
Mansur Yavaş Süreç Eleştirisi: “Silah Bırakılmadan Barış Olmaz”
Mansur Yavaş Süreci Net Şekilde Eleştirdi. 22 Ekimde Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan ve teröristbaşı ‘nın mektubunun okunması ile devam eden süreç hakkında konuşan Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Muhalefetin önemli ismi Mansur Yavaş, hükümetin İmralı süreci kapsamında yürüttüğü görüşmelere ve Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunmasına ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Şereflikoçhisar’da şehit aileleri ve gaziler için düzenlenen iftar programında konuşan Yavaş, “Barış ve huzur hepimizin istediği bir şeydir ama suç işleyenler cezasını çekmeden, silah bırakmadan hiçbir süreç konuşulamaz. Öyle silahı gömmek ya da ateşkes ilan etmek değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine teslim olmak zorundalar” diyerek, yürütülen sürece tepki gösterdi. Sorasında sosyal medya da X hesabı üzerinden şu paylaşımda bulundu. ;
”Bugün orucumuzu Şereflikoçhisar’da açtık.
Belediye Başkanımız Mustafa Koçak’ın şehit ve gazi aileleri için düzenlediği iftar programına katıldık.
Ardından, 2016 yılında Diyarbakır Sur’daki operasyonda teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Sercan Bulak’ın kıymetli ailesini ziyaret ederek dualarımızı paylaştık.”

”Bugün orucumuzu Şereflikoçhisar’da açtık.
Belediye Başkanımız Mustafa Koçak’ın şehit ve gazi aileleri için düzenlediği iftar programına katıldık.
Ardından, 2016 yılında Diyarbakır Sur’daki operasyonda teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Sercan Bulak’ın kıymetli ailesini ziyaret ederek dualarımızı paylaştık.”
Ekinlik sırasında se şunları kaydetti;
“Önce Şehit Ailelerinden Helallik Alınmalı”
ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçmişte yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan çözüm sürecine göndermede bulunarak, en büyük mağduriyetin şehit aileleri ve gaziler tarafından yaşandığını belirtti. “Bugün çözüm süreci adı altında bir şeyler yapılıyorsa, bu sürecin ilk muhatabı şehit aileleridir. Önce onlara danışılmalı, onların rızası alınmalıdır. Çünkü bu vatan için evlatlarını kaybedenler onlardır.” ifadelerini kullanan Yavaş, sürecin toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetleri göz önünde bulundurularak yürütülmesi gerektiğini belirtti.
Yavaş, konuşmasında şu sözleriyle sürece dair sert eleştirilerde bulundu:
“Eğer Türkiye’de ‘çözüm’ dedikleri ya da artık ne diyorlarsa, ‘Terörsüz Türkiye’ gibi isimler altında bir şeyler konuşuluyorsa, önce şehit ailelerine ve gazilere sorulmalı. Onların rızası olmadan hiçbir süreç meşruiyet kazanamaz. Bugüne kadar böyle bir şey yapıldı mı? Şehit aileleriyle istişare edildi mi? Hayır. O zaman burada samimiyetten söz edilemez. Öncelikle onlardan helallik alınacak, ondan sonra bir şey konuşulacaksa konuşulacak.”
“PKK’lılar Sayaç Okuyacak” İddialarını Hatırlattı “Korkutmak İçin Söyledikleriyle Şimdi El Sıkışıyorlar”
Mansur Yavaş, seçim sürecinde AK Parti ve hükümete yakın bazı çevrelerin kendisini hedef alarak “PKK’lılar sayaç okuyacak” şeklinde söylemler ürettiğini hatırlattı. Ancak gelinen noktada, bizzat bu kesimlerin şimdi İmralı ile görüşmeler yürüttüğünü ve Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Seçimden önce şunu söylediler; ‘Mansur Yavaş kazanırsa PKK’lılar sayaç okuyacak.’ Şimdi görüyorsunuz o lafların nereye geldiğini. O gün korkutmak için ‘öcü’ olarak gösterdikleriyle bugün el sıkışıyorlar. Biz bunu seçimlerden önce söyledik ve bunun böyle olacağını biliyorduk. Memleketin huzurundan başka bir şey düşünmüyoruz ama terörle müzakere edilmez, mücadele edilir.”
Öcalan’ın Mektubu Okundu: “Sürecin Gizlisi Saklısı Kalmadı”
Hükümetin İmralı’daki terör elebaşı ile yeniden temas kurduğu ve sürecin bir parçası olarak mektubunun kamuoyuna okunduğu ortaya çıkarken, Mansur Yavaş bu durumu sert şekilde eleştirdi.
“Hükümet bugün mektubunu okutuyor, İmralı ile görüşmeler yapıyor. Açıkça söylüyorum: Devletin şehitlerimizin kanını yerde bırakmaması lazım. Silah bırakılmadan, suçlular adalete teslim olmadan, devletin teröristlerle masaya oturması kabul edilemez. Bunu kabul eden varsa, önce şehit ailelerine sorsun, onların rızasını alsın. Şehitlerimizin kanı pazarlık malzemesi yapılamaz.” dedi.
“Silah Bırakmadan Barış Olmaz”
Mansur Yavaş, “barış” adı altında sürecin yeniden başlatılmasına karşı olmadığını ancak bunun yalnızca silah bırakılması ve suçluların yargılanması şartıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
“Barışı, huzuru istemeyen olur mu? Hepimizin evladı var, elbette isteriz. Ama suç işleyenler cezasını çekecek. Silahını bırakacak; öyle gömme, ateşkes falan değil, Türkiye’nin adaletine teslim olacak. Ondan sonra TBMM sizlerin de fikrini almak suretiyle neye karar verecekse ona karar verecek.”
Bu sözleriyle Yavaş, sürecin halkın iradesi ve meclisin kontrolü dışında yürütülemeyeceğini ve terör örgütüne herhangi bir taviz verilmemesi gerektiğini net bir şekilde vurguladı.
Şehit Ailesine Ziyaret: “Hükümet Önce Bu Ailelere Hesap Versin”
Mansur Yavaş, iftar programının ardından Şereflikoçhisar Belediye Başkanı Mustafa Koçak ile birlikte 2016 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit olan Uzman Çavuş Sercan Bulak’ın ailesini ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, hükümetin terörle mücadelede tavizsiz olması gerektiğini belirterek şu sözleri sarf etti:
“Bugün şehit ailelerinin yüreğini sızlatacak işler yapanlar, önce buraya gelip bu ailelere hesap versin. Onların acısını paylaşmadan, onların görüşünü almadan ‘barış’ diyerek kimse kimseyi kandıramaz. Gerçek barış, devletin adaletine güvenmekle sağlanır.”
Mansur Yavaş Süreç Eleştirisi: “Hükümet Hesap Vermeli”
ABB Başkanı Mansur Yavaş, hükümetin yürüttüğü İmralı görüşmeleri ve Öcalan’ın mektubunun kamuoyuna açıklanmasıyla sürecin artık gizli saklı olmaktan çıktığını ve bu konuda hükümetin şehit ailelerine ve Türk halkına hesap vermesi gerektiğini ifade etti.
“Bugün Öcalan’ın mektubunu okutup, terörle müzakere masası kuranlar, bunu halkın gözünden kaçırabileceklerini sanıyorlar. Ama bu millet unutmaz. Devlet, terörle mücadele eder, müzakere etmez.”
Mansur Yavaş süreç eleştirisi kapsamında yaptığı açıklamalarla, hükümetin İmralı sürecini yürüttüğünü ve bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Açıklamalar, şehit ailelerinin ve gazilerin bu konuda ne düşündüğünün dikkate alınması gerektiğine dair güçlü bir mesaj içermesinin yanı sıra ”terörle müzakere edilmez, mücadele edilir.” ‘yaklaşımı muhatap alınan yapının nihayetinde bir terör örgütü olduğunu hatırlatarak ,tavizler verilmemesi gereğinin altını çiziyor.