Nobel ödüllü yazar Mario Vargas Llosa yaşamını yitirdi

Modern Latin Amerika edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Mario Vargas Llosa, 89 yaşında hayatını kaybetti. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarın vefat haberi, çocukları Alvaro, Gonzalo ve Morgana tarafından yapılan yazılı açıklamayla duyuruldu.

Aile adına yapılan paylaşımda, “Babamız Mario Vargas Llosa’nın bugün Lima’da, ailesinin yanında huzur içinde hayata gözlerini yumduğunu derin bir üzüntüyle bildiriyoruz” denildi. Açıklamada ayrıca, “Onun aramızdan ayrılışı bizleri olduğu kadar dünya çapındaki okurlarını da üzecek. Ancak onun uzun, macera dolu ve üretken hayatı, geride bıraktığı eserleriyle yaşamaya devam edecek” ifadelerine yer verildi.

Mario Vargas Llosa’nın yarım asırlık edebiyat yolculuğu

28 Mart 1936’da Peru’da dünyaya gelen Vargas Llosa, ilk edebi deneyimlerine tiyatro alanında başladı. 1952’de yayımlanan “İnkanın Kaçışı” adlı oyunuyla dikkat çeken yazar, daha sonra gazetecilik ve televizyonculukla da ilgilendi.

Paris, Londra, Barselona ve Washington gibi pek çok farklı şehirde yaşayan Vargas Llosa, 1963’te yayımladığı ilk romanı Kent ve Köpekler ile uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Roman, askeri okul yaşamını eleştiren kurgusuyla dönemin Peru’sunda büyük tartışmalara yol açmıştı.

Sadece edebiyatla sınırlı kalmadı

Vargas Llosa yalnızca romanlarıyla değil, siyasi duruşuyla da sıkça gündeme geldi. 1990 yılında Peru başkanlık seçimlerine Demokratik Cephe’nin adayı olarak katılan yazar, seçimleri kazanamasa da halkın geniş kesimlerinden destek aldı.

Siyasi tecrübelerini ve gözlemlerini eserlerine de yansıtan Llosa, özellikle Latin Amerika’daki sosyal ve politik çalkantıları derinlemesine işlediği romanlarıyla tanındı.

Kalıcı iz bırakan eserler

Aralarında Yeşil Ev, Katedralde Konuşma, Teke Şenliği ve Don Rigoberto’nun Not Defterleri gibi başyapıtların bulunduğu çok sayıda roman kaleme alan Vargas Llosa, 2010 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştü. Akademi, ödül gerekçesinde “güçlü anlatı teknikleri ve gerçekliğe karşı direnişi yansıtan keskin gözlemleri” vurgulamıştı.