Şanlıurfa Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi ve Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey!
NationalTurk yorumcusu Metin Yılmaz'ın bu haftaki "Şanlıurfa Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi ve Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey!" başlıklı yazısı;
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 1. Dünya Savaşında Çanakkale Cephesini Osmanlı’ya kazandıran komutan olarak ülkenin her köşesinde adeta bir umut olarak doğar.
1915’te Bayburt’ta kaymakam olan Nusret Bey, 1917’de Mutasarrıf (Vali) olarak Urfa’ya atanır ve Çanakkale’den Gazi olarak Urfa’ya dönen Mehmetçiklerin Atatürk’e olan sevgi ve övgülerinden de etkilenerek, gazilerin sevgi ve bağlılıklarını sembolleştirmek amacıyla 1917 yılında Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi adıyla bu anıtı yaptırılırken Karakoyun Deresi üzerinde, yeni açılan caddeye de Mustafa Kemal Paşa Caddesi ismini vermiştir.
Anıtın alt kısmında bir su haznesi, dört tarafında da çeşme muslukları bulunmaktadır. Ayrıca anıtın dört cephesine de yerleştirilen kitabelere Kafkas Yolu, Bağdat Yolu, Ankara Yolu ve Mustafa Kemal Paşa Caddesi yazılmıştır.
Bugün bu anıt Diyarbakır, Mardin ve Gaziantep yolu üzerinde bir kavşaktadır.
Şanlıurfa’daki bu anıtın bir özelliği de Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan 6 yıl önce, Türk Yurdunda Atatürk adına dikilen ilk anıt olmasıdır.
Peki kimdir bu Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey?
1875 yılında bugün Yunanistan’a ait olan Yanya yakınlarında Preveze’de doğdu. Öğretmenlik ve Bayburt Kaymakamlığı yaptı Urfa’da vali olarak görev yaparken 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla birlikte yurdun pek çok bölgesinde olduğu gibi 24 Mart 1919’da Urfa İngilizler tarafından işgal edildi, Mondros’un birinci yıldönümünde 30 Ekim 1919’de İngilizler yerini Fransız işgaline bırakarak Halep’e çekilecektir.Nusret Bey’in vatana en büyük hizmeti, Urfa’nın işgaline karşı Müdafa-yı Hukuk Teşkilati’nın kurulmasında öncülük etti ve işgale direnmek içim milis alayı oluşturarak Halep ve Rakka’nın aksine Antep ve Maraş gibi Urfa’yı da Türk yurdu olarak tutmayı başarmasıdır.
Başarısı İşgal yıllarında Kuva-yi Milliye’ye, Atatürk’e karşı düşmanla işbirliği yapan İstanbul Hükümeti tarafından cezasız bırakılmayacak ve hakkında yapılan Bayburt’ta Ermenileri katlettirdiği, mallarına el koyduğu gerekçe edilerek, gazetelere verilen ilanlarla bulunan şahitlerle yargılanır.
Bayburt’ta hiç yaşamadığı daha sonradan ortaya çıkacak olan Ermeni üç kadının da aralarında bulunduğu yalancı şahitlerin tanıklığında Damat Ferit Paşa Hükümeti tarafından oluşturulan Mustafa Nazım Paşa (Nemrut Mustafa) başkanlığındaki Divan-i Harp-i Örfi’de yargılanarak idama mahkum edildi ve 5 Ağustos 1920 tarihinde İstanbul Beyazıt’ta infaz edilerek Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idamıyla birlikte geride büyük acılar bırakarak bu dünyadan göçüp gitti.
İdamından 6 ay sonra suçsuz olduğu, şahitlerin yalancı olduğu kanıtlanmıştır ama çok geçtir.
Kaybolan vatan Preveze’de 1875’te açtığı gözleri 1920’de Türkün Başının Tacı İstanbul’da geride büyük acılar bırakarak sonsuza dek kapandı.
Nusret Bey ve Kemal Bey başta olmak üzere yalan ve iftiralara kurban edilen bürokrat ve görevlileri saygıyla anıyor, büyük ve kadirşinas liderimiz Atatürk’e Nusret Bey’e ve Kemal Bey’in aziz hatıraların sahip çıktığı için minnet duyuyor ve Atam’la her zaman iftihar ediyorum.
Metin Yılmaz / NationalTurk
Beyoğluspor ve Yunanistan’ın İstanbul Takımları; AEK ve PAOK!