Mimari hazineler söz konusu olduğunda, bir opera binası genellikle bir şehrin en değerli mücevheridir. En iyi opera binaları sadece önde gelen tenorları, baritonları ve sopranoları sergilemek için değil, dünyanın yüksek bir kültür, güç ve zenginlik seviyesine ulaştığını göstermek için inşa edildi. İşte dünyanın en güzel opera binaları.
Son derece unutulmaz bir tiyatro deneyimi sunmanın yanı sıra, opera binaları gezginlerin tarihin en saygın mimarları tarafından tasarlanan yapıları görmeleri için heyecan verici bir fırsat sunuyor. İster popüler bir operaya katılmak ister tiyatroyu gezmek olsun, dünyanın en iyi opera binaları popüler seyahat cazibe merkezleri arasında yer almaya devam ediyor.
1. Sidney Opera Binası
Avustralya’nın ünlü simgelerinden biri olan Sydney Opera House, dünyanın en prestijli sahne sanatları merkezlerinden biri. 20. yüzyıl mimari şaheseri olarak kabul edilen Sydney Opera Binası, mimar Jørn Utzon tarafından dev bir yelkenli geminin imajını yansıtacak şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiştir. İsminde sadece opera belirtilse de binada farklı sanat performanslarının sergilendiği salonlar da bulunuyor. Yapının içinde yer alan birçok mekandan en önemlileri Joan Sutherland Tiyatrosu, Drama Tiyatrosu, çok amaçlı Utzon Odası ve dünyanın en büyük mekanik izci-eylem organına ev sahipliği yapan Konser Salonu. Sydney Opera Binası’nın bir parçası da birçok açık hava gösterisinin sunulduğu Forecourt’tur.
2. Palais Garnier / En Güzel Opera Binaları
Paris’teki Avenue de l’Opéra’daki Palais Garnier muhtemelen dünyanın en tanınmış opera binası. Mimar Charles Garnier tarafından tasarlanan ve 1875 yılında tamamlanan Beaux-Arts tarzı opera binası, tiyatronun merkezinde yedi tonluk büyük bir kristal avize, son derece süslü mermer frizleri ve Yunan mitolojisinden figürleri gösteren heykeller içeriyor. 1962’de Marc Chagall tavana freskler ekledi. Güzelliği ile ödüllendirilmiş olsa da, tiyatro zayıf görüş çizgileriyle ünlüdür ve Paris Operası performanslarının çoğu için artık daha yeni Place de la Bastille’i kullanmaktadır.
3. La Scala / Dünyanın En İyi Opera Binaları
Teatro alla Scala veya dünyaca bilinen adıyla La Scala, İtalya’nın Milano kentinde 1778 yılında Antonio Salieri’nin ilk “L’Europa Riconosciuta” performansından bu yana ilk opera binası olarak ün kazanmıştır. Mimar tarafından Neoklasik tarzda tasarlanmıştır. Yapı mükemmel akustiği ile de ünlü.
4. Amazon Tiyatrosu
Amazon Theatre, Amazon Yağmur Ormanlarının kalbindeki Manaus’ta yer alan bir opera binası. Paris’ten mobilya, İtalya’dan mermer ve İngiltere’den çelik ile dünyanın dört bir yanından malzemeler kullanılarak kauçuk ticaretinin en parlak döneminde inşa edildi. Kubbesi Brezilya ulusal bayrağının renklerine boyanmış 36 bin seramik ile kaplı. İlk performans 1897’de İtalyan operası La Gioconda ile verildi. Ancak kauçuk ticaretinin azalması ve Manaus’un gelir kaybı sonrası opera binası kapatıldı. Teatro Amazonas, kapısını yeniden açtığı 1990 yılına kadar 90 yıl boyunca kullanılmadı.
5. Viyana Devlet Operası / En İyi Opera Binaları
Daha yaygın olarak Staatsoper olarak bilinen Viyana Devlet Opera Binası, 1869’da Mozart’ın “Don Giovanni” performansıyla açıldı. Mimarlar Eduard van der Nüll ve August Sicard von Sicardsburg tarafından Neo-Rönesans tarzında tasarlanan bina ikinci dünya savaşında hasar gördü. 1955’te restore edilen bina dünyanın en güzel opera binaları arasında.
6. San Carlo Tiyatrosu / Dünyanın En Güzel Opera Binaları
Napoli’deki Real Teatro di San Carlo, Avrupa’nın en eski sürekli aktif opera binası unvanını taşıyor. Bourbon Kralı Charles tarafından inşa edilen tiyatro, Kraliyet Sarayı’na bağlı. 1737’de tamamlanan opera binası, müteakip mimarların takip etmeye çalışacağı bir standart oluşturdu. At nalı şeklindeki orkestra koltuklarının altı katlı oturma alanı ihtişamlı bir görüntü yaratıyor. Tiyatronun milyonlarca dolarlık bir restorasyonu 2010 yılında tamamlandı.
7. Teatro Colon
1908 yılında Verdi’nin “Aïda” performansıyla açılan Buenos Aires’teki Teatro Colón yaklaşık 2 bin 500 koltuk kapasiteli. 1973 yılında Sydney Opera Binası’nın tamamlanmasına kadar dünyanın en büyük opera binasıydı. Ünlü tenor Luciano Pavarotti’nin akustiğini övdüğü mekanlar arasında yer alıyor.
8. Metropolitan Opera House
Tüm dünyadaki opera severler tarafından “Met” ismiyle bilinen New York Lincoln Center’daki Metropolitan Opera Binası, mükemmel akustiği ve harika görüş hatları ile dünyanın en donanımlı performans mekanlarından biri. Mimar Wallace K. Harrison tarafından tasarlanan tiyatronun modern tasarımı, bir dizi büyük kemerli beyaz bir traverten cepheye sahip.
9. Macaristan Devlet Opera Binası
Mikós Ybl tarafından tasarlanan ve 1884 yılında tamamlanan Budapeşte’deki Macaristan Devlet Opera Binası, Macar mimarın en büyük başarısı olarak kabul ediliyor. Neo-Rönesans yapısı, ülkenin en çok beğenilen sanatçıları tarafından yaratılan tablolar ve heykellerle süslenmiş ve bronzdan yapılmış büyük bir avizeye sahip. Franz List ve Ference Erkel heykelleri tiyatronun girişini çevreliyor. Harika akustiği ile tanınan tiyatro, Gustav Mahler ve Otto Klemperer gibi dünyaca ünlü bestecileri cezbetti.
10. Bolşoy Tiyatrosu
Uzun tarihi boyunca birkaç kez yeniden inşa edilen ve yenilenen Moskova’daki Bolşoy Tiyatrosu, 1790’larda etkileyici bir tuğla ve taş yapı olarak hizmet vermeye başladı. Mevcut bina mimar Andrei Mikhailov tarafından tasarlandı ve 1824 yılında tamamlandı. Neoklasik tiyatro, Doğu halıları, ipek Şam kaplı duvarlar ve kadife döşemeli sandalyelerle zengin bir şekilde döşenmiş. Birçok büyük opera evinden daha küçük olan orkestra oturma alanını çevreleyen dört balkon ve galeri samimi bir deneyim sunuyor. Bir milyar dolara mal olduğu söylenen 2011 tarihli bir yenileme, tiyatronun akustiğini büyük ölçüde geliştirdi.