TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras: “Çöken Bir Sistemle Karşı Karşıyayız”
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını, kayyum atamaları, siyasi baskılar ve gazetecilere yönelik tutuklamalar üzerinden hükümete sert eleştirilerde bulundu
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını, kayyum atamaları, siyasi baskılar ve gazetecilere yönelik tutuklamalar üzerinden hükümete sert eleştirilerde bulundu. Aras, Türkiye’de sistemin çökmekte olduğunu belirterek, denetim eksiklikleri, hukukun üstünlüğüne olan güvenin azalması ve siyasi baskıların ülkede ciddi bir güven bunalımı yarattığını söyledi.
“TÜSİAD: Yangın Çıkabilir Ama 78 Kişi Ölmez”
İstanbul Beşiktaş’taki Four Seasons Otel’de gerçekleşen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan Ömer Aras, Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak 2025’te çıkan yangında 78 kişinin yanarak hayatını kaybetmesini sert bir dille eleştirdi.
“Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez! Eğer ölüyorsa, bu usulüne uygun yapılmayan binaların, ihmalkârlığın ve denetimsizliğin bir sonucudur. Kartalkaya’da yaşanan facia sadece bir otel yangını değil, çöken bir sistemin yansımasıdır.”
Yangın sonrası yapılan soruşturmalarda otelin yangın güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu, kaçış yollarının uygun olmadığı ve bina yapım sürecinde ciddi ihmallerin bulunduğu ortaya çıkmıştı. Olayın ardından otel sahibi Halit Ergül ve damadı Emir Aras’ın da aralarında bulunduğu 9 kişi tutuklandı. Ancak Aras, yaşanan facianın sorumluluğunun sadece işletmecilere değil, kamu denetim mekanizmalarını işletmeyen yetkililere de ait olduğunu vurguladı.
TÜSİAD YİK Başkanı, bu tür olayların tekrarlanmaması için yerel yönetimlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve ilgili denetim kuruluşlarının etkin bir şekilde denetleme yapmasının zorunlu olduğunu söyledi. Aras ayrıca, imar affı gibi düzenlemelerin sıkça gündeme gelmesinin ve yapı denetim sistemindeki boşlukların, böylesi felaketlere zemin hazırladığına dikkat çekti.
“Siyasi ve Hukuki Süreçler Toplumda Güvensizlik Yaratıyor”
Kartalkaya’daki yangın felaketinin ötesinde, Türkiye’deki siyasi gelişmelere de değinen TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, son dönemde yaşanan olayların toplumda büyük bir güven kaybına neden olduğunu belirtti.
“Sadece yangınlar ve denetimsizlik değil, politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce bir soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir gerekçeyle tutuklanıyor. Basın toplantısı düzenleyen bir büyükşehir belediye başkanı, konuşmasının ardından dakikalar içinde hakkında soruşturma açıldığını öğreniyor. Gazeteciler, kamuoyuna bilgi vermek amacıyla bilirkişi raporlarını yayınladıkları için gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmenleri tutuklanıyor.”
Ömer Aras, hukukun üstünlüğü ve demokrasi prensiplerine bağlı kalınmadığı takdirde, Türkiye’nin uluslararası alanda yatırımcılar açısından güvenilir bir ülke olma niteliğini kaybedeceğini ifade etti. Hukuki süreçlerin siyasallaşmasının Türkiye’ye olan güveni sarstığını belirten Aras, bu durumun ekonomik yatırımları da olumsuz etkileyeceğini vurguladı. İş dünyasının sürdürülebilir kalkınma ve yatırım ortamı açısından hukuki güvenceye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu ifade eden Aras, ekonomik reformların ancak hukuk reformlarıyla birlikte anlam kazanacağını belirtti.
Yeni Mezun Teğmenlerin Ordudan İhraç Edilmesi Kaygı Verici”
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, son dönemde yeni mezun teğmenlerin ordudan ihraç edilmesi meselesine de değindi. Aras, hukuksuz ihraçların, ordu içinde bir belirsizlik yarattığını ve ülke güvenliği açısından ciddi endişelere neden olduğunu belirtti.
“Türkiye’nin güvenliğini sağlayan ordumuzda liyakat sistemine ve profesyonelliğe zarar veren ihraçlar, ulusal güvenliğimizi zedeleme potansiyeline sahiptir. Hiçbir gerekçe olmadan genç teğmenlerin mesleklerinden uzaklaştırılması, hem bireysel haklar açısından hem de devletin kurumsal güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil etmektedir.”
“TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: ‘Her Şey Yolunda Değil’”
Ardından söz alan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, ekonomiye dair eleştirilerini sıralarken, Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) verilen yetkileri eleştirdi ve Türkiye’de yolsuzluk, dolandırıcılık ve karaborsanın arttığını söyledi.
“Ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söylemek mümkün değil. Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak galiba artık şirket kurmaktan daha kolay.”
Turan’ın bu açıklamaları, iş dünyasında TÜSİAD’ın mevcut ekonomik politikalara dair rahatsızlığını açık bir şekilde ortaya koyduğu şeklinde yorumlandı. Özellikle uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye yönelik bakış açısının son dönemde olumsuz etkilendiğini belirten Turan, ekonomik istikrar için şeffaflık ve hesap verilebilirliğin artırılması gerektiğini vurguladı.
Bakan Tunç’tan Yanıt
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras ve TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın eleştirilerine hükümetten ilk yanıt Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan geldi. Tunç, X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’de hukukun üstünlüğüne bağlı kalındığını ve devletin meşruiyetinin tartışmaya açık olmadığını vurguladı:
“Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir. Demokratik sistemimizin temel taşlarından biri, kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığıdır.”
Bakan Tunç’un bu açıklaması, hükümetin TÜSİAD’ın eleştirilerine karşı net bir duruş sergilediği şeklinde değerlendirildi. Özellikle kayyum atamaları ve tutuklamalar konusundaki eleştirilerin ‘milli iradeye aykırı’ olduğu vurgusu, hükümetin bu tür kararlarının devam edeceğinin sinyalini verdi. Tunç’un açıklamaları, hükümetin yargının bağımsız olduğu ve demokratik süreçlerin işlediği yönündeki tezini vurgulamaya yönelik bir adım olarak değerlendirildi.
Sürece Dair Tartışmalar Devam Ediyor
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yapılan açıklamalar ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtı, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmelere yönelik farklı bakış açılarını bir kez daha ortaya koydu. Önümüzdeki günlerde hükümet ile iş dünyası arasındaki bu tartışmaların nasıl bir yön alacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Özellikle ekonomi ve hukuk alanındaki reformlar, iş dünyasının beklentileri ve hükümetin politikaları arasındaki dengenin nasıl sağlanacağını belirleyecek önemli başlıklar arasında yer alıyor.
