TÜSİAD Başkanı yasak kararı kapsamında yurt dışına çıkamayacak. Türkiye’nin en büyük iş dünyası kuruluşlarından biri olan TÜSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, genel kurul toplantısında yaptıkları açıklamalar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve kendilerine yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
Gerilimi Başlatan Açıklama İçin Tıkla
Bu gelişme, TÜSİAD ile hükümet arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açarken, iş dünyasında ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında büyük bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
TÜSİAD Başkanı Yasak Kararı Nasıl Alındı?
TÜSİAD Genel Kurulu, 13 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantıda, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Aras, Türkiye’de hukuk devleti ilkeleri, ekonomik istikrar ve yargı bağımsızlığı konularında önemli değerlendirmelerde bulundu. Özellikle hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve ekonomik güven ortamının korunmasının iş dünyası için kritik olduğu vurgulandı.
Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan açıklamaların yargıya yönelik telkin ve yönlendirme içerdiği iddiasıyla “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamaları kapsamında her iki isim hakkında resen soruşturma başlattı.
Başsavcılık, TÜSİAD yöneticilerinin ifadelerinde bazı davalarla ilgili yorum yaparak yargı süreçlerine etki etmeye çalıştıkları iddiasında bulundu. Soruşturmanın başlamasının ardından TÜSİAD içinde de durum değerlendirmeleri yapıldığı ve derneğin, demokratik süreçlere ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapan duruşunu sürdüreceği ifade edildi.
Gözaltı ve Mahkeme Süreci
Savcılığın talimatı doğrultusunda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Aras ifadeye çağrıldı ve polis eşliğinde İstanbul Adliyesi’ne götürüldü. Savcılık, her iki ismin yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasını talep etti.
Nöbetçi sulh ceza hakimliği, savcılığın talebini kabul ederek her iki TÜSİAD yöneticisinin yurt dışına çıkışını yasakladı ve adli kontrol uygulanmasına hükmetti.
Bu gelişme, iş dünyası, siyaset ve hukuk çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. TÜSİAD gibi ekonomik politikalar üzerinde önemli etkiye sahip bir kurumun liderlerinin yargı sürecine dahil edilmesi, Türkiye’deki yatırım ortamının geleceğiyle ilgili belirsizlikleri artırabileceği şeklinde yorumlandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den Sert Tepki
Kararın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda süreci sert bir şekilde eleştirdi.
Özel, “TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras’a yönelik soruşturma, hukukun siyasallaşmasının ve Türkiye’de demokrasi standartlarının gerilediğinin yeni bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’in bu çıkışı, muhalefetin TÜSİAD’a desteğini açıkça ortaya koyduğunu gösterirken, hükümetle iş dünyası arasındaki tansiyonun daha da yükselebileceğine dair işaretler sundu.
Özel’in açıklamalarında ayrıca, Türkiye’de iş dünyasının yargı sürecine dahil edilmesinin serbest piyasa ekonomisi ve uluslararası yatırımcı güveni açısından endişe verici olduğu vurgulandı.
İş Dünyasında Endişeler Artıyor
Bu gelişmeler, Türkiye’de iş dünyasının bağımsızlık alanı ve ifade özgürlüğü konularında endişeleri artırdı. Özellikle TÜSİAD gibi Türkiye ekonomisinin büyük bir kısmını temsil eden bir kuruluşun liderlerinin yargılanma süreciyle karşı karşıya kalması, uluslararası yatırımcılar açısından da yakından takip edilen bir gelişme haline geldi.
• Ekonomik İstikrar: İş insanları, hukuk sisteminin ekonomik öngörülebilirlik açısından kritik önem taşıdığına dikkat çekiyor.
• İfade Özgürlüğü: Türkiye’de iş dünyasının ekonomik ve hukuki konular hakkında ne kadar bağımsız konuşabileceği tartışma konusu olmaya devam ediyor.
• Uluslararası Yansımalar: Küresel yatırımcılar, Türkiye’de yargı süreçlerinin ekonomiyle ilişkisini dikkatle inceliyor.
Özellikle TÜSİAD yöneticilerine getirilen yurt dışı yasağı, Türkiye’nin iş dünyasında hukuki süreçlerin etkileri üzerine yeni bir tartışma başlattı. İş dünyası temsilcileri, bu tür gelişmelerin yatırım ortamını olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
TÜSİAD ve Hükümet İlişkileri Nereye Gidiyor?
Bu adli süreç, hükümet ile TÜSİAD arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
• TÜSİAD, daha temkinli bir duruş mu sergileyecek?
• Hükümet, iş dünyasının eleştirilerine karşı tutumunu sertleştirecek mi?
• Bu süreç, 2028 seçimlerine doğru iş dünyasının politik duruşunu nasıl şekillendirecek?
Özellikle 2028 seçimleri öncesinde hükümetin ekonomi politikaları üzerindeki eleştirilerin artması beklenirken, TÜSİAD’ın hükümet ile ilişkilerinin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Şu an için soruşturmanın nasıl ilerleyeceği belirsizliğini koruyor. Ancak TÜSİAD yöneticilerine yönelik bu yargı süreci, Türkiye’nin ekonomik ve demokratik dengeleri açısından kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor. İş dünyasının, hukuk ve ifade özgürlüğü alanında nasıl bir tutum sergileyeceği, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından belirleyici olabilir.
Son olarak, hükümetin iş dünyasına yönelik bu adımlarının, yatırımcıların Türkiye’ye olan bakış açısını nasıl etkileyeceği de önemli bir soru işareti olarak gündemde yer almaya devam ediyor.