Fatih Altaylı: Sağlık Turizmi Deprem Yüzünden Geriledi
Fatih Altaylı sağlık turizmi hakkında çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Hastanelerdeki yabancı yoğunluğunun azaldığına dikkat çeken Altaylı, en büyük sorunun deprem korkusu olduğunu yazdı.
Geçtiğimiz hafta iki gününü hastanelerde geçirdiğini yazan Fatih Altaylı sağlık turizmi hakkında çarpıcı bilgiler verdi.
Altaylı, kendi sağlık kontrolleri için Acıbadem Maslak Hastanesi’nde ve annesinin göz operasyonu için Dünya Göz Hastanesi’nde bulunduğunu belirterek her iki hastanede dikkatini çekenleri şöyle anlattı:
“Acıbadem Hastanesi’ne son gittiğimde muhtemelen hastanedeki tek Türk bendim. Hastane koridorlarında Türkçeden başka her dil konuşuluyordu. Hastalar ya da sıra bekleyenler Arap, Rus, Ukraynalı, Uzakdoğulu, Türk Cumhuriyetli, Afrikalılardan oluşuyordu. Hastane sanki Birleşmiş Millet Genel Kurulu’nun kulisi gibiydi. Dünya Göz Hastanesi’ne de ne zaman gitsem durum farklı değildi. Ancak bu hafta dikkatimi çeken, her iki hastanede de ama özellikle Acıbadem’de yabancı hasta sayısında ciddi bir azalma vardı.”
Fatih Altaylı sağlık turizmi yazısında konuyla ilgili Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Başkanı Dr. Köksal Holoğlu ile buluştuğunu belirterek “Köksal Bey benim izlenimlerimi doğruladı, “Haklısınız. 2023 yılında sağlık turizmi bir önceki yıla göre yüzde 40 oranında geriledi” dedi. Nedenlerini araştırmışlardı ve şöyle sıraladı:” diye yazdı ve şöyle devam etti;
- 1. Deprem korkusu.
- 6 Şubat Depremi sonrası İstanbul Depremi’nin sürekli gündemde olması, sağlık turizminin başkenti İstanbul’a yönelik bir korku yaratmıştı ve gerilemedeki en temel neden buydu.
- 2. Konaklamada geçen yıla oranla aşırı yükselen fiyatlar, sağlık turizminde özellikle aile bireyleri ile birlikte gelen hastaların Türkiye’yi tercih etmemesine neden oluyordu.
- 3. İstanbul’un ünü dünyayı sarmış berbat taksileri, taksicilerle müşteriler arasında yaşananların artık her yerde bilinir olması bir diğer nedendi.
- 4. Özellikle Suriyeli Vito sürücüleri tarafından Arap turistlere anlatılan ırkçılık hikayeleri
Özellikle deprem korkusunun sağlık turizmindeki rakip ülkeler tarafından iyi kullanıldığını yazan Altaylı, “Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Başkanı Holoğlu, Türkiye’nin sağlık turizminde de son derece kaliteli bir hizmet vermesine rağmen orta ve düşük gelirlilere hitap eder bir durumda olmasını da bir sorun olarak görüyor. “Genel turizmde olduğu gibi sağlık turizminde de fakir ve orta gelirli ülkelerin talebi daha yüksek. Oysa biz Avrupa gibi hem ekonomik olarak güçlü ve hem de %50’si 65 yaş üzerinde olan pazarları hedeflemeliyiz. Ne yazık ki, AB sağlık ve bakım sigortaları, acil durum dışında, Türkiye’de yapılan sağlık işlemlerini ödemiyorlar. Oysa AB’de sağlık hizmetleri hem çok pahalı hem de uzun bekleme süreleri var. Bu bizi aşan bir konu ve ancak Dışişleri Bakanlığı düzeyinde özel temaslarla AB’nin hastalarına ve yaşlılarına bakılabilir” diyor.” ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı Sağlık Turizmi Yazısını Şöyle Bitirdi;
“Holoğlu’nun bahsetmediği ancak benim tespit ettiğim bir diğer sorun ise merdiven altı “sözde” sağlık kuruluşları.
İstanbul’un çevre ilçelerinde kurulmuş, muhtemelen büyük bölümü ruhsatsız, muhtemelen doktorları bile sahte sözde sağlık kuruluşları var ve bunlar çok ucuz fiyatlarla Avrupa’dan bile müşteri çekiyorlar. Sonrasında da hatalı ameliyatlar, yanlış operasyonlar ile Türkiye’nin sağlık sistemini dünyaya rezil ediyorlar.
Bunlara karşı ne önlemler alınabileceğini de başka bir gün konuşuruz.”