Sedef Kabaş’ı tutuklayan hâkim, kıdem şartı taşıyor muydu ?
Gazeteci Sedef Kabaş'ı tutuklayan İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi Ertem'in HSK'nın belirlediği 4 yıllık kıdem şartını taşımadığı iddia edildi.
DW haberine göre Gazeteci Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla tutuklanmasına karar veren İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi Furkan Bilgehan Ertem’in 3 yıl 10 aylık meslek kıdemi olduğu, yargıya 2018’den avukatlıktan geçtiği öğrenildi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 21 Aralık’ta aldığı ilke kararına göre, hakimlerin İstanbul gibi birinci bölge yargı çevresinde sulh ceza hakimi olmak için 4 yıl aynı bölgede görev yapması gerekiyordu.
Ertem ise bu kriteri taşımıyor. DW Hakim Ertem’in; Açık Toplum Vakfı’nın kuruluşunda yer alan ve aynı zamanda TESEV yönetim kurulu üyesi, iş insanı, aktivist Osman Kavala hakkında 9 Mart 2020 tarihinde “casusluk” iddiasıyla verilen tutuklama kararının altında da imzası olduğu ortaya çıktığını iddia etti.
Gazeteci Sedef Kabaş, bir hafta önce yayınlanan TELE 1’de katıldığı programda, “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur.” demişti.
Bu sözler üzerine 21 Aralık’ı 22 Aralık’a bağlayan gece saat 02.00 sıralarında İstanbul’da yaşadığı evinde polislerce gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş, Cumartesi günü çıkarıldığı Çağlayan Adliyesi’nde Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla tutuklandı. Tutuklama kararının gerekçesinde “Kuvvetli suç şüphesi, kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olması, bu nedenle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı, bu doğrultuda tutuklama tedbirinin ölçülü olacağı” savunuldu.
Tutuklayan hakim, 2018’de yargıç olmuş
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği tutuklama kararının altında ise Hakim Furkan Bilgehan Ertem’in adı yer aldı. Ertem’in sicil numarası, yargıya son dönemde alınan hakim ve savcılara verilen numaralara işaret ediyor.
DW Türkçe’nin yaptığı araştırmada, Hakim Ertem’in kıdemsiz bir hakim olduğunu ortaya çıktı. Furkan Bilgehan Ertem, Ankara Hakim adayıyken 19 Mart 2018 tarihinde HSK’nın yaptığı kura kararnamesiyle İstanbul Hakimliği’ne atandı.
2008’de Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Ertem, 2012’den itibaren avukatlık yapmaya başladı. Hakim adaylığı sınavını kazanan Ertem, 2018’de ilk olarak İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğine getirildi. Ertem, bu görevde bir yıl dahi kalmadan 10 Temmuz 2019 tarihinde çıkarılan müstemir yetki kararnamesiyle İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi oldu.
İnsan Hakları Eylem Planı’na aykırı
Oysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Mart 2021 tarihinde açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda sulh ceza hakimliğine yapılacak yetkilendirmelerde asgari kıdem şartı getirileceği vurgulanmıştı. Planda, sulh ceza hakimliklerinin, idari yaptırım kararlarına karşı yapılan başvurularda ihtisaslaşmaları sağlanacağı ifade edilmişti.
HSK, bu kapsamda 21 Ocak 2022’de Resmi Gazete üzerinden “Sulh Ceza Hakimlerinin Kıdem Şartına İlişkin İlke Kararı” yayımladı. Bu karar kapsamında İstanbul ve Ankara’nın arasında bulunduğu “birinci bölgede” görev yapan sulh ceza hakimleri için bu bölgede 4 yıl görev yapma şartı getirildi. Ancak Ertem, şu an İstanbul’da 3 yıl 10 ay 3 gündür görev yapıyor. Bu ilke kararı uyarınca Ertem’in sulh ceza hakimi olarak görev yapmaması gerekiyor.
HSK’nın şimdi ilk yetki kararnamesinde 4 yılı doldurmayan Ertem’i görevden alıp almayacağı bilinmiyor.
Osman Kavala’yı da tutuklamış
Sedef Kabaş hakkında tartışmalı tutuklama kararını veren İstanbul 10, Sulh Ceza Hakimi Furkan Bilgehan Ertem’in aynı zamanda 9 Mart 2020 tarihinde iş insanı, TESEV Yönetim Kurulu üyesi Osman Kavala hakkında “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi ve askeri casusluk amacıyla temin etme” suçlamasıyla tutuklama kararı veren hakim olduğu iddia edildi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Kavala hakkında 18 Şubat 2020 tarihinde Gezi davasında tüm suçlardan beraat kararı vermişti. Cezaevinden tahliye edilen Kavala, ring aracının içerisindeyken gözaltına alınmış ve 15 Temmuz darbe girişimi suçlamasıyla yeniden tutuklanmıştı.
Bu kararın ardından Kavala, savcılık tarafından bu kez casusluk iddiasıyla tutuklamaya sevk edilmişti. Hakim Ertem’in casusluktan verdiği tutuklama kararıyla Kavala, üçüncü kez tutuklanmış oldu. Bu tutuklama kararının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kavala hakkında iddianame düzenledi. Kavala, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde halen tutuklu olarak yargılanıyor.
Kabaş’ın Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadesi
Öte yandan DW Türkçe, Sedef Kabaş’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde şüpheli sıfatıyla verdiği ifadeye de ulaştı. Bu konuşmayı yaptığı programın üzerinden bir hafta geçtiğini, ancak Takvim gazetesinde 20 Aralık’ta yayınlanınca yeniden gündem olduğunu belirten Kabaş, şunları ifade etti:
“Bunun ardından yüzlerce insan bana tehdit, hakaret ve lince başlayınca ben de atasözünü sosyal medya hesabımdan paylaştım. Hiçbir kişi ve kurumu hedef göstermedim. Konuşmamın bütününde genel olarak düşük üslubu eleştiriyorum. Türkiye’deki toplumun düşük bir üslupla konuşmaya başladığını eleştiriyorum. Ve tam tersi hakarete, küfre gerek yok diyorum.
İnsanlar tartışabilir ama bunları belli düzeyde, saygı çerçevesinde yapar. Hiciv, ironi kullanabilir ancak hakaret edemezler. Benim konuşmam tam tersi hakaret ve küfür edenlere yönelik yaptığım bir eleştiri konuşmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanı dahil kimseyi hedef alarak söylemedim. Kaldı ki kimseye hakaret etmedim.”
Kabaş’ın avukatı Uğur Poyraz ise müvekkili gözaltındayken Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün “Hak ettiği karşılığı bulacaktır” şeklinde paylaşım yapmasını eleştirdi. Bakan Gül’ün kendisine bağlı savcısını baskı altına almak ve etkilemek amacıyla suç işlediğini belirten Poyraz, bu konuda yasal yollara başvuracaklarını ifade etti.
Alican Uludağ / Deutsche Welle
İshak Alaton ve Felsefe | Sedef Kabaş soruyor