ONUR CAN ÖZDEMİR RESİMLERİNDE SANATSAL İFADE
Sanatçılara biçimsel ve düşünsel açıdan sınırsız bir özgürlük alanı sunan figüratif ifade tekniği, Onur Can Özdemir çalışmalarında sanatsal sorgulamanın öncül temalarından biri olarak karşımıza çıkar. Beden dili/yüz okuma/poz verme gibi resmin biçimsel kurgusuna etki eden deneysel analizlerinin yanı sıra boya seçiminde kullandığı geleneksel katmanlı teknik, yarı transparan renk tercihleri ve sürekli bir opaklık kontrolü sayesinde ressam, izleyicisine alışılmışın dışında estetik bir deneyim olanağı sunar.
Onur Can Özdemir, Vahşiye Doğru, TUYB, 100×140 cm.
Özdemir, genellikle ifadenin anlamı üzerine yoğunlaştığı tek figürlü portre resimlerinde olduğu gibi, tekniğini geliştirmek üzere doğaçlama bir şekilde kurguladığı çok figürlü dokusal kompozisyonlarında da aynı içsel tavrı sürdürür. Bu bağlamda The Avengers/Yenilmezler serisinin film afişine atıfla oluşturduğu ve Iron Man, Captain America, Black Widow, Hulk, Thor ve Hawkeye gibi film karakterlerini resmettiği çalışması dikkat çekicidir. Özdemir bu resmi “Homage to Stan Lee/ Stan Lee’ye Saygı” olarak kompoze etmiştir.
Onur Can Özdemir, The Avengers, TUYB, 140×110 cm.
İster hayali kurguları olsun isterse de var olan bir fotoğrafı ya da filmi/posteri/afişi kendine özgü değişikliklerle tekrar kurguladığı çalışmalar olsun, yaratımlarının tümünde eller/yüz/gözler üzerinden hiperrealist bir tavrı gözlemlemek mümkündür. Burada onu hiperrealistlerden yahut fotogerçekçilerden ayıran, “görünenin ardındaki gerçeği” yansıtmak adına başvurduğu ve abartılmış formlar olarak kendini gösteren özgün sanatsal tavrıdır, diyebiliriz. Zira özellikle yaşlı portreler serisinde bu tavrını açıkça görmek mümkündür.
Onur Can Özdemir, Blind Woman, TUYB, 140×200 cm.
Öte yandan diğer serilerinde de sıklıkla resimsel bir eleman olarak abartıya yöneldiğine tanıklık ediyoruz. Pandemi döneminde yapmış olduğu genç kadın portrelerinde de benzer bir olgudan bahsetmek olasıdır. Bu yeni serisinde Özdemir’in, özellikle gözler/dudaklar/saçlar gibi organlar üzerinden belirgin bir biçimde ortaya çıkan estetik abartılarına rastlıyoruz. Bunlardan en dikkati çekenlerden biri Leonardo da Vinci’ye atfedilen ve İsa’nın Salvator Mundi olarak betimlendiği resimde yer alan el ifadesine benzer bir ifadenin bulunduğu “Portrait of An Artist” adlı çalışmasıdır.
Onur Can Özdemir, Portrait of An Artist, TUYB, 100×70 cm.
Son serisinde yer alan genç kadın portrelerindeki abartının nedenini, daha çok, günümüzün yaygın estetik bilincinin yarattığı sahteliğe bir karşı koyuş, bir hiciv, bir yergi ya da satirik bir tavır olarak yorumluyor Özdemir. Bu tözden hareketle Özdemir’in, modern zamanların kaygı verici estetik görüşüne ironik bir söylemde bulunarak, kendi düşünsel ve eleştirel tavrını resimleri üzerinden aktarmaya çalıştığını söyleyebiliriz.
Onur Can Özdemir, Cancer, TUYB, 100×140 cm.
Daha önce herhangi bir resim eğitimi almış olmamasına rağmen Özdemir, okuyarak/araştırarak/deney yaparak resme olan ilgisini geliştiren yetenekli bir genç ressam olarak övgüye değer işler yapıyor. Ohio State University’de aldığı görsel iletişim derslerinin sanatına katkısı hiç olmadı diyemeyiz ancak o, yaklaşık on yıldan bu yana tuvalden, boyaya, biçimden içeriğe kendi özgün tavrını geliştirmek adına inanılmaz bir yol almış görünüyor.
Onur Can Özdemir, Reservations, TUYB, 100×70 cm.
Onur Can Özdemir’in çalışmaları, 1-5 Haziran 2021 tarihleri arasında İstanbul/ Yenikapı’da yer alan, eski adıyla Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi / yeni adıyla Prof. Dr. Mimar Kadir Topbaş Sanat ve Gösteri Merkezi’nde düzenlenen ArtContact Çağdaş Sanat Fuarı’nda solo bir sergiyle izleyicilerle buluşturuluyor. Fuarı ziyaret ederek bu çalışmaları yakından deneyimlemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Sanatla ve sağlıcakla kalınız…
Meral Bostancı (M.A.)i