Prof. Taşkın’ın impestor sendromu ve İngilizce konuşamama üzerine Twitter’da paylaştığı mesajlar şöyle;
“İngilizce konuşma konusunda yıllarca imposter sendromu yaşamış biri olarak iki gündür akışa düşen komiklikler şakalara iki ekleme yapayım. Benimkiler komik değil. Çünkü imposter sendromumuzun nedeni etrafımızdaki çakma ‘mükemmeliyetçi’ insanlar.
Herhangi bir ülkedaşımın dinleyici olarak katıldığı etkinliklerde hala normalden fazla geriliyorum. Çünkü onlar anlattığımı dinlemiyor. Misal çömezken katıldığım bir konferansta yabancılar tebrik iletirken memleketlilerimin gündemi yanlış telaffuz ettiğim birkaç sözcüktü.
Baya tartışma alevlendirmiş bir başka sunumumda da -yine küçüğüm, imposterim, yine problemin bende olduğunu sanıyorum- tanıdığım biri şey sormuştu “Bilmem kimin sorduğu soruyu gerçekten anladın mı? Bana anlamamışsın gibi geldi. Cevabın alakasızdı çünküüğğ” 😛
Yani memleketlilerimiz ne anlattığımızla ilgilenmiyorlar sıklıkla.
Misal araştırmacıların nasıl değerlendirilmesi gerektiğini anlatıyorsun ama onlar author’u nasıl komik telaffuz ettiğinle ilgileniyorlar. İngilizce tweet atarken hala biraz geriliyor olmamın sebebi de biraz bu.
Yıllarca ABD’de yaşamış doktor tweet atıyor, en mükemmel twitter yumurtaları kadının kullandığı bağlaçlara bakıp bu İngilizceyle nasıl yaşıyorsun orada diye yazıyor. Sen bu zehirli beyninle herhangi bir yerde yaşayabiliyorsan herkes her yerde yaşayabilir halbuki annem.
Bir dönem “ne uğraşacağım yae” psikolojisindeyken ABD’nin koyu cumhuriyetçi eyaletindeki bir üniversiteye kadrolu pozisyon için mülakata çağırıldım. Online olanı geçmiştim. Havaalanında karşıladılar beni. Beni karşılayan hoca sohbet açıyor. Kendimi ifade edemiyorum gibi geldi.
Dedim kusura bakmayın, belki kendimi doğru ifade edemeyebilirim. İngilizcem çok iyi değil.
Adam döndü dedi ki sakın İngilizcen için kimseden özür dileme. Yarın ziyaretinde göreceğin insanların çoğu bir dilden fazlasını bilmiyor. Öğrenme niyetinde de değil.— zehrataskin (@zehrataskin) February 22, 2022
Dedim kusura bakmayın, belki kendimi doğru ifade edemeyebilirim. İngilizcem çok iyi değil.
Adam döndü dedi ki sakın İngilizcen için kimseden özür dileme.
Yarın ziyaretinde göreceğin insanların çoğu bir dilden fazlasını bilmiyor. Öğrenme niyetinde de değil.
O bir saatlik araba seyahatinde çok şey öğrendim. Sonra twitter sayesinde çok şahane bir doktora sonrası araştırma çağrısı buldum. Çağrıyı atana yazdım. Maille anlatmam zor olur, uygunsan hemen skype yapalım dedi. Deli korkuyorum ya kendimi ifade edemezsem de fırsat kaçarsa diye.
Görüşmeyi yaptık. Şahane bir insan. Proje önerisini yazdım. Kazandım. Gittim. 2 yıl birlikte çalıştım. Ben hayatımda bu kadar çok eğlendiğim, bu kadar verimli çalıştığım iki yıl geçirmedim. Konuşurken hala çok hata yapıyorum. Onlar da yapıyor. Birlikte gülüyoruz.
Bu arada da İspanyolcadan Rusçaya onyüzmilyon dil öğrenmeye çalışıyorlar. Hata yapınca kendileriyle dalga geçiyorlar.
Kendi alanımdan bir dünya insanla çalıştım/tanıştım şu iki yılda. Have yerine had diyorum. -ing takılmayacak yere -ing takıyorum. Bir şekilde anlatıyorum derdimi
Ben normalde prova yapmazdım hiçbir konferans için. Hala da yapmam. Çünkü kullandığım örnekleri doğaçlama buluyorum ve eğer prova yaptıysam çok mekanik oluyor sunumlarım. Hiç hoşlanmıyorum yaptığım konuşmadan o zaman.
Geçmişte doğuştan Türkçe bilenlerin katılacağı İngilizce sunumlarda yanlış ek veya bağlaç kullanmayayım diye prova da yaptım. Prova yaptığım sunumlardan sonra da şey dediler: “neden bu kadar ruhsuzdun”, “neden çok sallandın”, “neden çok hızlı konuştun”
Yani siz ne anlatırsanız anlatın anlattığınızı dinlemiyorlar.
Yapmak istedikleri tek şey eleştirmek. Eleştirmek için dinliyorlar. O yüzden zamanında hissettiğim şeyleri hissediyorsanız yazdıklarım size iyi gelir umarım. İmposter’ın sebebi siz değilsiniz. Etrafınızdakiler.
Özellikle gençlere bunu yapmayın. Gelişimine gram katkınız olmayan insanların bir de imposter sendromu yaşamasına sebebiyet veriyorsunuz. Kimse mükemmel aksanla ve hatasız konuşmak zorunda değil. Sonuçta ben de bayılıyorum İngiliz aksanına ama ben yapınca komik oluyor. Kıps.
Bir toplantıdaydım. O arada tweet almış yürümüş. Şahane yorumlar gelmiş. Kiminin iç sesi olmuş. Manipüle edildiğinizi veya yaşadığınızın imposter olduğunu anladığınızda her şey değişiyor. Bir kişi bile benzerlik bulduysa çok sevinirim bu yüzden. Herkese çok teşekkürler.”
Bu haberlerde ilginizi çekebilir
Beşiktaş Kulübü ikinci başkanı Engin Baltacı Türkiye’nin gündeminde