Gündem

Ekrem İmamoğlu’nun ‘Sahte Diploma’ ifadesi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sahte diploma iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında verdiği ifadede suçlamaların hukuki temelden yoksun olduğunu belirtti.

WTS ile Maldiv Fırsatı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmada verdiği ifade ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İmamoğlu, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda ifade verdi.

Ekrem İmamoğlu, savcılık ifadesinde, soruşturmanın hukuki dayanağının olmadığını belirterek, “Bugünün kanunlarının 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır” dedi.

Ekrem İmamoğlu: Hukuk Devleti İlkeleriyle Bağdaşmayan Bir Süreç

İmamoğlu, ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini ve soruşturmanın siyasi bir amaç taşıdığını öne sürdü. Şu ifadeleri kullandı:

“Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim. Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil. Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son 1 ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır.”

“Avukatlarım Gerekli Açıklamayı Yapacaktır”

İmamoğlu, hazırlanan raporun gerçeği yansıtmadığını belirterek, şu sözleri kaydetti:

“Gerçeklerin çarpıtıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunlarının 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle sizden de bu raporda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır. Türkiye’nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbir şeyim yoktur. Avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır.”

“Geçiş İlanlarını Takip Ederek Başvurumu Yaptım”

Ekrem İmamoğlu, eğitim sürecine ilişkin verdiği detaylı ifadede ise şunları söyledi:

“İlkokulda başarılı bir hentbolcu olduğum için Cumhuriyet Ortaokulu’na geçiş yaparak orada okumak istediğimi ailemle paylaşmama rağmen, ailem spor yapmamı değil, okula gitmemi öncelediği için beni Trabzon Özel Köşk Ortaokulu’na yazdırdı. Üç yıl boyunca orada okudum ve ortaokulu başarıyla bitirdim. Aynı okulun lise bölümüne yazılmam için ailemin ısrarına karşı çıkarak, Trabzon Lisesi’nde okuma talebimi ısrarla dile getirdim. Hatta okullar açılmasına rağmen bir hafta boyunca okula gitmedim. Sonrasında, çok istediğim ve hayran olduğum Trabzon Lisesi’nde okumaya başladım. Lise eğitimimi de bu okulda başarıyla tamamladım. Okulumun 100’üncü dönem mezunuyum. Okulda futbol takımında kalecilik yaptım. Daha sonra, üniversite sınavında aldığım puanla KTÜ İşletme Fakültesi’ne girme arzum ailem tarafından kabul edilmedi. İnşaat mühendisliği okumamın, aile işimiz açısından daha doğru olacağı yönünde baskıyla karşılaştım. Tercihlerimi bu doğrultuda yaptığım için puanımın yetmediği inşaat fakültelerine giremedim. Dün gibi hatırlıyorum; tercihlerimde İstanbul’daki İnşaat Fakültesi ve KTÜ İnşaat Fakültesi vardı. Daha sonra ailemin yaptığı araştırmalar sonucunda, futbolda profesyonel imza atabilmem için beni Kıbrıs’taki Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne İnşaat Fakültesi’nde okumam için gönderdiler. Rahmetli amcamla gerçekleştirdiğim bu seyahatte, Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümüyle ilgili kayıt işlemlerini yapmış olmama rağmen, orada ziyaret ettiğim Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü’nü çok beğendim. Amcamı ikna ettim ve aşağıda anlatacağım şekilde o bölüme kaydımı yaptırdım. Kıbrıs’taki öğrenim hayatıma öncelikle Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği bölümüne girmek niyetiyle kayıt olarak başladım. Sonrasında Doğu Akdeniz ve Girne Amerikan Üniversiteleri’nin seviye tespit sınavlarına girdim. İnşaat mühendisliği okumak istememem sebebiyle 1988 yılında Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü’ne kayıt yaptırdım. Basına yansıyan ‘Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne kayıt yaptırdım’ iddiası doğru değildir. Bu konuda geçen bilgiler yanlıştır. Benim eğitim yaşamımla ilgili olarak; İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezuniyetim sonrası, ilgi duyduğum İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü Personel Yönetimi yüksek lisans programı sınavını kazandım. Ancak yoğun iş tempom sebebiyle sadece 2 ders alabildim ve bölüme devam edemedim. 2010’lu yıllarda geçmişe dönük af çıktığını öğrendiğimde, tekrar yüksek lisans programıma devam etmek için başvurumu yaptım ve bu hakkımı elde ettim. Derslerimi ve tezimi başarıyla tamamlayarak insan kaynakları üzerine yüksek lisans programımı bitirdim. Bana sormuş olduğunuz Özalp Tazan, hatırladığım kadarıyla o zamanlarda Girne Amerikan Üniversitesi’nde yöneticiydi. Necmettin Karaduman ise çok saygın, aynı zamanda TBMM Başkanlığı yapmış, ailece tanıdığımız Trabzon Milletvekili olduğu için kendisini tanırım. Geçiş sürecimle alakalı olarak, 1989 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapanları duymuştum. Ben de 1990 yılında geçiş ilanlarını takip ederek başvurumu yaptım.”

Yunanistan Golden

Aslı

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır. NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

Maldivler Turu
Başa dön tuşu