Oppenheimer – Yeni Bir Perspektif

Oppenheimer Filmi Nolan Meydan Okuması

Film üzerine Konuşmaya başlamadan önce söylemek gereken bir kaç konu var ,ilk önce malumunuz ”,sinema dizi dünyasında oyuncular için özellikle farklı rollerde kendini kanıtlamalı tek role bağlı kalmak  olmaz ”diye yaygın bir kanaat vardır. Bu fikri desteklemeden ”herkes ” en iyi yaptığını yapsın diyenlerde pekala olabilir. Nolan bu filmi çekerek tartışmada safını belli etti , kendisi adına yeniyi denemeyi tercih etti. diyeceğim o ki;

Bazı yönetmenler belirli bir tarzla özdeşleşir ve bunu en iyi şekilde icra ederler. Nolan için bu tarz, şüphesiz ki “hikâye, aksiyon ve merak üçlüsü arasındaki dengeyi mükemmel kurduğu” filmler çekebilme yeteneğidir.

Oppenheimer, Christopher Nolan ve Sinema Anlayışı

Nolan’ın filmlerine baktığımızda üç temel özellik dikkat çeker:

1. Sağlam hikâye
2. Hızlı ve tutarlı akış
3. Kaliteli ve dozunda aksiyon

Bu üç unsur, izleyicinin hızla filme çekilmesini sağlar ve karakterlerden biriyle özdeşleşmeyi kolaylaştırır. Ne olup bittiğini anlamadan kendinizi filmin içinde bulursunuz. Çektiği kaliteli filmlerle sinemaya yeni bir soluk getiren Nolan, Prestij (2006) filminde ve Batman efsanesine bambaşka bir kimlik kazandırarak oluşturduğu yeni Batman evreninde bu başarısını açıkça göstermiştir.

Bu noktada, kişisel favorim olan Prestij başta olmak üzere tüm Nolan filmlerini izlenmesi gereken yapımlar olarak önerdiğimi belirtmek isterim.

Oppenheimer: Christopher Nolandan Farklı Bir Yaklaşım

Şimdi, bu görece uzun girizgâhtan sonra yazının ana konusuna, Oppenheimer’a gelelim. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Nolan bu filmde kendi tarzının dışına çıkarak neredeyse belgesel niteliğinde bir iş ortaya koymuş.

Beni bir izleyici olarak rahatsız eden tek bir nokta var; ancak ona geçmeden önce hakkını teslim etmek gerek. İşini Nolan kadar iyi yapan birinin konfor alanını terk ederek yeni bir şey denemesi, takdir edilmesi gereken bir çabadır. Çünkü yeniyi denemek, cesaret işidir.

Bu noktada, “2017’de çektiği Dunkirk de bir dönem filmiydi” diyenler olabilir. Ancak iki film aynı kategoriye girmez. Çünkü Oppenheimer’da olayların merkezinde bir kişi varken, Dunkirk’te odakta bir olay vardı. Bu yönüyle Oppenheimer, yönetmenin kariyerinde şüphesiz yeni bir perspektif olmuş ve önemli bir sayfa açmıştır.

Oppenheimer Filminin Konusu ve Akışı

Dünya tarihini kökten değiştiren atom bombasının mucidi Robert Oppenheimer’ın hayatını anlatan film, belgesel havasında ilerliyor. Büyük dâhinin özel hayatındaki çalkantılar, kişisel hırsları ve nihayetinde içine düştüğü etik buhran, başarılı bir şekilde yansıtılmış.

Bu noktada, performansıyla filme büyük bir katkı sunan Cillian Murphy’den bahsetmemek olmaz. Çoğu kişinin Peaky Blinders dizisinin başrolü olarak tanıdığı Murphy, bu filmde oyunculuğunu bir üst seviyeye taşıyarak karakterin iç dünyasını izleyiciye derinlemesine hissettiriyor.

Görsel Anlatım ve Yönetmenin Cesur Tercihleri

Filmdeki patlama sahnelerinin gerçek olduğunu da belirtmek gerekir. Bu, eseri daha da kıymetli kılıyor. Son yıllarda sinema sektörünün görsel efektlerin hâkimiyetine girdiği, hatta yapay zekâ tarafından yazılan senaryoların bile gündeme geldiği bir dönemde, Nolan’ın özel olarak satın aldığı bir tarlada gerçek patlayıcı kullanarak çekim yapması kesinlikle takdiri hak ediyor.

Oppenheimer Filmin Yorucu Yapısı

Gelelim filmi izlerken beni en çok rahatsız eden noktaya… Netflix, Amazon gibi platformlarda bulabileceğiniz filmin yarı belgesel niteliğinde olduğunu söylemiştik. Bu bilinçli bir tercih, zira film boyunca Oppenheimer’ın gözünden anlatılan sahneler renkli, diğer sahneler ise siyah beyaz olarak çekilmiş.

Ancak bu sahneler arasındaki geçişler oldukça sert ve hazırlıksız. Özellikle filmin üç saatlik süresi düşünüldüğünde, bir noktadan sonra izleyiciyi yorduğunu söylemek mümkün. Eğer yönetmen, dikkatli izleyiciyi diğerlerinden ayırmak amacıyla böyle bir tercih yaptıysa –ki böyle bir açıklama yaparsa şaşırmam– bu seçim filmin anlaşılmasını ve kritik anlarda izleyicinin hikâyeye tam anlamıyla adapte olmasını zorlaştıran yorucu bir unsur olmuş diyebilirim.

Bu nedenle, filmi izleyenler arasında “takip etmek zorlaştı” diyenlerin sayısının az olmayacağını düşünüyorum.
Mutlaka İzlenmesi Gereken Bir Film

Bununla birlikte, filmin kalitesini göz ardı etmemek gerekiyor. Oppenheimer, mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında yerini almış durumda. Hatta en iyisi, sinema salonunda izlemekti. Ancak sinemada izleme fırsatı bulamayanlar için, ilerleyen dönemde yeniden vizyona girmesini umalım.

Bu kaliteli yapımı izlemek için bir fırsat doğduğunda kaçırmamanızı tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler!

A. O. Scott / NationalTurk

Oppenheimer Fragman

NationalTerk Öneriyor; Kolombiya Gezilecek Yerler;