Bir araştırma, düşük karbonhidrat, yüksek yağ içeren “Keto benzeri” bir diyet programının, “kötü” kolesterol seviyelerini yükseltebileceğini ve bunun da kalp damarlarının tıkanması, kalp krizi ve felç gibi kalp damar rahatsızlıkları riskini iki kattan fazla artırabileceğini gösterdi. Araştırmanın başyazarı Dr. Iulia Iatan, “Çalışmamız sonucunda, LCHF diyetinin düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ya da kolesterol değerlerinin yükselmesine neden olduğunu, bunun da kalp hastalığı riskini artırdığını tespit ettik.” ifadelerini kullandı.
Yapılan değerlendirme sonrasında düşük karbonhidrat yüksek yağ (LCHF) diyeti yapan kişilerde, kalp damarlarının stent takılarak açılması gereken kalp damar hastalıkları, kalp krizi, felç, kol ve bacaktaki atardamarların tıkanması gibi birkaç önemli kalp damar hastalığına yakalanma riskinin iki kattan fazla olduğu görüldü.
Araştırmada Kullanılan Veri ve Bilgiler
- Araştırma, İngiliz veri bankası UK Biobank’tan alınan verilerle yürütüldü.
- 10 yıldan fazla süre düşük karbonhidrat, yüksek yağ diyeti yapan 305 kişinin değerleri, standart beslenme yapan bin 200 kişinin değerleriyle karşılaştırıldı.
- Kalp rahatsızlığı olanlar, diyabet, sigara alışkanlıkları ve obezite gibi sonucu etkileyebilecek olumsuzluklara sahip denekler araştırmaya dahil edilmedi.
- Araştırmaya katılanların yüzde 73’ü kadındı.
Keto Diyetinin Zararları
Çoğu sağlık uzmanı, vücudun yağ yakmasını sağlamak için karbonhidratları yasaklayan Keto diyetiyle meyve, baklagiller ve tam tahıllar gibi sağlıklı yiyeceklerden mahrum kalındığını belirtiyor. Stanford Önleme Araştırma Merkezinden Prof. Christopher Gardner ise bu araştırmanın Keto diyetinin yarardan çok zarar getirdiğini gösterdiğini belirterek LCHF diyetinin yan etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Gardner, Keto diyetiyle birçok önemli besin maddesinin, bitkisel kimyasalların ve antioksidanların yanı sıra lifli besin tüketiminin bırakıldığını, bu nedenle uzmanların diyetin uzun vadede zararlı olduğunu düşündüğünü aktardı.
Hakem değerlendirmesinden henüz geçmemiş olan araştırma, Amerikan Kardiyoloji Kolejinin Dünya Kardiyoloji Kongresiyle birlikte yıllık bilimsel toplantısında sunuldu.