Fatih Altaylı Yılmaz Özdil polemiği mi başlıyor? CHP’nin Halk TV ile arasındaki protokolü iptal etmesinin ardından büyük tartışmalar yaşanıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin belediye başkanı ve yöneticilerini Ankara’da toplamasının ardından yaşanan gelişmeleri kaleme alan Fatih Altaylı Yılmaz Özdil ‘in yaptığı yorumlar hakkında da görüşlerini aktardı.
Toplantıdan sızan bilgilerin çoğunun yalanlandığını hatırlatan Fatih Altaylı, toplantıdan hemen önce CHP’nin, Halk TV ile “parasal ilişkisini” sona erdirdiğini açıklamasının toplantının en önemli kısmı olduğunu belirtti.
Fatih Altaylı Yılmaz Özdil ‘e hitaben konuşmasına şöyle devam etti:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun elde kalan son “has adamlarından” Eren Erdem, CHP ile Halk TV arasındaki protokolün tek taraflı olarak feshedildiğini açıkladı. Aniden, durduk yere. Benim buradan anladığım, Kılıçdaroğlu’nun ve ekibinin Yunan Ordusu gibi yaka yaka geri çekilmek istediği.
Partiyi, partinin geleceğinde yer alması muhtemel parlak isimlerini bitirdikleri gibi, muhalif medyayı da bitirip, rezil etmeden gitmeyecekler. Çünkü protokolü bitirmek başka şeydir, bunu Halk TV’yi toplum gözünde rezil ederek bitirmek bambaşka şeydir. Gizlice imzaladıkları protokolü, davul zurna ile sona erdirmenin başka bir manası olamaz.”
Fatih Altaylı Yılmaz Özdil ‘in Müdahil Olmasını Yorumladı
Yılmaz Özdil’in olaya müdahil olmasını gündeme getiren Altaylı Twitter hesabından şunları yazdı:
“Yılmaz Özdil CHP’nin Halk TV’ye yollayıp, halka da gösterdiği fesihname için “Türk basın tarihinin en hazin belgesi” dedi. Tamam, CHP’nin Halk TV’ye kaynak aktarması hazin ve ayıp. Peki ya iktidarın, kamu kaynaklarını kendine yakın medyaya aktarması “hazin” değil mi!
Kamu bankalarının, kamu ile iş yapmak zorunda olan şirketlerin, Turkcell’in, Halkbank’ın, Vakıfbank’ın, Ziraat Bankası’nın iktidar medyasını fonlaması, bırakın okunmamayı basılmayan gazetelere, izlenmeyen televizyonlara, dinlenmeyen yorumculara milyarlar akıtması ne kadar “hazin” Yılmaz Özdil.
Peki iktidar, kızdığı muhalif yayınlara, bırakın muhalif olmayı kendinden yana olmayan yayınlara bir tek kuruş reklam bile vermezken, veren özel sektör kuruluşlarını engellerken bu rezillikte de bir “hüzün” yok mu!”
Yılmaz Özdil’e sorularını sürdüren Altaylı, “Genç gazeteci Hasan Basri Akdemir, geçen yıllarda iktidarın medyayı reklam ve para ile nasıl terbiye etmeye çalıştığını, sayılarıyla, bütçe rakamlarıyla önümüze serdi. Bizim vergilerimizle yapılan bu rezaleti hazin bulmadınız mı! İktidar kendi medyasını da zaman zaman terbiye ediyor. Bütçelerini azaltıyor, arttırıyor, kesiyor, hizaya geldiklerinde yeniden bağlıyor. Bunu CHP ve Eren Erdem gibi davul zurna ile açıklamadığı için mi, bu rezillik karşısında içiniz hüzün dolmuyor.” ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı Yılmaz Özdil yazısını şöyle sonlandırdı;
İşin aslı esası şudur. Kılıçdaroğlu ekibi yakarak çekiliyor. Umarım tıpkı Yunan gibi İzmir’i de yakıp gitmezler! Yılmaz Özdil’in “Hangi kalemlere, hangi yorumculara kaç para ödendiğini açıklayın” faslına ben de katılıyorum.
Bunu öğrenmek iyi olacak. Üstelik sadece Halk TV yorumcu ve yazarlarının değil, Kılıçdaroğlu’nun sürekli vurguladığı “Para karşılığı kalemini satanlar var” dediği, 5’li çete diye adlandırılan müteahhitlerden para almakla, iktidarın adamları ile parasal ilişkiler içinde olmakla suçladığı gazetecilerin kimliğini de öğrenmek istiyoruz.
Tabii şahsi olarak da, Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiğim her seferde bana söven bir grup “Halkçının” bunu yüksek bir fiyata yaptığını öğrenirsem sevineceğim. İnşallah ucuza gitmemişimdir.”
Diyanet Fatih Altaylı İçin Suç Duyurusunda Bulundu