MHP’nin Tavrı Siyasi Gündemin Odak Noktasında!
MHP, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan Kürtçenin resmi dil olması yönündeki yasa teklifi karşısında nasıl bir tavır alacak? DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek’in sunduğu bu teklif, anayasanın ilk dört maddesiyle doğrudan çeliştiği gerekçesiyle büyük tartışma yarattı. MHP’nin bu gelişmeye nasıl tepki vereceği, Cumhur İttifakı’nın geleceği açısından kritik bir soru olarak öne çıkıyor.
Teklifin İçeriği

DEM Parti tarafından sunulan yasa teklifi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de değişiklik yapılmasını öngörüyor. Teklifin üç maddesi şu şekilde:
• Madde 1: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de “Türk” ve “Türkçe” ifadelerinin yanına “Kürt” ve “Kürtçe” ifadeleri eklenmiştir. Böylece, Cumhuriyetin iki kurucu unsurunun ulusal ve dilsel eşitliği sağlanması amaçlanmaktadır.
• Madde 2: Kanun, yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
• Madde 3: Kanunun yürütülmesi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Bu maddeler, Türkçenin yanında Kürtçenin de resmî dil olarak kabul edilmesini ve devlet kurumlarında yer almasını sağlayacak bir değişiklik içeriyor. MHP’nin bu teklif karşısında nasıl bir tavır alacağı ise büyük bir soru işareti. Diğer yandan anayasanın ilk dört maddesi olduğu gibi duruyor.
İşte anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk dört maddesi ise şu şekilde; “
BİRİNCİ KISIM
GENEL ESASLAR
I. Devletin şekli
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Anayasa Krizi
MHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını savunan ve anayasanın ilk dört maddesinin tartışmaya açılmasına karşı çıkan en güçlü siyasi aktörlerden biri. Daha önce benzer girişimlere sert tepki veren MHP’nin, bu yasa teklifine karşı nasıl bir yol izleyeceği merak konusu.
Parti lideri Devlet Bahçeli’nin yapacağı açıklamalar ve mecliste izlenecek strateji, sürecin gidişatını belirleyecek. MHP, mecliste sert bir muhalefet yürüterek teklifin önünü tamamen kapatacak mı, yoksa farklı bir siyasi manevra mı izleyecek?
MHP’nin tavrı, sadece yasa teklifinin akıbetini değil, Cumhur İttifakı içindeki dengeleri de doğrudan etkileyecek. AK Parti’nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği de büyük önem taşıyor. İkinci İmralı Süreci
MHP açısından bir diğer kritik mesele, bu yasa teklifinin 22 Ekim 2024’te başladığı iddia edilen İkinci İmralı Süreci ile bağlantılı olup olmadığı.
Hatırlanacağı üzere, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecine MHP en sert muhalefeti yapan parti olmuştu. O dönemde MHP’nin baskıları, sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasında etkili olmuştu. Şimdi ise 2024’te benzer bir sürecin yürütüldüğü iddiaları, MHP’nin tavrını daha da sertleştirebilir.
Bazı kaynaklara göre, İmralı’da yapılan görüşmelerde ana dilde eğitim, yerel yönetimlerin özerklik kazanması ve siyasi af gibi konular tartışılıyor ve Kürtçenin resmi dil olması da bu sürecin bir aşaması olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişmeler ışığında akıllardaki en önemli soru şu: MHP, bu teklifin geçmesine izin verecek mi? Mecliste sert bir duruş sergileyerek teklifin tamamen rafa kaldırılmasını mı sağlayacak, yoksa siyasi dengeler doğrultusunda farklı bir strateji mi izleyecek?
Parti nin vereceği karar, sadece bu yasa teklifini değil, Türkiye siyasetinin yönünü de belirleyecek.