
Kırım Savaşı, Fransa’nın Rusya’ya Savaş İlan Etmesiyle Avrupa Çapında Bir Krize Dönüştü
Kırım Savaşı, 28 Mart 1854’te Fransa’nın Rusya’ya savaş ilan etmesiyle birlikte Osmanlı-Rus çekişmesinden çıkıp Avrupa’nın büyük güçlerini içine alan çok uluslu bir savaşa dönüştü. Bu tarihi adım, Osmanlı İmparatorluğu’nu ilk kez Batılı devletlerle aynı cephede savaşa sokarken, modern gazeteciliğin ve savaş tıbbının da temellerini atan bir dönemi başlattı.
Kutsal Yerlerden Sivastopol’a Uzanan Gerilim
Savaşın yüzeydeki sebebi Kudüs ve çevresindeki Hristiyan kutsal yerlerinin denetimi üzerinde Katolik Fransa ile Ortodoks Rusya arasındaki çekişmeydi. Osmanlı, başlangıçta Fransa’nın taleplerine daha yakın durdu. Bunun üzerine Rusya, Osmanlı topraklarına yönelik diplomatik baskı uygulamaya başladı. 1853’te Rusya’nın Eflak ve Boğdan’a asker sokması, krizi sıcak çatışmaya dönüştürdü.

Osmanlı, bu işgale karşılık aynı yıl içinde Rusya’ya savaş ilan etti. Ancak Osmanlı bu kez yalnız değildi. İngiltere ve Fransa, Rusya’nın Akdeniz’e inmesini stratejik bir tehdit olarak gördü ve Osmanlı’nın yanında cepheye dahil oldu.
Fransa’nın Savaş İlanı: Dönüm Noktası
28 Mart 1854’te Fransa, bir gün önce savaş ilan eden İngiltere’nin ardından Rusya’ya savaş ilan etti. Böylece savaş, Kırım merkezli ama çok cepheli bir hale geldi. Savaş yalnızca Karadeniz kıyılarında değil, Kafkasya, Baltık, Azak Denizi ve Karadeniz’deki liman kentleri etrafında da şiddetlendi.
Fransa’nın savaşa katılması, askeri anlamda Rusya’yı çok cepheli bir yük altına sokarken, diplomatik olarak da Osmanlı’nın yalnızlıktan çıkmasını ve Batı sistemine entegre olmasını sağladı.
Sivastopol Kuşatması ve Kırım Cephesi
Savaşın en kanlı aşaması, Sivastopol Kuşatması oldu. Rusya’nın Karadeniz’deki en güçlü deniz üssü olan Sivastopol, tam 11 ay süren kuşatma sonucunda düştü. Müttefik güçler (Osmanlı, İngiltere, Fransa ve Sardinya), burada büyük kayıplar verdi.
Kırım Savaşı, bu cephede yalnızca silahla değil, lojistik, iklim koşulları ve tıbbi yetersizliklerle de yürütüldü. Cephedeki zorluklar, savaşın medyaya ve halk sağlığına yansımasında etkili oldu.
Kırım Savaşı ve Savaş Muhabirliğinin Doğuşu
Kırım Savaşı, modern savaş muhabirliğinin doğduğu ilk büyük çatışmadır. İngiliz gazetesi The Times’ın muhabiri William Howard Russell, cepheden gönderdiği günlük raporlarla savaşı kamuoyunun gündemine taşıdı. Bu yazılar, dönemin hükümet politikalarını bile etkileyen kamuoyu baskısı yarattı.
Ayrıca ilk kez savaşta telgraf kullanıldı. Bu sayede haberler hızlıca Avrupa başkentlerine ulaşıyor, gazeteler her sabah cepheden haber basabiliyordu. Bu gelişmeler sayesinde halk, tarihte ilk kez savaşın gidişatına “canlı” tanıklık eder hale geldi.
Florence Nightingale ve Modern Hemşirelik
Kırım Savaşı, aynı zamanda modern hemşireliğin doğuşuna da sahne oldu. İngiliz hemşire Florence Nightingale, cephede kurduğu sahra hastaneleriyle yaralı askerlerin ölüm oranını ciddi şekilde düşürdü. Uyguladığı hijyen, bakım ve kayıt sistemleri, günümüzde hâlâ geçerli olan sağlık protokollerinin temelini oluşturdu.
Paris Antlaşması ve Diplomatik Kazanımlar
1856’da imzalanan Paris Antlaşması ile savaş sona erdi. Bu antlaşma, taraflar açısından çeşitli sonuçlar doğurdu:
• Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa devletler hukukunun resmî bir parçası kabul edildi.
• Karadeniz tarafsızlaştırıldı, Rusya’nın burada donanma ve tersane bulundurması yasaklandı.
• Eflak ve Boğdan prenslikleri, Osmanlı’ya bağlı ancak özerk statüde tanındı. Bu bölgeler 1878 Berlin Antlaşması ile bağımsızlığa kavuşacaktı.
• Sırbistan, özerkliğini Paris Antlaşması ile güçlendirdi; bağımsızlığını yine Berlin Antlaşması ile aldı.
Osmanlı İçin Zafer mi, Tuzak mı?
Kısa vadede Osmanlı, Rusya karşısında önemli bir diplomatik başarı elde etti. Ancak bu başarı ağır bir bedelle geldi:
• Savaş sırasında ilk kez dış borç alındı (1854). Bu durum, Osmanlı maliyesinin Avrupa finansına bağımlılığını başlattı.
• Avrupa’nın desteğini almak için Islahat Fermanı (1856) ilan edildi. Bu ferman, azınlıklara yönelik hak genişletmeleri içeriyordu.
• Savaş sonrasında Osmanlı, Avrupa’daki güç dengelerine daha da bağımlı hale geldi.
Avrupa İçin Dönüm Noktası
Kırım Savaşı, Avrupa’da da birçok gelişmeye yol açtı:
• Rusya, savaşı kaybetmenin ardından 1861’de serfliği kaldırdı ve büyük iç reformlara yöneldi.
• İtalya ve Almanya’nın birleşme süreci, savaş sonrası oluşan yeni dengeler sayesinde ivme kazandı.
• Avrupa halkları, savaşın basın yoluyla izlenmesi sayesinde siyasî süreçlere daha fazla ilgi duymaya başladı.
Kırım Savaşı, Bir Savaşın Çok Ötesinde
Bugün, 28 Mart 1854’te Fransa’nın savaş ilanıyla yeni bir aşamaya giren Kırım Savaşı, yalnızca bir askerî çatışma değil, modern dünyanın doğuş anlarından biridir. Gazetecilik, hemşirelik, kamuoyu baskısı, dış borçlanma ve uluslararası hukuk gibi birçok alan, bu savaşla birlikte yeni bir döneme girmiştir.
Kırım Savaşı, 19. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan etkileriyle, tarihin yalnızca sayfalarında değil, sistemlerinde de yaşamaya devam etmektedir.