Dünya

Suriye’de askeri hastanede işkence izleri taşıyan 40 ceset bulundu!

Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Şam’daki Harasta Hastanesi’nde ortaya çıkan cesetler, işkence ve kötü muamele iddialarını yeniden gündeme taşıdı. Cesetlerin, berbat koşullarıyla bilinen Saydnaya Cezaevi'nden geldiği öne sürüldü.

Seyşeller

Beşar Esad rejiminin devrilmesi sonrası Suriye’deki trajedinin boyutları gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Şam’ın banliyösünde yer alan Harasta Askeri Hastanesi’nin morgunda işkence izleri taşıyan 40 ceset bulundu. Suriye’deki muhalif güçler tarafından ortaya çıkarılan cesetlerin bazılarının yüzlerinde ve gövdelerinde yaralar ve morluklar tespit edildi.

Cesetlerin bazılarının üzerlerinde numara ve isim yazılı bantlar görüldü. Cesetlerin ne kadar süredir morgda tutulduğu belirsizliğini korurken, bazı cesetlerin çürüme belirtileri gösterdiği kaydedildi.

“Kendi Ellerimle Kapıyı Açtım”

Rejime karşı savaşan güney Suriye’deki bir muhalif grup üyesi olan Muhammed el-Hacc, yaşadığı dehşeti anlattı. “Kapıyı kendi ellerimle açtım, gördüğüm manzara korkunçtu” diyen El-Hacc, bir hastane çalışanından gelen ihbar üzerine hastaneye geldiklerini belirtti. İddialara göre, çalışan cesetlerin buraya gizlice taşındığını söylemişti.

Muhaliflerin askeri komutanlığına haber verdiklerini ve Kızılhaç ile koordinasyon kurarak cesetleri ailelerin teşhis edebilmesi için başka bir hastaneye taşıdıklarını söyledi.

Suriye’de Saydnaya Cezaevi İddiası

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ve çeşitli insan hakları örgütleri, Harasta Hastanesi’ndeki cesetlerin Saydnaya Cezaevi’nden getirildiğini öne sürdü. Saydnaya Cezaevi, işkence, açlık ve kötü muamele ile anılan bir hapishane olarak biliniyor.

Saydnaya Cezaevi’nde 2011’den bu yana yaklaşık 30 bin tutuklunun infaz edildiği veya işkenceyle öldüğü iddia ediliyor. Bu ölümler genellikle “ölüm kampları” olarak tanımlanan cezaevi içindeki özel bölmelerde gerçekleşiyor.

Cesetler Kitle Mezarlarına Gönderildi

Harasta Askeri Hastanesi’nin, cesetlerin toplandığı bir merkez olarak kullanıldığı iddia edildi. ADMSP’nin (Sednaya Hapishanesindeki Kayıplar Derneği) kurucu ortağı Diab Serriya, “Saydnaya Cezaevi’nden, Tişrin Hastanesi’nden ve Harasta Hastanesi’nden cesetler kitle mezarlarına taşınıyordu” dedi.

İnsan hakları örgütlerine göre, Suriye’deki Esad rejimi tarafından yapılan işkence ve infazlar, savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak kabul ediliyor.

“İnsan Kasaphanesi” Saydnaya

2017 yılında Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Saydnaya Cezaevi’ni “insan kasaphanesi” olarak nitelendirmişti. Raporda, her hafta onlarca kişinin infaz edildiği ve cesetlerin daha sonra kitle mezarlarına taşındığı belirtilmişti.

Bu infazların Suriye rejiminin üst düzey yetkililerinin onayıyla gerçekleştirildiği iddia edilirken, Suriye hükümeti bu suçlamaları “temelsiz” ve “asılsız” olarak nitelendirmişti.

“Kayıpların Aileleri Umutla Bekledi”

Rejim karşıtı güçler, Harasta Hastanesi ve Saydnaya Cezaevi çevresinde geniş çaplı bir arama çalışması yürüttü. Beyaz Miğferler (Suriye Sivil Savunma), 5 özel arama ekibi ve 2 K9 köpek birimiyle cezaevinde ve çevresinde kapsamlı bir araştırma yaptı. Ventilasyon boşlukları, bodrumlar, kanalizasyon sistemleri ve mahkûm hücreleri dâhil her yer arandı.

Buna rağmen, Beyaz Miğferler herhangi bir gizli bölüm ya da gizlenmiş bir alan tespit edemediklerini açıkladı. Aramayı izleyen birçok aile, kaybolan yakınlarının izini bulma umuduyla cezaevi çevresinde bekledi. Ancak sonuç alınamadı.

4.300 Tutuklu Kayıp

ADMSP’nin 28 Ekim 2024 tarihli bir belgeye dayanarak verdiği bilgiye göre, Saydnaya Cezaevi’nde 4.300 tutuklu bulunuyordu. Bu kişilerin 2.817’si “Beyaz Bina” olarak bilinen bölümde yargı kararlarıyla tutulurken, 1.483 kişi ise terörle ilgili suçlardan yargılanarak “Kırmızı Bina”ya yerleştirildi.

Bu rakamlar, Saydnaya’nın hâlâ Suriye’nin en korkulan cezaevi olduğunu ortaya koyuyor. ADMSP’ye göre, bu tutukluların bir kısmı tahliye edildi. Ancak bu bilginin bağımsız kaynaklarca doğrulanmadığı belirtildi.

Eski Yetkililere Hesap Sorulacak

Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Culani, Beşar Esad rejiminin eski üst düzey yetkililerinin yargılanacağını açıkladı. Özellikle işkenceye karıştığı tespit edilen yetkililerin isimlerinin ifşa edileceğini belirten Culani, yurt dışına kaçanların iadesi için uluslararası girişimlerde bulunacaklarını söyledi. Ayrıca, bu kişilerin yerini bildirenlere ödül verileceğini duyurdu.

İnsanlık Suçları Tartışmaları

Harasta Askeri Hastanesi’nde bulunan cesetler, Suriye iç savaşında insan hakları ihlalleri ve insanlık suçları iddialarını yeniden alevlendirdi. İnsan hakları grupları ve uluslararası kuruluşlar, Esad rejiminin yıllarca sistematik işkence, zorla kaybetme ve infaz politikalarını sürdürdüğünü belirtiyor.

Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütler, bu suçların insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Esad Rejiminin Çöküşü

Beşar Esad, muhalif güçlerin Şam’a ilerlemesinin ardından Suriye’den kaçtı. 24 yıllık iktidarının son bulmasıyla birlikte, rejim tarafından gizlenen suçların açığa çıkmaya başladığı gözlemleniyor. Harasta Hastanesi’ndeki cesetlerin bulunması, Esad rejiminin ne kadar vahşi bir sistem kurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İnsan hakları örgütleri ve muhalif gruplar, Suriye’deki bu vahşetin belgelenmesi ve sorumluların yargılanması gerektiğini vurguluyor. Ancak Suriye’nin geleceğinde bu suçların nasıl ele alınacağı belirsizliğini koruyor.

Suriye‘de Esad rejiminin çöküşüyle birlikte Ortadoğu’da dengeler altüst oldu.

Turizm Tatil Seyahat öneriyor: Yeni yıla Bali’de girmek gibisi yok!

Yunanistan Golden

Aslı

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır. NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

Maldivler Turu
Başa dön tuşu