
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Ukrayna’ya yönelik tüm askeri yardımları durdurma kararı aldı. Karar, Biden döneminde onaylanan mühimmat, araçlar ve diğer askeri ekipmanları da kapsarken, Ukrayna’nın Rusya ile barış müzakerelerine yönelmesi gerektiği mesajı verildi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, bu adımın “kalıcı bir yardımı durdurma kararı olmadığı, ancak mevcut sürecin gözden geçirildiği” belirtildi.
Tüm Yardımlar Askıya Alındı
Beyaz Saray, Ukrayna’ya gönderilecek askeri yardımların tamamen durdurulduğunu duyurdu. Trump yönetimi, bu duraklamanın amacının Ukrayna’nın barış sürecine odaklanmasını sağlamak olduğunu savundu. ABD medyasına göre, karar sadece yeni yardım paketlerini değil, halihazırda sevkiyat aşamasında olan silah ve ekipmanları da kapsıyor. Örneğin, Polonya’daki transit bölgelerde bekleyen ABD askeri malzemelerinin gönderimi askıya alındı.
Bu kararın, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Beyaz Saray’da yaptığı gergin görüşmenin ardından alınması dikkat çekti. Trump, Zelenskiy’yi “üçüncü dünya savaşıyla kumar oynamakla” suçlamış ve “Barışa hazır olduğunda geri gel” mesajı vermişti.
Trump: “Zelenskiy Barışı İstemiyor”
Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Zelenskiy’nin “Savaşın bitmesi çok uzak” açıklamasına sert tepki gösterdi. “Bu, Zelenskiy tarafından yapılan en kötü açıklamalardan biri. Amerika bunu daha fazla tolere etmeyecek! Bu adam barışı istemiyor” ifadelerini kullanan Trump, Ukrayna’nın ABD’nin desteği olmadan Rusya ile müzakere masasına oturmak zorunda kalabileceğini belirtti.
ABD Başkanı ayrıca, Ukrayna’nın Rusya ile müzakerelere yanaşmamasının, Avrupa’nın tek başına bu yükü taşıyamayacağını bir kez daha gösterdiğini söyledi. Trump’ın “Ukrayna olmadan Rusya ile doğrudan diplomatik ve ekonomik ilişkileri yeniden kurmaya hazırlandığı” da ABD basınında geniş yer buldu.
Ukrayna: “Putin’e Verilen Açık Destek”
Ukrayna hükümeti, ABD’nin yardımını kesme kararını “Putin’e verilen açık bir destek” olarak değerlendirdi. Ukrayna parlamentosunun dış ilişkiler komitesi başkanı Oleksandr Merezhko, Reuters’a yaptığı açıklamada, “Bu, Ukrayna’yı teslim olmaya zorlamak anlamına geliyor. Putin’in taleplerini kabul etmemiz isteniyor” dedi.
ABD merkezli Ukrayna yanlısı sivil toplum kuruluşu Razom for Ukraine ise yaptığı açıklamada, “Trump yönetimi Ukrayna’ya askeri yardımı aniden durdurarak Rusya’ya batıya doğru ilerleme konusunda yeşil ışık yakıyor. Beyaz Saray derhal bu kararından vazgeçmeli ve Putin’e baskı yapmalı” ifadelerini kullandı.
Avrupa’dan Endişeli Açıklamalar
Trump yönetiminin kararının ardından Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya desteği artırmak için bir “gönüllüler koalisyonu” oluşturmayı tartışıyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna’nın Rusya karşısında yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Avrupa’nın daha fazla askeri sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan İskandinav ülkelerinin, ABD’nin desteği olmadan Ukrayna’ya asker göndermeye sıcak bakabileceği belirtiliyor. Ancak Trump yönetiminin Avrupa’dan daha fazla inisiyatif beklediği mesajı, kıtada yeni diplomatik tartışmalara yol açtı.
ABD’nin Yardımları ve Geleceği
ABD, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana toplamda 175 milyar dolarlık yardım sağladı. Bunun büyük bir kısmı askeri yardım olurken, bazı fonlar Ukrayna hükümetinin maaş ödemeleri ve temel hizmetleri devam ettirmesi için kullanıldı.
Biden yönetiminin görevi devretmeden önce duyurduğu 5.9 milyar dolarlık ek yardımın akıbeti de belirsizliğe girdi. Trump, başkanlık yetkisiyle Ukrayna’ya hiçbir yeni yardım onaylamadı ve Kongre’den de kısa vadede yeni bir paket çıkması beklenmiyor.
Trump yönetimi ayrıca, Rusya’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi ve Moskova ile ekonomik ilişkilerin yeniden kurulması konusunda bir plan hazırlıyor. Beyaz Saray’ın, Rusya’ya yönelik yaptırımları gevşetmek için Dışişleri ve Hazine Bakanlıklarından bir liste hazırlamalarını istediği bildirildi.
Bu gelişmeler, Ukrayna’nın savaşta yalnız bırakılabileceği ve Avrupa’nın daha fazla inisiyatif almak zorunda kalabileceği yönündeki endişeleri artırıyor.