ABD Başkanı Donald Trump, son günlerde Gazze hakkında yaptığı açıklamalarla büyük tepki topluyor. Gazze’yi “yıkım alanı” olarak tanımlayan Trump, bölgedeki Filistinlilerin kalıcı olarak başka ülkelere “yeniden yerleştirilmesi” gerektiğini savundu. Bu açıklamalar, uluslararası hukuk çerçevesinde zorunlu nüfus transferi yasağına açıkça aykırı olduğu için büyük bir tartışma yarattı.
Trump’ın Gazze planı
Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşme öncesinde ve sonrasında yaptığı açıklamalarda, Gazze’nin artık yaşanabilir bir yer olmadığını öne sürerek, Filistinlilerin bölgeden çıkarılmasını bir “insani çözüm” olarak lanse etti. Ancak, bu açıklamalar Arap dünyasında büyük bir öfkeye neden oldu. Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Filistin Yönetimi ve Arap Ligi, ortak bir bildiri yayımlayarak Trump’ın önerilerini reddettiklerini duyurdu. Açıklamada, böyle bir planın Orta Doğu’da istikrarsızlığı artıracağı, çatışmaları derinleştireceği ve barış umutlarını yok edeceği vurgulandı.
Zorla göç ve uluslararası hukuk
Uluslararası hukuk, savaş sırasında sivillerin zorla yerlerinden edilmesini kesin bir şekilde yasaklıyor. Trump’ın Gazze’de yaşayan 2 milyondan fazla Filistinliyi başka ülkelere zorla göndermek istemesi, uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu planın bir etnik temizlik girişimi olarak görülebileceğini ve uluslararası toplumun buna karşı çıkması gerektiğini vurguluyor.
Trump, açıklamalarında sadece Filistinlilerin bölgeden çıkarılmasını değil, Gazze’nin ABD tarafından alınarak yeniden inşa edilmesini de önerdi. Gazze’yi “Ortadoğu’nun Rivierası” yapacaklarını iddia eden Trump, bölgeyi uluslararası bir yerleşim alanına çevireceklerini söyledi. Ancak bu öneri, Filistinliler tarafından kendi vatanlarını kaybetme riski olarak değerlendirildi.
İsrail’in aşırı sağcı hükümeti destekliyor
İsrail’deki aşırı sağcı koalisyon ortakları ve yerleşimci hareketleri, uzun süredir Filistinlileri Batı Şeria ve Gazze’den çıkarmayı savunuyor. Trump’ın açıklamaları, Netanyahu’nun hükümetinde yer alan radikal sağcı liderler tarafından memnuniyetle karşılandı. İsrail’de bazı kesimler, bu planın Filistinlilerin bölgeden tamamen çıkarılması yönündeki hedeflerine ulaşmalarını sağlayabileceğini düşünüyor.
Özellikle 7 Ekim 2023’te yaşanan Hamas saldırılarının ardından, İsrail’de aşırı sağcı kesimler Gazze’nin tamamen boşaltılması gerektiği yönünde çağrılar yapıyor. Netanyahu hükümeti içinde yer alan bazı isimler, bu savaşı bir fırsat olarak görerek, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesini savunuyor. Trump’ın bu önerisi, İsrail’deki bu kesimler tarafından güçlü bir destekle karşılandı.
Filistinliler için büyük bir tehdit
Trump’ın önerdiği zorunlu göç planı, Filistin halkı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Gazze, halihazırda 1948 ve 1967 savaşları sırasında zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin torunlarıyla dolu bir bölge. Filistin halkı, Trump’ın açıklamalarını, kendi vatanlarından tamamen sürülme tehdidi olarak görüyor.
Arap liderler ve Filistinli yetkililer, Trump’ın önerisinin asla kabul edilemeyeceğini ve Filistinlilerin vatanlarında kalmaya devam edeceğini vurguluyor. Mısır ve Ürdün, daha önce de İsrail’in Filistinlileri kendi topraklarına göndermesi fikrine sert tepki göstermişti. Bu nedenle, Trump’ın planı bölgesel gerilimi daha da artırma potansiyeline sahip.
National Türk öneriyor: Sri Lanka: Tropikal güzellik ve kültürel mirasın keşfi