Yaklaşık 800 yıl önce, Almanya’nın en ünlü kiliselerinden biri olan Köln Katedrali’nin inşaat çalışmaları başladı. Bugün şehrin simgesi ve dünyadaki en etkileyici ibadet yerlerinden biri. İşte Köln Katedrali hakkında bilgiler;
Avrupa’nın en heybetli ibadet yerlerini düşünüldüğünde çoğu kişinin aklına Notre Dame, Sagrada Familia ve Köln Katedrali gelir.
İnşası 600 yıldan fazla süren Gotik tarzdaki katedralin iki kulesi, gökyüzüne 157 metre kadar yükseliyor. Ancak kudretli Katolik Kilisesi’nin bugün hala ayakta olması adeta bir mucize.
Orta Çağ’da Avrupa’daki en önemli hac yerlerinden biri olan katedral, dünyanın her yerinden sayısız inanan ve benzer şekilde turist için bir çekim merkeziydi. En önemlisi, Hristiyanlığın en önemli hazinelerinden birini koruyordu.
Resmi web sitesine göre Köln Katedrali’nin tarihi, bugün bildiğimiz etkileyici kutsal yapıdan çok önce başlıyor. MS 313 gibi erken bir tarihte Köln, Katolikler için önemli bir yerdi.
Muhtemelen, o zamanlar şehrin piskoposu olan Aziz Maternus’un altında bugün katedralin bulunduğu yerde zaten bir ibadethane vardı. Her halükarda, vaftiz yazı tipi gibi buluntular, burada 6. yüzyılda Fransız Merovenj hanedanına ait büyük bir kilisenin bulunduğunu kanıtlıyor.
Kilise tarihinin en önemli kalıntılarından biri
873’te Eski Katedral olarak adlandırılan yapı, 70 yıldan fazla süren inşaatın ardından açıldı. Charlemagne de dahil olmak üzere Karolenj krallarına kadar uzanır. 1164, Köln Katedrali’nin bugüne kadarki tarihi için muhtemelen en önemli yıldır.
Çünkü bu sırada kilise en önemli ve hala sergilenen Hıristiyan kalıntısını aldı. Bunlar, İncil’deki en önemli figürlerden bazılarının kemikleridir: Üç Kral. Köln Başpiskoposu Rainald von Dassel, 1164’te Barbarossa olarak da bilinen İmparator I. Frederick’in bir hediyesi olarak onları Milano’dan Köln’e getirtti.
Böylece Köln şehri, Avrupa’nın en önemli hac yerlerinden biri haline geldi ve yalnızca sayısız inanan tarafından değil, aynı zamanda o andan itibaren her ortaçağ Alman kralı tarafından ziyaret edildi.
Üç Kral’ın tapınağı, hala tüm Avrupa’da Orta Çağ’dan günümüze ulaşan en büyük ve sanatsal açıdan en önemli eserdir.
Köln Katedrali (Dom Kilisesi) Neredeyse tamamen yandı
1248’de inşaatçılar alışılmışın dışında önlemlere başvururlar. Katedral korosunun yapılabilmesi için önce eski katedralin halen ayakta olan doğu kısmının ateşle “yıkılmasına” karar verildi.
Ancak bu durum o kadar kontrolden çıkar ki batı kısmının da çoğu yanar. Epiphany Mabedi’ni ve diğer önemli kalıntıları alevlerden yalnızca şans kurtarabilir.
O zaman bugünün Köln Katedrali’nin inşaatı nihayet başlayabilir. 26 Eylül 1277’de ilk bölüm olan kutsallık açıldı. Yapım aşamasında ilk kilise ayinleri burada yapılmıştır.
1322’de, halen 13. ve 14. yüzyıllardan kalma birçok sanatsal figür ve heykeli içeren katedral korosu kutsandı.
Ortaçağ vitray pencerelerinin büyük bir kısmı da korunmuştur. 1360 civarında, bugün 157.22 metrede kuzey kulesinden birkaç santimetre kısa güney kulesinin temelleri atıldı. 157.18 metre yüksekliğindedir. 1448 ve 49’da, Köln Katedrali, Speziosa ve Pretiosa adlı güçlü çanları olan, hala var olan simge yapılarından iki tanesini daha aldı.
1520 yılı civarında Köln Katedrali’ndeki inşaat çalışmaları durduruldu. Ve bu kısa süreli bir kesinti değil, 300 yıllık bir dönemdi.
Köln şehrinin resmi portalına göre bunun nedeni hem parasızlık hem de Gotik mimariye olan ilginin hızla azalması. Güney kulesi şu anda sadece 56 metre yüksekliğinde, kuzey kulesi ise sadece beş metre. 1794’te kilisenin sonu gelmiş gibi görünüyordu.
Fransız Devrimi’nin birlikleri, daha sonra hizmete kapatılacak olan Köln Katedrali’nin şantiyesini işgal etti. Sonraki yıllarda, savaş esirleri için bir kamp olarak kötüye kullanıldı ve katedral hazinelerinin bir kısmı eritildi ve odun olarak ahşap mobilyalar kullanıldı.
Bina bakımsızlıktan döküldü. 1803’ten itibaren tekrar kilise olarak kullanılmış, ancak katedral 1823’te küllerinden dirilmiştir. Goethe, Joseph von Eichendorff ve mimar Schinkel gibi Almanya’daki çok sayıda büyük entelektüel, binanın daha fazla inşa edilmesi için kampanya yürüttü. Ama önce 1842 yılına kadar dokuz yıl boyunca restorasyon çalışmaları yapıldı.
Tamamlama ve koruma
Aynı yıl paranın yüzde 60’ını kendileri bağışlayan Kölnlüler, bu amaçla bugün de varlığını sürdüren ve kentin simgesinin korunmasına katkıda bulunan Merkez Katedral İnşaat Derneği’ni kurdular.
Şimdi her şey nispeten hızlı ilerliyor ve bu nedenle, katedralin yerel dilde uzun süredir bilindiği şekliyle “ebedi inşaat alanı” nihayet 1880’de tamamlanabiliyor. Tüm standartlara göre üstünlüklerden oluşan bir yapı ve o zamanlar dünyanın en yüksek binası.
İkinci Dünya Savaşı’nda Köln Katedrali
Köln Katedrali’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sağ çıkması adeta bir mucize. 70’den fazla yangın bombası ve daha fazlası isabet etti ve ardından binanın büyük bölümü yıkıldı.
Kule sütunlarından biri, çarpışmalar sırasında yıkılmaması için tuğlalarla onarıldı. Becerikli koruma veya önceden kaldırma sayesinde, kilisedeki önemli sanat eserlerinin neredeyse tamamı günümüze ulaştı. Köln Katedrali 1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklendi.
33.000 Euro günlük maliyet
Görkemli kilisenin inşaat ve restorasyon çalışmaları günümüzde de devam ediyor. Kuzey Ren-Vestfalya federal eyaletinin resmi turizm web sitesine göre Köln Katedrali, altı milyondan fazla ziyaretçisiyle Almanya’nın en popüler turistik yerlerinden biridir.
Resmi internet sitesine göre, Köln Katedrali’ni ziyaret etmek isteyen turistler bunu genellikle hafta içi 10:00 ile 17:00 saatleri arasında yapabilirler. Ziyaretinizden önce ibadet takvimini kontrol ettiğinizden emin olun. 100 metre yükseklikteki platformda güney kulesinden manzaranın keyfini çıkarmak istiyorsanız, şu anda bir yetişkin olarak altı avro ödüyorsunuz, kesin açılış saatleri web sitesinde bulunabilir. Birkaç dini bayram dışında, katedral hazinesi her gün sabah 10’dan akşam 6’ya kadar açıktır ve giriş ücreti de altı avrodur.
Köln Katedrali Kültür Vakfı’na göre, Köln Katedrali’ni çalışır durumda tutmanın günlük maliyeti 33 bin euro.
Kilise, personel, ısıtma, restorasyon ve inşaat giderleri nedeniyle yılda 12 milyon avro tüketiyor. Katedraldeki olası sayısız rehberli turlardan birine rezervasyon yaptıranlar bile, giriş fiyatlarıyla katedralin korunmasına ve ayrıca neredeyse 800 yıl önce başlayan bir hikayenin devamına doğrudan katkıda bulunuyorlar.
YUNANİSTAN KİRA GARANTİLİ GOLDEN VİSA PROJESİ
Efes Antik Kenti’nin Heybetinin Bir Başka Tanığı; Efes Arkeoloji Müzesi!
Hollanda’da Andy Warhol’un eserleri çalındı
Meksika’da Maya Uygarlığına ait kaybolmuş antik şehir keşfedildi
Türkiye’nin Biyosfer Rezerv Alanı Maçahel!