Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi kamu çalışanları için bir rehber hazırladı. Rehberde kamu çalışanlarına WhatsApp, Telegram gibi yabancı mesajlaşma programları yerine yerli mesajlaşma programlarının kullanılması zorunlu kılındı.
Yerli sistemlere geçiş önceliğinin istendiği rehberde WhatsApp, Telegram gibi yabancı mesajlaşma programları yerine yerli mesajlaşma programlarının kullanılması zorunluluk haline getirildi.
Milliyet’ten Kıvanç El’in haberine göre çalışanlar özel hayatlarında WhatsApp ve Telegram’ı kullanabilecek fakat kurumsal işlemlerde kullanamayacak. Rehberle tüm kamu kurumlarında siber saldırıların engellenmesi, bilgi sızdırılmasının kontrolünün sağlanması amaçlanıyor.
12 Başlıklı Rehber
“Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi” ismiyle yayınlanan rehberle “Yerli ve milli ürün kullanımının teşvik edilmesi”, “Mükerrer çalışmaların ve yatırımların önüne geçilmesi”, “Güvenlik tedbirlerinin üç seviyeli olacak şekilde derecelendirilmesi”, “Güvenlik tedbirlerinin uygulanıp uygulanmadığının denetlenebilmesi” gibi 12 başlıkta hedefler ortaya konuldu.
Milli güvenliği tehdit edebilecek türdeki kritik verilerin güvenliği amaçlanıyor.
Her bir çalışan hazırlanan özel bir anketi dolduracak ve ne kadar kritik bilgiye sahip olduğu ile kimlerin erişim imkanı olduğu belirlenecek. Anketle kurumların güvenlik altyapıları da derecelendirilerek bu derecelere göre altyapı çalışması yapılacak. Tüm kurumlar siber saldırılara hazır ve korunaklı olacak.
Yerli Mesajlaşma Uygulamaları Kullanılacak
Kurumsal haberleşmede WhatsApp ve Telegram yerine sunucuları kurum kontrolünde olan mesajlaşma uygulamaları kullanılacak. Rehberde konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Kurumun kendine ait bir haberleşme uygulaması yoksa mesajlaşma amacıyla sunucuları yurt içinde bulunan yerli ve milli uygulamalar tercih edilmelidir. Mevzuatta kodlu veya kriptolu haberleşmeye yetkilendirilmiş kurumlar tarafından geliştirilen yerli mobil uygulamalar hariç olmak üzere mobil uygulamalar üzerinden gizlilik dereceli veri paylaşımı ve haberleşme yapılmamalıdır”
Rehberde kurum tarafından satın alınan kullanıcı bilgisayarlarının sabit disklerinin veri kurtarmaya imkân sağlamayacak şekilde güvenli silme işlemine tabi tutulduktan sonra sistemlere dahil edilmesi de istendi.
Kuruma dışarıdan gelen e-posta eklerinin çok katmanlı güvenlik analizinden geçirilmesi istenen rehberde, bu içeriklerin, “beyaz liste/kara liste” olarak listelenmesi ve imza tabanlı anti-virüs testinde geçirilmesi istendi. Rehberde, “Bu aşamadan sonra hala kategorilendirilmemiş e-posta ekleri kum havuzunda çalıştırılmalıdır. Kum havuzu çözümlerinde dosyalar yurt içinde yerleşik olan sunucularda taranmalıdır” denildi.
Kuruma uzaktan bağlanacak cihazların; zararlı yazılımdan korunma, işletim sistemi ve uygulama güncelliği gibi hususlarda denetimden geçirilmesi de istenirken kurum politikalarına uygunluğu güvenli uzaktan bağlantı sağlayan sistemler üzerinden kontrol edilmesi belirtildi.
Parola giriş alanlarının uzun ve karmaşık olması istenirken rehberde, “Parola cümle kullanımına izin vermeli ya da teşvik etmelidir. Kurumlar güvenlik gereksinimlerine göre parola politikası belirlemelidir. Ayrıca parolalar için bir en uzun geçerlilik süresi tanımlanmış olmalıdır. Değişen parola fonksiyonu eski parolayı, yeni parolayı ve bir parola onayını kapsamalıdır” denildi.
“Yasak Yok” Açıklaması
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
“Rehber içeriğinde, ülkemizin verisinin ülkemizde kalması ve veri mahremiyeti konusunda bilinçli olunması vurgulanmıştır. Rehberde dijital altyapılarımızın siber saldırılara karşı mukavemetinin artırılması amacıyla kritik bilgi ve verilerin saklanma esaslarından kodlu ve kriptolu haberleşmeye, sosyal medya üzerinden gizlilik dereceli verilerin paylaşımından elektromanyetik yayılım güvenliğine, endüstriyel kontrol sistemleri güvenliğinden bulut bilişim güvenliğine kadar birçok konuda alınması gereken tedbirler seviyelendirilmiş olarak yer almaktadır.
Yabancı menşeli mesajlaşma uygulamalarının kullanımına ilişkin tedbir maddesi, sadece gizlilik içeren kurumsal haberleşme ve belge paylaşımına yöneliktir. Anılan tedbir maddesi ile kamu personelinin kişisel haberleşmelerde kullandığı anlık mesajlaşma uygulamalarına yönelik herhangi bir düzenleme ve kısıtlama bulunmamaktadır. Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi özelinde yer alan tedbir maddeleri kamu kurumları ve kritik altyapı hizmeti veren işletmeleri kapsamakta, kişilerin haberleşme hürriyetine müdahale edecek herhangi bir içerik barındırmamaktadır. Basında ve sosyal medyada yer alan WhatsApp, Telegram gibi mesajlaşma uygulamalarının yasaklanması yönündeki haberler gerçeği yansıtmamakta olup, vatandaşlarımızın ve kamu personelimizin günlük hayatlarında kullandıkları iletişim uygulamalarına yönelik bir kısıtlama kesinlikle söz konusu değildir.”