmadığı takdirde yarın gece 12’ye kadar yeni duyuruyu yapacağız. 25-26 cuma-cumartesi olacak. Yurt dışından gelecek olan üyelerimiz de var. Bu tarih değişikliği nasıl etkileyecek bilemiyorum.
“Nisan ayında şampiyon, Zorlu sezonu, Dilmen sezonu. Sonuç ortada”
Her sezon böyle başlıyoruz… Nisan ayında şampiyon, Zorlu sezonu, Dilmen sezonu… Sonuç ortada. Bunları dillendirenler ortada yok. Bu normalleşti. Herkesi ilgilendiren bir konu. İnananların sayısının azaldığı ama yeterli çoğunlukta olduğu bir durum. Şapka çıkarmak lazım, sistematik ve etkin bir şekilde bu iftiraları her sezon yapmak üstün bir başarı. Bizi ne kadar etkiliyor, bir yere kadar etkiliyor. Konuşmalarımda da dikkat çektim. Her sene devam ediyor. Bundan sonra ne yapacağız? Sistemi değiştiremiyorsak kendimizi değiştireceğiz demişlerdi. Olumsuz yaklaşım, iftira, imalar… Bu bir süre daha devam edecek. Biz eski köye yeni adet getirmeye çalışıyoruz. Centilmence de başarının gelebileceğine inandığımız için yapıcı yaklaşımımız oldu. Naif karşılanmış olabilir. Saf olmayı, dürüst olmayı, iftira atan kişiliğe tercih ederim. Umarım bunun sayısı da artar. Bu sektörün değişmesi lazım.
Niye hep Fenerbahçe diye sormak lazım. Fenerbahçe’nin büyüklüğü ile ilgili de bir durum. Rakibimiz çok adayla seçime girecek ama hiçbiri Fenerbahçe’yi ağzından düşürmüyor. Aynısını Fenerbahçe’de göremiyorsunuz. 3 takımın yarıştığı bir yarış vardı. Hep imalar, iftiralar hep Fenerbahçe üzerinden. Bir strateji. Üzüldük, şaşırmadık. Bunlar büyük resme hitap etmeyen unsurlar.
“Şampiyonluğu Sivas maçında kaçırdık”
Ne demiştim bütün başkanlık dönemimi umarım 1 hocayla geçiririm demiştim. Kan uyuşmasını henüz yakalayamadık. İstikrar sağlandığı takdirde başarı daha kolay oluyor. Değişiklik oldukça sinerji, takımın durumu etkileniyor. Devam etmek isterdik ama olmadı. Emre Belözoğlu’na müteşekkerim. Yaptığı tüm hizmetler için teşekkür etmek istiyorum. Ben Emre’yi önceden de tanırdım ama başkan olunca daha yakından tanıma fırsatım oldu. Çok da memnunum. Ne istediysek elinden gelenin en iyisini yapmak üzere çalıştı. Emre’yle ilk sezonun ortasında sıkıntı yaşanırken istişare için görüştüm. Sene sonu futbolu bırakıp kendine bir kariyer planı yapmıştı. Fakat bazen evdeki hesap çarşıya uymaz. Ersun hocanın isteğiyle kaptan olarak döndü. Sonra kaptan-teknik direktör oldu. Sezon bitti, kendini sportif direktör olarak buldu. Averajın çok üstünde bir performans sergiledi. Tabii ki bazı transferlerde hatalarımız olabilir ama bakınca pek çok konuda büyük artılar getirdi. Sonra 7 ay sonra kendini sportif direktör-teknik direktör olarak buldu. En büyük hayali teknik direktör olmak olan kişinin bu riski alma zorunluluğu yoktu. 10 maçta 23 puan aldı, Erol hoca 21-22 puan almıştı. Sahada gördüğümüz beklentimize çok daha yakındı. Şampiyonluğu Sivas maçında kaçırdık. Ne istendiyse elinden geleni yaptı.
“Emre’nin yabancı teknik direktör altında tecrübe kazanması gerekiyor”
Teknik direktörlük konusunda 3 alternatifimiz vardı. Biri Emre ile devam etmek, biri yabancı teknik direktör altında Emre’nin tecrübe kazanması, 3.’sü de yeni bir yabancı teknik direktör. Yabancı diyorum çünkü Türk olarak şartlar sadece Emre Belözoğlu’nu gösteriyor. Bugün gördüğümüz birçok başarılı teknik direktör deneyim kazanmış. Bizim düşüncemiz bana göre 5-10 sene sonra açık ara tartışmasız hocası Emre Belözoğlu olacak. Ama bugün bu işte deneyim, tecrübe, yaşanmışlık çok önemli. Dolayısıyla 2-3 sene şampiyon olup kredin olur, bu riski alırsın. Ama bu şartlarda bunun çok büyük risk olacağını düşündük. Emre için de büyük risk.
Emre’yle de bunu konuştuk. Emre düşünmek için zaman istedi, çok sıcak baktığını söyleyemem. Anlayışla karşılıyorum. Sonuç ne olursa olsun hepinizin huzurunda şahsım ve yönetim kurulum adına Emre Belözoğlu’na verdiği hizmetler için çok teşekkür ediyorum. İnşallah en hayırlı kararı vermiş oluruz. Benim inancım şudur ki Emre Belözoğlu bugün olmasa bile ileride çok büyük hizmetler verecektir.
“Türkiye’de nasıl olur da 5 kulüp menajer harcaması yapmış olur diye sorun”
Geç karar vermek kime göre geç? Yönetimle ilgili söylenenler… Fenerbahçe’deysen birçok algıyla uğraşman gerekiyor. Bir kulübümüzde adını bildiğimiz 3 kişi var, diğerinde belki o kadar yok. Fenerbahçe’de iftiraya, imaya açık olmalısınız. Hem şeffaflık konusunda hem de eleştiriye açık olma konusunda eleştirileri doğru bulmuyorum. Camiaya Sesleniş’in olmaması şeffaf olmadığımız anlamına gelmiyor. Şeffaf olmadığımız iddialarını külliyen reddediyorum. Süper Lig kulüpleri içinde en çok eleştiriye açık alan kulüplerin başındayız. Bize gelen en büyük eleştirilerden biri, FBTV’de eleştiriliyor olmamız. Her türlü eleştiriye açığız. Tüzüğümüzün emretmesine rağmen genel kurul üyeleri ve taraftarlarımız görebilir, gerçek anlamda finansal rakamları göstereceğiz. Niye borsaya açıklamıyor diyorlar? SPK’nın istediklerini bire bir açıklıyoruz. Menajer harcamaları… Türkiye’de nasıl olur da 5 kulüp menajer harcaması yapmış olur diye sorun. Menajer harcamalarının yarısını nasıl Fenerbahçe ödüyor deyin. Fenerbahçe’yi kazıklıyor herhalde diyorlar. Bunun üstüne gitmeniz lazım. Sırf bizi karıştırmak için ortaya atılan algılara da cevap vermiyoruz.
Bize 30 bin mail gelmiş, yüzde 73’üne cevap vermişiz. Çağrı merkezimize yaklaşık 100 bin çağrı gelmiş. Yüzde 82’sini cevaplamışız. Bu zihniyette olan yönetimi şeffaf olmamakla suçlamak ne kadar doğru bilmiyorum. Fenerbahçe güvenlik kameralarında girişler gösterildi size. Bu küfür etti diyen iddia sahibine yazıp, ‘Görüntüler burada’ dediniz mi? Ama Fenerbahçe ortamı geriyor.
“Eski köye yeni adet inancımıza devam edeceğiz.”
Eski köye yeni adet inancımıza devam edeceğiz. Gittiğimiz her deplasmanda saygı görüyoruz. Bakın bu kadar olay oldu bu sene. Bir kere Fenerbahçe’nin deplasmanında ya da evinde yöneticiler, kulüpler arasında bir olay çıktı mı? Buna da saygı duyulması lazım. Bazı maçlara sandığınızdan çok daha fazla seyirci alınıyor, bir kez şikayet etmedik. Hep pozitif şeyleri anlatmaya çalışıyoruz. Futbol bir günde temizlenmeyecek.
Biz 3 hocayla çalıştık. Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut. Diğerleri geçiciydi. Öyle bir yazıyorlar ki… Bu 3 senede kazandığımız tecrübeyle çok farklı hareket edeceğiz. Prensiplerimiz değişmeyecektir, uygulamalarımız değişecektir.
(Hayal ettiğim Fenerbahçe’yi anlamamışsınız sözleri) Hayal ettiğimiz Fenerbahçe… Doğal olarak futbol olarak algılanıyor. Orada sınıfta kaldık net bir şekilde söyleyebiliriz. Sadece futbol değil, birçok anlamda söylemiştim. Futbolda beklemediğimiz derecede aldığımız kararlar beklediğimiz sonuçları vermedi. Çok nedeni var. Bu sene şampiyonluk… Sivas’ta kaybettik. Yapılanlara rağmen şampiyonluk şansımızı oraya getirdik. Ama bizim futbolcularımız kaybetti. 3. senede kurduğumuz takımla, aldığımız sonuçlarla bu sene şampiyon olabilseydik işleri oturtabilecektir. Sivas’ta şampiyon olamamamız büyük maddi hasar vermiştir. İnancım bu sene futbolun rengi sarı-lacivert olacaktır.
“4 ya da 5 tane nokta atışı transfer yapacağız”
Yüzde 70’i hazır takımımızın belki reddedemeyeceğimiz teklifler alacağız oyuncularımız için. Gelmediği takdirde bel kemiği oyuncularımızla ilgili kolay kolay hamle yapmayaacağız. 4 ya da 5 tane nokta atışı transfer yapacağız. Minimum 1 stoper, 1 kanat, 2 forvet, belki de 1 ya da 2 sağ-sol bek. En azından bunları yapacağız. Gönderdiğimiz futbolcular da iyi işler yapıyorlar. 15 milyonluk bir satışımız olabilir. Bizi şampiyon yapacağımıza inandığımız kadroyu koruyacağız. Bu dokunuşlar ve elden çıkarmak istediklerimizi çıkararak 1-2 sene arka arkaya şampiyonluk alacağımıza inanıyorum.
“Sporcularımızın bir fitness center’ı yok.”
Ben hiçbir zaman şampiyonluk vaad etmedim. Sivasspor maçında şampiyon olsaydık diyecek miydiniz ona buna karışmadan, kurullara adam sokmadan, lobi yapmadan da şampiyonuk olabiliyormuş diyecek miydiniz…diyecektiniz tabii. Ben bir tesis sözü vermiştim. Altyapıya modern bir tesis yapma hayalimiz vardi. Bunun için 7 milyon bütçemiz var. Paramız da hazır. Adını koymak isteyen insanlar var. Arazi hazır. İnşallah bu projeyi ben ayrılmadan bitireceğiz. Bahsettiğim yer Samandıra’ya yakın bir yer. Bu sezona yetiştirelim istedik ama olmadı. O yüzden Samandıra’da şimdi 10-12 ilave oda inşa ediyoruz. Yetmiyor çünkü bize. Ağustos ayında ligler başlamadan ya 2. lig ya da 3. ligde bir kulüp satın almış olacağız ya da bir kulüple işbirliği tesis edip pilot kulüp meselesini çözeceğiz. Kiraladığımız oyuncular süre almıyor. Bunu artık çözmek istiyoruz. Sporcularımızın bir fitness center’ı yok. Buraya çok güzel bir fitness center yapmak istiyoruz.
“Teknik Direktör konusunda CV açısından kısa bir liste çıkartıyoruz”
Teknik direktörün en genç kampta olması lazım. Ne kadar erken o kadar bizim avantajımıza. Bazı futbolcular için şimdiden harekete geçmek durumundayız. Tahminim haziranın 3. haftasına kadar gider. Tespit ettiğimiz isimler var. Nasıl bir futbol istiyoruz, disiplin açısından, gençler açısından, CV açısından kısa bir liste çıkartıyoruz. Ondan sonra cüzdanımız yetecek mi? Hocanın maaşına yeterse isteklerine yetecek mi? İstediği her transferi yapabilmiş hocaların burada şapkadan tavşan çıkartabilmesi kolay değil. Tercihimiz, arzumuz daha çok Portekiz, Almanya ekolü. İtalya’dan biri gelirse Portekiz, Almanya değil demeyin. Ama daha çok oraya odaklanıyoruz. Bu kararı 2 hafta önce söyleseydiniz polemik olmasaydı diyebilirsiniz. O zaman başka polemik bulurdunuz. Futbol konusunda güvendiğim insanlarla istişare ettim.
“3 sene deneyim almış kişi, sıfır kilometre girenden önde oluyor !”
Bu işin okulu yok. 3 sene deneyim almış bir kişi, sıfır kilometre girenden önde oluyor. Ben yönetim kurulumuzun zayıf olduğu eleştirisine katılmıyorum. Yorulmuş arkadaşlar var, içeri girmek isteyen arkadaşlar var. Bu raund camiayı daha çok kapsayabilecek, destek sağlayabilecek bir değişiklik olacak. 4 kişinin her halükarda yerini doldurmamız gerekiyor. Bizde asil, yedek üye ayrımı yok. Hep beraber giriyoruz. Herkesin oyunu soruyoruz. Herhalde 10-11 kişi değişecektir diye tahmin ediyorum. Tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
Mali anlamda borçlar azaldı. Fenerbahçe bugün kendi ayakları üzerinde duracak durumda olmasa dahi önünü görebilecek noktaya geldi. Eski başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın gayrimenkuller bütün borçları öder lafı üzerinden soruyorsunuz galiba.
İstatistikler yerli hocayı işaret ediyor diyorsunuz ama kazandığımız 19 şampiyonluğun 16’sını yabancı hocalar kazanmış. Bu lig farklı bir lig.
“Milyonlar acı çekiyor, o futbolcu Sivas maçına çıkınca sahada ölecek”
Hocanın geç gelmesi… Ben de yarın olmasını isterdim ama o kadar dramatik bulmuyorum. Bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Pek çok transfer şampiyona sonrası belli olacak. Bu sene kiralıklardan uzak durduk. Kafamızdaki profildeki hocayı haziran içerisinde getirebilirsek fazlasıyla yeter zaman olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz sezon yaptığımız görüşmelerde de yabancı hocalar, 40-50 sayfa rapor hazırladı. 2 hafta önce karar verseydik, şu an baktığımız hocalar 2 hafta önce müsait değildi. Mümkünse 1-2 şampiyonluğumuz olmalı. Biz bu sene takım havasını yakalayamadık. Aile ortamını sağlayamadık. Olumsuz unsur olduğunu düşündüğümüz çalışan da olur futbolcu da olur. Milyonlar acı çekiyor, o futbolcu Sivas maçına çıkınca sahada ölecek. 1-0 mağlup şampiyon adayı, biz 1-0 mağlubuz o sahaya öyle çıkacağız. Ben bunu kafaya taktım. Herkese nasip olmaz bu formayı taşımak. Milyonlarca insanı etkilediğinin farkında olmayan oyuncuları istemiyoruz. Çimcisinden teknik direktörüne o disiplin gelecek.
“Belki kamp döneminden sonra sportif direktörü atarız”
Sportif direktörlük müessesenin olması gerektiğini düşünüyorum. 2 patron olayı da olabiliyor. Kültürümüz gereği tam oturtamadık sınırları. İdari anlamda da futbolun başında birisi olacak. Emre mi olacak? Biz bu görevi verdiğimizde kendisine sportif direktörlüğün bittiğini söylemiştik. En son belki bu atamayı yapacağız. Altyapı konusunda da gerekli. Altyapının bambaşka bir yapılanması gerekiyor. Hem A takım hem altyapı olmuyor. Belki kamp döneminden sonra sportif direktörü atarız. Muhtemelen Türk olur. Projeye yarın izin aldık diyelim, oraya futbolun genel müdürü gerekiyor.
“Fenerbahçe başkanlığının süresi mümkünse de 4’er yıldan 3 dönem olmalı”
2 dönem demiştim. İnşallah 3. dönem olmaz. Olursa da iyi şeyler oluyor demektir. Bence Fenerbahçe başkanlığının 3 dönemden fazla olmaması gerekir. Mümkünse de 4’er yıldan 3 dönem olmalı. 12 seneden sonra da körleşme de hatalar da başlar. Güç zehirlenmesi olabilir. Bunu tüzük için önereceğiz.
15 milyon satış… Hali hazırda 6 milyonluk teklif var, isim veremeyeceğim. Hem bizim için hem oyuncular için yeni maceranın olabileceği oyuncular var. Attila ve Pelkas gibi oyunculardan bahsetmiyorum. Mevcut durumda olan ilgi alaka, transfer sezonu başlamamış olmasına rağmen ilgi 15 milyonu düşündürüyor. Yarın başka teklifler gelirse daha da artar. Satınca iyi satıyoruz, belki iyi not verirsiniz. Sattığınızın 3’te 1’i limite yansıyor. Belki bu sezon satışları 1’e 1 alırlar. Limitlerin düzelmesi lazım. Pek çok sektör pandemiden etkilendi. En çok etkilenenlerden biri futbol oldu. Sıfır destek oldu. Aşıların bile parasını biz verdik. Kulüpler verdi.
Satışlar bu sene bizim için çok önemli. Maliyetleri indirmemiz gerekiyor. Çok daha iyi araştırılmış havuzdan seçmek. Ekonomik şartları elverişli fırsat transferleri daha önemli. Devre arası bize stoper lazımdı. 3 isim önümüze geldi. Biri Attila’ydı. Eski reflekslerle olsa Attila listeye bile girmezdi. Dediler ki 2 sene sonra Premier Lig’de görürsünüz. Bunda karar kıldık. Diğer 2’si daha kariyerliydi. Bizim artık Pelkaslar, Altaylar, Szalailer modeline gitmemiz gerekiyor. Yaş averajımız takımda istediğim hedefte gitti. Bazı maçlarda bakıyorum 29-30 oluyor. Bizim 26 bandında olmamız gerekiyor.
Bielsa biz çok ifade edilen bir hoca. Bielsa ile henüz temasımız olmadı. Kalibre olarak o seviyeye bakıyoruz.
“TFF’nin düzenlediği 1959’a kadar olan şampiyonlukların sayılmasını istiyoruz”
Çok spekülasyon var. Son 19 şampiyonluğun 16’sında yabancılardan söz etmiştim, sanmayın ki 1959 öncesini göz ardı ettim. Fenerbahçe, çok basit, yalın, net, verilere dayalı bir talepte bulunuyor. TFF, 1923’te kurulmuş. TFF’nin düzenlediği 1959’a kadar olan şampiyonlukların sayılmasını istiyoruz. Türkiye Futbol Birinciliği, Milli Küme, Federasyon Kupası. Bu turnuvaların bazısında şu an ligde olandan daha çok sayıda şehir takımı var. Beşiktaş’ın 2 şampiyonluğu verilmiş. Talep ettiğimiz TFF’nin hatta cumhuriyetimize saygı duyulması. 2 puan-3 puan deniyor, yarın robot hakemler olsa eski maçları saymayalım mı diyeceğiz? Bizim derdimiz para değil. Tarihe saygı gösterilmesi. Artık yıldız da takmayacağız. Yurt dışı emsallere bakınca her şey çok açık. Federasyon nasıl karar alacak, kimin gözünün içine bakacak, ne yapacak bilmiyorum. Çok cesur karar alan, yapacağız dediğini yapan bir federasyon olsa bekleyeceğiz. 2 tane Beşiktaş’a vermişsin. 59 sonrasına karar verenler kim, bunlara bakın. Nerelere aidiyet duyguları olduğuna bakın.
Daha 3 Temmuz’un helalleşmesi yapılmadı. Cuma günü dava var, bakalım ne sonuç çıkacak. Mahkemeler ispatlayacak, bir şey olmayacak. Biz 3-4 sene üst üste şampiyon olurduk. Fersah fersah öndeydik. Zaten sahada yediğin kadar hakkımızı yiyorsun. Denizli’de kaybettiğimiz maç başka ülkede olsa biter miydi? Artık hakkımızı verin diyeyim federasyona.
“Şampiyon olsaydık Emre Belözoğlu kalır mıydı? Belki o kararı verecek kişi ben olmazdım”
16 bin oy baskı yarattı mı? Ne kadar sosyal medyaya göre karar alınıyor dense de ne kadar mesaj alacağımı anlayacak kapasitem var. Ben daha önce de çok saldırı gören bir şirketteydim. Gezi olayları yaşandı hiç alakamız olmamasına rağmen neler oldu.
Fenerbahçe’nin en çok eleştirilen başkanıyım. Bu sadece Fenerbahçe ile alakalı değil. Kötü bir şeyin günlerce haberin yapılması bunları çok yaşadık. Sonuna kadar beni destekleyenler… Bunlar parayla alınacak şeyler değildi. Bu beklentileri karşılayamamak bana büyük bir mahcubiyet yaşatıyor. Görecekler ki iyi ki desteklemişiz diyecekler. En büyük sorumluluk duyduğum samimi bir şekilde Fenerbahçe aşkıyla yaşayanlardır. Özellikle çocuklar. Bu camianın geleceği olarak görenlere sorumluluğum var.
“Bazen Metin Sipahioğlu’yla da ters düştüğümüz oldu”
Şampiyon olup 1959 öncesi için başvuru yapmak daha iyi olurdu. Katılıyorum. 2 sene önce hazırlamıştık dosyayı. Bazen Metin Sipahioğlu’yla da ters düştüğümüz oldu. Ben de şampiyon olalım, ondan sonra yapalım diye düşünüyordum. Ama bunun bizim dönemimizde yapılması lazımdı. Daha önce bir başvuru yapılmamıştı. İdeali şampiyon olup yapmaktı ama dönemimiz bitmek üzereydi. Onun için son dakikaya kadar bıraktık.
Ben istenmediğim yerde durmam. Partiler bazında araştırma yapmışlar. İstenmediğimi düşünsem 1 dakika devam etmem.
Bazı insanlar meslek edinmişler, Fenerbahçe kötü gidince piyasaya çıkıyorlar. En küçük tökezlemede demediklerini bırakmıyorlar. Bunlar Fenerbahçe ile var olanlar. Ben hiçbir dönemde Fenerbahçe’nin işleri kötü gitsin diye aklımdan geçirmedim. 1 sene daha aday olmayalım, daha da yıpransın, ondan sonra aday olalım diye düşünenler var. Er meydanı ortada. Eyüp Bey galiba aday olacak. Bütün buralar ona açık. İsterse ben de çıkarım onunla televizyona. Adil rekabet olacak. Fenerbahçeliler gurur duyacak. Ben burayı bir kere kullanamadım seçim boyunca.
“Zannedersiniz Sivasspor şampiyonluğa oynuyor”
Çok hatalar yaptık. Zaman kaybettik. İnsanlara fazla müsamaha gösterdik. Her şeye karışıyorum sanıyorlar, çok az şeye karışıyorum. 2 tane transferde başkanlık yaptım. Birisi Attila. Benim hayatım çok daha normal, makul, sağlıklı olurdu. Biz buraya almaya değil vermeye geldik. Her gelen her sene şampiyon oluyor sanki. Konuşuyorlar. Bu kulüp sağlam ellerdedir.
Emre Belözoğlu daha önce gelse farklı olur muydu? Varsayımla ilerleyemeyiz. Tam tersi de olabilirdi. Ben açıklama yaptım. Sahada göze hoş gelen oyun var, keşke bunun için hoca değişikliğine ihtiyaç olmasaydı dedim. Emre Belözoğlu bunu yapabildi. Ama şampiyonluğu son dakikaya kadar getirebildiysek Erol Bulut’un da Emre Belözoğlu’nun da payı vardır. Başarısızlık başkanındır. Başarı da tek kişinin değildir. Bütün gri pozisyonların aleyhimize çalınmasına rağmen sona kadar getirdik. Biz değerlendiremedik. Oraya kadar getirdikten sonra ben o günkü sahadaki ruhu kabul etmiyorum. Zannedersiniz Sivasspor şampiyonluğa oynuyor. Futbolcuları bir daha görmedim. Gözlerine bakmak isterdim, siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
En büyük öz eleştirim, ilk senemizde bu kadar radikal değişiklik yapmazdım. Daha çok yapısal değişiklik yapıp, 1-2 dokunuş yapardım. Şampiyonluk sözü de vermemiştim zaten. İlk sene olağanüstü sonuçlar gelmesi odağımızı diğer bütün konulardan aldı futbola soktu. Zaman kaybettik. İlk yıl bence bu kadar futbola odaklanmadan devam etmeliydik. Bazı kararlardan istediğimiz neticeleri alamadık. Hedeflerimiz doğruydu, uygulamamız değildi.
Türkiye’de sadece futbolda değil ama bazı şeyler medya kullanılarak belli bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. TFF çok yapıyor. Haberler çıkıyor. Ortam yumuşuyor. Ne şiş yansın ne kebap. Fenerbahçe’nin hakkını verelim ama diğerlerini üzmeyelim. Yıldızlarla, parayla ilgilenmiyoruz. 3 Temmuz için bir kere helalleşilmesi lazım. 29’un yıldızını konuşana kadar… Bizim önceliğimiz tarihin resmiyete kavuşması.
“O riskin doğru olmadığını düşünmedik.”
Yerli hocayla gideceksek Emre Belözoğlu’ndan başkasını düşünmeyiz. O riskin doğru olmadığını düşünmedik. Yazın bunu bir yere, Emre Türkiye’nin en iyi hocası olacak. Yıllardır bunun için hazırlanıyor. İnşallah bu iddiamdan Fenerbahçe de yararlanır. Yabancı hocanın maliyeti, külfeti daha fazla. Bu riski alıp gelecek yıl şampiyonluğunda artısı daha fazla. Umarım hayırlı olur.
“Seneye Euroleague’i alacağız”
Yapılandırma yaptık. Basketbolda açık 11-12 milyon euro. Diğer branşlarla 20 milyon euro açık var. Bu camia bir karar vermek zorunda. Biz voleybolda küme düşsek ne olurdu? Kimsenin umrunda olmayan branş için neler söylerlerdi? Her branşta final oynadık. Kadın voleybol 3. maça çıkamadı. Gençlerle çıkın dediler, talimatlar izin vermedi. Kadın baskette şampiyon olduk. Tarihimizin en kuvvetli takımını kurduk en düşük bütçeyle. Seneye Euroleague’i alacağız. Ama bizi değerlendirenlerin gözünde bunun bize bir faydası var mı yok. Bu branşları sadece gençlerle oynamaya başlarsak asıl Türk sporu kaybedecek. Türk futboluna girelim üçümüz de kadın futbolu uçacaktır. Olimpiyatlara rekor sayıda sporcu yolluyor, her branşta finale kalmış demiyor kimse. Bu camia bir karar vermek zorunda. Burası dünyanın en başarılı spor kulübü mü olacak, futbol ve erkek basketbola mı önem verecek? Biz gemiyi yürütmeye çalıştık.
Yayıncı kuruluş Türk futbolunu parmağında çeviriyor
Yayıncıyla müthiş sıkıntılar var, beIN Sports ile bu sıkıntılar çözülemiyor. İndirim indirim indirim sonu yok. 1 tane şirket çıkıp Türk futbolunu parmağında çeviriyor. Hiçbir şartnameye uymuyor. Herkesin paraya sıkıştığı anda ödemiyor.
“Planlarımızı 2 senedir ifade edilen yabancı sayısını indirme üzerine kurduk”
Yabancı sayısı açısından Fenerbahçe, en çok Türk oynatan ikinci kulüp. En az yabancı oynatan Göztepe. Ne yapmışız, biz planlarımızı 2 senedir ifade edilen yabancı sayısını indirme üzerine kurmuşuz, hazırlamışız. En çok Hatay yabancı oynatmış. Biz buna göre planlama yaptık. Ancak yine eski sistem devam edecek. Bize sordular. Bizim rekabet açısından işimize gelir, diğer kulüplerin sıkıntısı var, elden oyuncu çıkaramıyorlarsa… Fenerbahçe 5.50, Galatasaray 6.95, Trabzonspor 7.15, Beşiktaş 8.48, en çok Hatay 9.23, en az Göztepe 4.98. Yabancı oynatma sayıları.
“Biz buna göre kurguladık. Emre’nin yaptığı önemli işlerden bir tanesi budur. Bizim paydaşlarımız hazır değilse, pazarlık aşamasında elleri zayıflayacaksa biz 1 sene ertelemeye karşı değiliz. Biz işimize geleni tercih etmedik. ‘Bana göre, işime yarayan’ mantığında değiliz. Harcama limitlerinde bazı kulüpler bize bunu yaptı.”
“Forma sponsorumuz PUMA olacak”
“Yeni sezon forma sponsorumuz PUMA olacak. 1. kategori takımı olacağımız için bunu tercih ettik. Her sene 3 formamız olacak. Ağustos ayında, beş büyük takımla birlikte formamızın lansmanı yapılacak. Değişik bir yaklaşımları var. Taraftarlarımızın çok hoşuna gideceğiniz varsayıyorum.”
“Barış Şimşek UEFA’da VAR sınavını geçemedi, VAR koordinatörü yaptılar. Nasıl oluyor bu. Olacak iş değil ya. UEFA’da sınavı geçemiyor, burada bu işe konuşuyor. 56 maçı iki tane adam atadı ya. İki adam, 42 hafta 56 maçın hakemini atıyor. Bunlardan biri de Metin Tokat!”
“Bahisten gelen pay arttırılsın”
“Fenerbahçe ayakları üstünde durabilecek konumdan çok uzak. Yapılandırmayı yaptık. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkürler. Emeği geçen herkese teşekkürler. Bu bize sadece 2 senelik nefes aldırdı. 2 konu olmazsa, bu kulüpler ödeyemezler. Ellerindeki gayrı menkulleri daha iyi değerlendirmek. Değerlendirilmesi için gerekli iklimin oluşması, mevzuat demiyorum.
Diğer bahis. Kulüpler binde 5 alıyor, eskiden 4.5’tu. 12 milyardan 60 milyara geldi legal bahis. Şu an 90 toplam bahis, 60’ı legal. 4.5’a çıkarın ve kaynaktan kesin bu borçları. Bize gelmesin, direkt bankalara gitsin. Borçlar bitince yine oturup konuşuruz 2’ye 1’e iner, buçuğa iner. Tüm olumsuz koşullar kulüplerin üstüne aynı anda geldi. Kurlar çıldırdı, en büyük gelir yayın 2 senedir iniyor ve 21’e bölündü, pandemi geldi bilet ve loca yok.”
“Dirayetli bir duruş olsa Türk futbolunda, böyle şeyler olmaz”
“Fenerbahçe’nin şike yaptığı, teşvik verdiği söylendi. İspatlayın. Hep bizim üzerimizden oldu bu işler. Bir şey çıkar mı, çıkmaz mı biliyorum. Bir dilekçe verildi. Biz de imzayı attık. Geri çekileceğini hiç sanmıyorum. Çekilirse, biz de Kulüpler Birliği’nden çekiliriz. Geri çekilmesini net bir şekilde kabul etmem. Ben 8 kişi arasında 1 kişiyim. Artık çamur at izi kalsın bu kadar basit olmamalı. Yok 1 oyuncu çıkıyor… Yok tercüman bir hata yapmış, yanlış çevirmiş falan. O kadar basit değil bu işler. Dirayetli bir duruş olsa Türk futbolunda, böyle şeyler olmaz. Dirayetli olsa, gerçekten olmuştur, dibine inilir. Bir şey çıkmasa dahi incelenmesi çok önemli. Nereye kadar gider bilmiyorum.”