Uğur Şahin kanser ilacıyla ilgili tarih verdi
Koronavirüs pandemisiyle birlikte pek çok insanın tanıdığı Prof. Dr. Uğur Şahin, kanser tedavisine yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs pandemisiyle birlikte tüm dünya Uğur Şahin ve Özlem Türeci isimlerini duydu. Geliştirdikleri mRNA aşısıyla dikkat çeken çift, uzun zamandır kanser tedavisine yönelik çalışmalar yürütüyor. Geçtiğimiz günlerde Uğur Şahin yaptığı açıklamalarla kanser tedavisine ilişkin tarih vermiş oldu.
Biontech’in sahibi Uğur Şahin, kanserin tedavisinin önümüzdeki yıllarda çok daha başarılı olabileceğini ifade etti.
Uğur Şahin: Kanserin tedavisi daha kolay olabilir
Uğur Şahin, uzun vadede kanseri kontrol altına alma veya ideal olarak tedavi etme konusunda doğru yolda olduklarını ifade etti. Der Spiegel’e konuşan Şahin, “Prensipte birçok kanser türünün daha erken tespit edilememesi ve tedavisinin daha kolay olmaması için hiçbir neden göremiyorum” dedi.
Şahin, dijital teknolojiler ve yapay zekanın etkisiyle tedavilerle ilgili önemli gelişmelerin yaşandığını vurguladı. Şahin, “Günümüzde her şey eskisinden çok daha hızlı gerçekleşiyor. İçgörü kazanmak, bunları doğrulamak ve uygulamak önemli” dedi.
30’a yakın kanser tedavisi araştırılıyor
Çok uzun yıllardır kanser tedavisi üzerinde çalışan Prof.Dr. Uğur Şahin bilindiği üzere Biontech’in sahibi… Biontech şu anda yapay zeka desteğiyle 30’dan fazla kanserin tedavisi üzerine çalışıyor.
Uğur Şahin 2026’yı işaret etti
Şahin, 2026 yılından itibaren ilk ilaçların onaya hazır olacağını umuyor. Biontech’in patronu, Dünya Kanser Günü münasebetiyle, “2030 yılına kadar piyasada geniş bir kanser terapisi portföyüne sahip olmak istiyoruz” dedi.
Uğur Şahin kimdir?
Uğur Şahin 1965 yılında Türkiye’de doğdu. Henüz 4 yaşındayken, annesiyle birlikte Ford şirketinde çalışan babasının yanına Köln’e taşındı. Liseden mezun olduktan sonra Köln Üniversitesi’nde tıp eğitimi aldı. 20 yaşına geldiğinde, henüz daha öğrenciyken, bir laboratuvarda çalışmaya başladı.
1992’de tıp fakültesini bitiren Şahin, Saarland Üniversitesi Tıp Merkezi’ne geçmeden önce birkaç yıl Köln Üniversitesi’nde iç hastalıkları, hematoloji ve onkoloji doktoru olarak çalıştı. Köln Üniversitesi’ndeyken, bir tıp öğrencisi ve İstanbul’dan Almanya’ya gelen bir doktorun kızı olan Özlem Türeci ile tanıştı.