Joe Biden Görevdeki ilk yılı nasıl geçti
Başkan Joe Biden, Beyaz Saray’daki ilk yılını geride bıraktı. Ancak Joe Biden yönetimi, vadettiği birçok planı hayata geçiremedi.
Corona virüsü salgını, ekonomik sıkıntılar ve dış politikada kaos yaratan adımlar, kamuoyu güven anketlerinde Biden’a puan kaybettirdi. Biden yönetimi neleri başardı, ne hatalar yaptı? VOA Türkçe uzman görüşleriyle Biden yönetiminin ilk yılını derledi.
Amerikalılar Corona virüsü pandemisiyle başa çıkmaya çalışırken sandığa gitti ve Demokrat aday Joe Biden’ı başkan seçti. Başkan Biden’ın birlik ve umut mesajıyla yemin ederek göreve başlamasının üzerinden tam bir yıl geçti.
Ülkedeki partizan ayrılıklarını iyileştireceği, amansız salgını sona erdireceği ve ekonomiyi tekrar rayına oturtacağı vaatleriyle göreve seçilmişti Biden. Ancak bu vaatlerin çoğunda ilerleme umutları azaldı.
ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü, Biden’in Beyaz Saray’daki bir yılını masaya yatırdı. Enstitünün seçim ve kamu politikaları uzmanı Elaine Karmack, Biden görevdeki ikinci yılına girerken yönetiminin karşılaştığı sorunları özetledi.
Kamarck, ‘‘Son aylarda Biden yönetimi için birçok kötü haber geldi. Enflasyon 40 yılın zirvesinde. COVID belası bitmek bilmiyor. Sosyal altyapı paketi için daha iyi bir tasarı sunması konusunda Demokrat Parti’nin ilerici tabanıyla çatışma sürüyor. Oy Hakkı yasasını geçirmek için kritik önemdeki senatörleri ikna edemedi. Anayasa Mahkemesi’nde de aşı zorunluluğu ve kürtaj hakkı konusunda başarısızlıklar yaşadı. Ve dış politika konusunda, Afganistan’dan geri çekilme utanç verici ve kaotikti. Rusya ile Ukrayna konusunda gerilim var. Biden başkanlığı bir yıl içinde umutları geride bırakıp hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor ’’ dedi.
‘‘Yönetim kendisine zarar verdi’’
Bu sorunların bazıları yönetimin kontrolu dışında görülse de eski Başkan Bill Clinton’un iç politika danışmanlarından olan William Gallston aynı fikirde değil. Brooking Enstitüsü Kamu Yönetimi Çalışmaları kıdemli uzmanı Gallston, sorunların çoğunun Biden yönetiminin kendisine zarar vermesinden kaynaklandığını söyledi.
Gallston, ‘‘Geçirdikleri ilk yasa tasarısı olan Amerikan kurtarma planı, o zamanlar birçok uzmanın söylediği gibi, ekonomik sorunlar göz önüne alındığında olması gerekenin yaklaşık iki katı büyüklüğündeydi. Bazı ekonomistler, bu tasarının enflasyonist olacağını söyledi. Enflasyonun tek nedeni bu yasa değil belki ama zaten için için yanan bir ateşe benzin döktü. Başkan, sosyal altyapı paketi ve oy hakkı tasarısının sadece Demokrat Kongre üyeleri temelinde yapılması gerektiğini en başından biliyordu. Dolayısıyla Demokrat Parti içindeki müzakere kesinlikle kritikti. Ancak Başkan akıllıca olmayan bir şekilde bu müzakereleri Kongre liderliğine devretti, bu da görev için yetersiz kaldı. En başından beri yapılması gereken şeyi yapmak için zaman kaybetti. Ve Amerikan halkı için en önemli iki şeye, yani COVID ve enflasyona bakarsanız, Başkan Biden’ın kendi COVID geçiş Görev Gücü’nün bir dizi üyesi, yönetimi tüm yumurtalarını tek sepete yani aşılamaya koyduğu, test kitlerini, yeterli miktarda yüksek kaliteli maske stoğu yapmayı unuttuğu için ağır bir şekilde eleştirdi. Enflasyon konusunda ise yönetim önce bunun olduğunu yalanladı, sonra dağınık alanlar bölgesel olduğunu söyledi, sonra enflasyon geçici dedi. Ve nihayet, neredeyse bir yıl sonra gerçek sorunu kabul etmeye başladı. Bu arada, marketlerde ve benzin istasyonlarında fiyatlar yükseldi ve Amerikan halkı, yönetimin gözlerinin önündekine odaklanmıyormuş gibi görünmesine git gide daha da kızdı. Bence Biden yönetimi ilk yılında ciddi hatalar yaptı ve acilen bir rota düzeltmesine ihtiyacı var’’ diye konuştu.
Elbette Biden yönetiminin ilk yılında, 1,9 milyon dolarlık devasa bir COVID yardım paketi ve iki partili bir altyapı paketi de dahil olmak üzere bir dizi başarı mevcut.
Halka 500 milyon doz aşı yapılmasını sağladı. Ronald Reagan’dan bu yana herhangi bir başkandan daha fazla yargıcı federal mahkemelere atadı.
‘‘Bazı başarıları perde arkasında kaldı’’
Brookings Enstitüsü’nün kamu idaresi uzmanlarından John Hudak, Joe Biden’ın başarılarının bir bölümünü halka açık şekilde iletemediği görüşünde.
Hudak bu görüşü, ‘‘Başkan bazı gerçek başarılar elde etti, bazıları çok ortadaydı, bazıları ise perde arkasında kaldı. Başkanın Amerikan kurtarma planının kapsamı konusunda bazı tartışmalar olsa da, ihtiyacı olan Amerikalılara para ulaştırdı. İhtiyacı olan Amerikalılara hizmet sağladı. Çocuk yoksulluğunun azaltılması için önemli ölçüde fark yaratan şekilde ailelere vergi indirimi sağladı. Kongre’de oldukça çalkantılı bir süreçten sonra ancak Demokrat oylarla tekrar bir altyapı yasa tasarısı geçirdi. Perde arkasındaysa kamu hizmetiyle ilgili zorluklarla uğraştı. İster aşı zorunlulukları olsun, ister federal çalışanların kategorize edilme ve siyasi aktörlerin onları işten çıkarma yetkisi olsun birçok mesele halletti. Manşetlere pek çıkmayan ama sonuçta önemli etkileri olan şeyler yaptı’’ sözleriyle anlattı.
Hudak, Biden yönetiminin aldığı Kongre’de aldığı darbelerden, Cumhuriyetçiler yerine Demokrat senatörleri sorumlu tutmasını ise eleştirdi. Kamu idaresi uzmanı, Cumhuriyetçilerin yönetimi nasıl engellediğinden yeterince bahsedilmemesinin, Amerikan kamuoyuna yanlış mesaj verdiğini söyledi.
Joe Biden, Amerika’nın Başkan Trump döneminde arasının açıldığı müttefikleriyle ilişkileri yeniden kurdu. Ancak bir dizi kriz de vardı. ABD’nin güney sınırına akın eden göçmenler bunlardan biriydi.
‘‘Göç konusu yönetim için can sıkıcı’’
Enstitünün göçmen politikaları uzmanlarından Gabriel R. Sanchez, göç konusunun, Başkan Biden’ın genel olarak görevdeki ilk yılını yansıttığını savundu.
Sanchez, ‘‘Yıl göçmenliği savunanlar arasında büyük bir iyimserlikle başladı. Başkan gerçekten görevdeki ilk gününde, çocuk yaşta yasadışı şekilde ülkeye getirilen gençlerin korunmasını güçlendirerek ve iç yaptırımların sınırlandırarak Trump yönetiminin bir dizi göçmenlik politikasını kapattı. Ancak bu ışık yılı kadar uzakta kaldı. Ne yazık ki yönetim, Amerika’ya gelen refakatsiz çocukların da bulunduğu beklenmedik göçmen akını ile başa çıkmak için mücadele etti. Ve bence iyimserlik hızla eleştiriye dönüştü ve yönetim bu konuda seçmen güvenini yeniden kazanacak gibi görünmüyor. Cumhuriyetçiler’in Biden’ı ‘ülke sınırlarını açık bırakan başkan’ olarak nitelendirerek, göç meselesini ara seçimlerin odak noktası haline getirmek için gerçekten çok çalıştıkları ortada. Bence bu, Biden yönetimi için özellikle can sıkıcı çünkü günün sonunda, Trump’ın göçmenlik politikalarının çoğu ilk yıl boyunca devam ediyor’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Afganistan puan kaybettirdi’’
COVID vakalarında yeniden canlanmayla geçen yazın son ayında Afganistan’dan kaotik ve can kayıplarının yaşandığı geri çekilme ise Biden yönetimine dış politika nedeniyle kan kaybettiren en büyük kriz oldu.
Elaine Kamarck, “Anket puanlarına bakıldığında Biden’a kamuoyu güveninde Ağustos sonunda keskin bir düşüş var. Ve bence bu Biden’ın yetkin olup olmadığı algısıyla ilgili. İşleri yanlış ele almayan gerçekten deneyimli bir lider seçtiğimizi düşündük. Ancak Afganistan’dan kaotik bir şekilde geri çekilmenin Biden’ın genel onay puanlarını gerçekten etkilediğini düşünüyorum” dedi.
Biden’a Kamuoyu Desteği En Düşük Seviyede
Afganistan’a karşın Rusya’nın Ukrayna sınırında artan saldırganlığını ve Çin’le küresel rekabetini ele alış şekli, Biden yönetiminin hanesinde en azından şimdilik artı puan olarak görüldü.
William A. Gallston, ‘’Biden yönetiminin Çin ile ilişkilerinde en iyi durumda olduğunu düşünüyorum. Yönetimin ilk günden itibaren bir planı var. Bu planı uyguluyorlar. Asya Pasifik bölgesindeki ittifaklarımızı güçlendiriyorlar. Avustralya’ya gidecek nükleer denizaltılar konusunda önemli bir karar aldılar ve genel olarak yönetim, Amerika’nın bölgede önemli çıkarları olduğu, savunmaya ve bu savunmanın planlanması ve yürütülmesine bölgede artan müttefiklerimizi de dahil etmeye hazır olduğu duygusunu güçlendirdi. Xi Jinping ve Çin Komünist Partisi Tayvan üzerindeki askeri baskılarını yoğunlaştırmadıkça, tüm bunların ne anlama geldiğini bilemeyeceğiz ama bu bir kriz olacak. Avrupa cephesinde, yönetimin, Rusya’nın Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik meydan okumasına karşı ne yapılması gerektiği konusundaki tartışmalara müttefikleri dahil etme konusunda yine çok profesyonel bir iş çıkardığını düşünüyorum’’ diye konuştu.
Biden, yönetiminin başarısızlıklarını unutturarak, gelecek Kasım ayındaki Kongre ara seçimlerinde zafer ilanlarına imza atmak istiyor.
Ancak Amerika’da tarihi olarak görevdeki başkanın partisinin ara seçimlerde neredeyse her zaman sandalye kaybettiği de biliniyor. Kongre’nin her iki kanadında da zaten Demokrat Parti kılpayı üstünken, Biden’ın görevdeki ilk yılında yokuş yukarı süren mücadelesi, ikinci yıl daha da zorlaşabilir.
Kaynak: VOA