Pablo Picasso ve Guernica, 1937

NationalTurk yorumcusu Metin Yılmaz'ın bu haftaki "Pablo Picasso ve Guernica, 1937" başlıklı yazısı;

Guernica, İspanya’nın Bask Bölgesinde bulunan Guernica kasabasının İspanyol faşist diktatör Francisco Franco’nun Nazi Almanyası’ndan yardım istemesi üzerine Naziler tarafından bombalanmasının ardından İspanyol sanatçı Pablo Picasso’nun 1937’de yaptığı ve savaşın bütün acımasızlığını hiç çıkmayacak şekilde sanatıyla, fırçasıyla akıllara kazıdığı bombalanan kasaba ile aynı adı taşıyan eserinin adıdır ve bu tablo Picasso’nun en ünlü eserlerinden biri olmakla beraber bir kaos ve katliamı en iyi tasvir eden eser olarak kabul ediliyor.

Sürrealizm bu tabloda kesinlikle açık bir şekilde görülüyor, çünkü kabus gibi figürler ve parçalanmış bedenler tabloyu dolduruyor. Kübist imgeler monokrom bir paletle birleştirerek tabloyu daha sürrealist hale getiriyor.

Gelin bakalım Picasso’nun Guernica’sı ne anlatıyor:

Resim yağlı boya olmasına rağmen siyah beyazdır.

Bu karanlık ölümü simgeler.

İnsan gözünü anımsatan ışık saçan ampül Guernica ve İspanya’da yaşanan kanlı savaşın medeniyetin gözü önünde meydana gelmiş olmasını simgeler.

Elinde kırık kılıcı ile yatan savaşçı, kahramanca savunmanın alışılagelmiş sembolüdür ve kılıçtan filizlenen çiçek ise zorlu ve ölümlü bir mücadeleden sonra umudu temsil eder.

Can çekişen at, aslında can çekişen insanlık ve can çekişen barışı temsil eder, burnu ve üst dişleri, bir insan kafatası gibi çizilerek ölüm temsil edilmiş ve aynı zamanda atın ızdıraplı hali acı içinde ki Guernica kasabasını temsil eder.

Kucağında ölmüş bebeğine ağıt yakan anne hemen hemen bütün ressamlar tarafından işlenmiş, Pieta’yı yansıtır.

Pieta kucağında ölmüş İsa bulunan Hz. Meryem’dir.

Pencereden içeri süzülmüş gibi duran endişeli yüzüyle kadın figür elindeki gaz lambasıyla yarınlar için ümit vaadeder.

Kızgın boğa figürü bütün dünyada gelişen milliyetçilik akımlarının İspanyol uzantısıdır ve boğanın kuyruğunun alev olması İspanyol iç savaşını betimler.

Tabloda yer alan gazete parçaları insanlığın buna kayıtsız kalmayacağı ve bu acının bütün insanlığa mal olacağı gibi imgelerdir.

Tablonun en sağında dehşet içinde kollarını kaldırmış ateşler içindeki adam iç savaşın acımasızlığını ve kazananın olmadığını temsil eder.

Boğa ile atın arasında duvara kazınmış bir beyaz güvercin bulunur, kanatlarından birinde barış sembolü eden zeytin dalı tutmaktadır ve ışık yaymaktadır bu ışıkta aydınlık yarınların umududur.

Bütün figürlerin yüzü sola doğru olması orada bir çıkış kapı olduğunu gösteriyor ve bu çıkış kapısı aslında Nazi Almanyası destekli faşist Franko’ya karşı direnen İspanyol Cumhuriyetçilerin çıkış kapısı, soldur.

Tablo bir odada resmedilmesi ise o odanın Guernica’nın nezdinde bütün İspanya’yı temsil etmesidir.

Söylentiye göre, 1940’larda Nazi işgali altında bulunan Paris’te stüdyosuna ziyarete gelen Nazi Almanyası Büyükelçisi Otto Abetz Picasso’ya “Bunu siz mi yaptınız?” diye sorar ve Picasso’dan “Hayır, siz yaptınız” cevabını alır.

Bu söylenti doğru yada yanlış fakat eserin önemi ve parmak bastığı konusunun ciddiyetini daha iyi anlatmaya yetiyor.

Bu hikayeye ilaveten; Picasso söz konusu olduğunda gerçeğe ulaşmak zordur, çünkü iyi bir söylenti ve alıntıdan hoşlanırdı, efsane ile gerçek arasındaki sınırın bulanıklığını seviyor ve bunu da çok başarılı bir şekilde eserlerine yansıtıyordu.

Savaşı dün devletler çıkarırken, bugün devletlerin yanı sıra terör örgütleri de savaş çıkarmakta ve dünyayı arkalarındaki güçlerin çıkarına uygun olarak kana bulamaktalar ve en çok da haklarını savunduklarını iddia ettikleri kendi halklarına zarar veriyorlar.

Günümüzde dünyanın pek çok yerinde Guernicaların olması bütün insanlığın ortak suçudur.

“Savaş zaruri ve milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça bir cinayettir. Yurtta sulh Cihanda sulh.” Mustafa Kemal Atatürk

Metin Yılmaz / NationalTurk

Metin Yılmaz: Rum vatandaşlarımıza vatandaşlık borcumuzdur

Exit mobile version