
Donald Trump alışık olunduğu üzere aldığı yeni bir karar ile gündemde .
Donald Trump hızlı başlangıcın ardından icraatlarını hız kesmeden sürdürüyor.
5 Kasım 2024 tarihinde eski Amerikan başkanı Joe Biden’ın yardımcısı olan Kamala Harris’i geride bırakarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, icraatlarını sürdürüyor. Partisinin Amerikan Senatosu ve Temsilciler Meclisi’nde de çoğunluk olmasının verdiği rahatlıkla, ilk dönemine nazaran eli çok daha rahat olan Trump, vaatlerini adım adım gerçekleştirmeye devam ediyor.
İsrail’e, Filistin’in karşısında verdiği kayıtsız destek ve özellikle bu konuda yaptığı son açıklamalarla başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyada tartışma konusu olan Trump, bunun yanı sıra döneminde Amerika’nın dış politikasının temelini oluşturacağını ifade ettiği “America First” (Önce Amerika) prensibi kapsamında ülkedeki sığınmacıları göndermek, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bitmesi yönünde adımlar atmak, Çin ve Amerika’nın petrol komşusuna karşı yeni vergi ve kısıtlamalar getirmek gibi pek çok adım atmış, bu adımların büyük kısmı dünyada tepki ve şaşkınlık yaratmıştı.

Özellikle Kanada, Grönland ve Panama Kanalı’nı Amerika’ya katma vaadi, yaratabileceği muhtemel sonuçlar bakımından tüm dünyada en fazla endişe yaratan hamlelerden biri olmuştu. Gelen tüm tepkilere rağmen Trump, politikalarını uygulamada taviz vermeden ilerliyor.
Trump, kendisini iktidara getiren Amerikan muhafazakâr tabanının taleplerine uygun olarak yeni bir adım daha attı. Bu adım, bazı çevrelerden tepki alıyor olsa da diğer alanlara kıyasla çok daha kabul edilebilir bir karar olarak değerlendiriliyor. Donald Trump, aldığı son kararla “erkek biyolojisine sahip kişilerin” (trans kadınların) kadın sporlarında yarışmasını yasakladı.
2024 Paris Olimpiyatları’nda kadınlar boks kategorisinde yaşanan tartışmalı olaylar, bu konuda Trump’a verilen desteği artıran önemli bir gerekçe olarak gösteriliyor.
DONALD TRUMP’IN KARARINA GİDEN SÜREÇ NASIL BAŞLADI?
Paris 2024 Olimpiyatları’nda Cezayirli Boksör Imane Khelif’in Altın Madalyası ve Cinsiyet Tartışmaları
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda kadınlar 66 kilo boks kategorisinde Cezayirli sporcu Imane Khelif, Çinli rakibi Yang Liu’yu 5-0’lık skorla mağlup ederek altın madalya kazandı. Bu başarı, Cezayir’in kadınlar boksundaki ilk olimpiyat madalyası olarak tarihe geçti.
Ancak Khelif’in zaferi, cinsiyet uygunluğu konusundaki tartışmaları da beraberinde getirdi. Geçtiğimiz yıl, Uluslararası Boks Birliği (IBA), Khelif’i “kadınlar müsabakasına katılmak için uygunluk kriterlerini karşılamaması” gerekçesiyle Dünya Şampiyonası’ndan diskalifiye etmişti.
Paris Olimpiyatları’nda ise Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Khelif’in yarışmasına izin verdi. IOC Sözcüsü Mark Adams, konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Cezayirli boksör kadın olarak doğdu, kadın olarak kaydedildi, hayatını kadın olarak yaşadı, kadın olarak boks yaptı ve kadın pasaportuna sahip. Bu bir transseksüel vakası değil.”
Ancak bu açıklama birçok kişiyi tatmin etmedi. İtalyan boksör Angela Carini, Khelif ile yaptığı maçın 46. saniyesinde ringden çekildi. Carini’nin antrenörü, maçın ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bunun zor bir konu olduğunu biliyorum ancak bu maç adil değildi.”
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de konuya ilişkin sert bir açıklamada bulundu:
“Erkek genetik özelliklerine sahip sporcuların kadın yarışmalarına kabul edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kimseye karşı ayrımcılık yapmak istediğimiz için değil, kadın sporcuların eşit şartlarda yarışma hakkını korumak için.”
Öte yandan, Cezayir Olimpiyat Komitesi (COA), Khelif’e yönelik eleştirileri “temelsiz propaganda” olarak nitelendirerek sporcuyu savundu. COA, Khelif’in yarışma hakkını korumak için gerekli tüm önlemleri aldıklarını belirtti.
Bu olay, spor dünyasında cinsiyet uygunluğu ve adil rekabet konularındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bazı kesimler, biyolojik farklılıkların kadınlar kategorisinde haksız rekabete yol açabileceğini savunurken, diğerleri ise cinsiyet kimliğine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca çeyrek final aşamasında Khelif, Türk boksörümüzü yenerek bir üst tura çıkmıştı. Bu durum, Türkiye’de de büyük tartışmalara neden olmuş ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne “adil rekabetin sağlanamadığı” yönünde bir itirazda bulunmuştu. Ancak bu itiraz, herhangi bir yaptırıma yol açmadı.
Trump’ın Kararı ve Yankıları
İşte bu çerçevede Donald Trump’ın kararı, genel olarak geniş bir rahatsızlık yaratmadı. Trump’ın özellikle Amerikan muhafazakâr seçmen kitlesi tarafından büyük bir destek gördüğü belirtiliyor.Özellikle Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Dünya Atletizm Federasyonu, bu karara tepki gösterdi. Ancak Trump ve ekibi, bu adımın kadın sporcuların adil rekabet hakkını korumaya yönelik bir hamle olduğunu savunuyor. Bundan sonrası için sürecin nasıl işleyeceği ve Donald Trump’ın yeni adımları , tüm dünya tarafından uzun süre ilgi ile izlenmeye devam edecek gibi gözüküyor.