Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. İddianamede, “HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları” belirtildi.
Mart ayı başında HDP ile ilgili inceleme başlatan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Başsavcılığı’na yazı göndererek, aralarında HDP’li üst düzey yöneticilerin de bulunduğu 108 sanıklı Kobani İddianamesi ile HDP’liler hakkında düzenlenen fezlekelerin birer örneğinin gönderilmesini istemişti.
Kobani Soruşturmasında İddianame Hazırlandı
İnceleme sonucu HDP’nin “terör eylemlerinin odağı’’ olduğu gerekçesiyle iddianame hazırlandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne hazırlanan iddianameyi sundu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yazılı açıklamasında, ‘’Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir’’ denildi.
HDP’den tepki: ”Acizlik göstergesi”
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP’nin kapatılmasına yönelik açılan davayla ilgili açıklamada bulundu. Açıklamada AKP iktidarının, kendisine bağımlı ve taraflı hale getirdiği yargıyı, siyaseti dizayn etmek için bir sopa olarak kullandığı öne sürüldü.
HDP’ye yönelik kapatma davasının, ülke demokrasisi ve hukukuna ağır bir darbe olduğunu belirtilen açıklamada, ‘’Bu iktidar, darbeci bir yönetim olarak tarihe adını yazdırmıştır. AKP, kapatma davası ile yargı üzerinden MHP’ye bir kongre hediyesi vermiş, savcılar siyasi talimatla hareket etmiştir. Yaşananlar, AKP-MHP iktidar blokunun içine düştüğü derin acizliği de göstermektedir. Fikren, politik olarak ve sandıkta üstünlük sağlayamadıkları HDP’yi, şimdi yargı eliyle demokratik siyasetten tasfiye etmeyi hedeflemektedirler. Bu saldırganlıkları yaşadıkları derin korkudan kaynaklanmaktadır’’ denildi.
HDP etrafında kenetlenen milyonlarca insanın siyasi iradesine ve geleceğine sahip çıkacağı vurgulanan açıklamada, ‘’AKP-MHP iktidarı ise demokratik meşruiyetini yitirmiş, zor ve baskı aygıtlarıyla ayakta durmaya çalışmaktadır. AKP-MHP iktidarı şunu çok iyi bilmeli ki, ne yaparsa yapsın, asla boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz ve demokratik siyasetten asla taviz vermeyeceğiz, demokratik direnişimizi kararlı bir mücadeleyle sürdüreceğiz.
Tüm demokrasi güçlerini, toplumsal ve siyasal muhalefeti ve halkımızı bu siyasi darbeye, hukukun ve demokrasinin açıkça tasfiye edilmesine karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz.
Partimizin Merkez Yürütme Kurulu’nu yarın olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Sahip olduğumuz tarihsel mücadele geleneğiyle bu karanlık süreci atlatacağız. İnançlıyız ve kararlıyız. Mutlaka, ama mutlaka kazanacağız’’ ifadeleri yer aldı.
Bahçeli çağrıda bulunmuştu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geçen Ocak ayında, 6-8 Ekim (2024 Kobani olayları) iddianamesini dayanak göstererek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na Halkların Demokratik Partisi’ni kapatma davası açmaya çağırırken, bunun yapılmaması halinde kendi partisinin bu konuda başvuruda bulunacağını belirtmişti.
Bahçeli’den Yargıtay’a ‘‘HDP’ye Kapatma Davası Açın’’ Çağrısı
2014’te Kobani protestoları ve çatışmalarında 37 kişi yaşamını yitirmiş, 326’sı güvenlik görevlisi 761 kişi de yaralanmıştı.