Süper güçler Solomon Adaları’ndaki seçimleri takip ediyor
Solomon Adaları, büyük güçler arasındaki jeopolitik rekabetin gölgesinde genel seçime gidiyor.
Çin ile 2022’de imzaladığı güvenlik anlaşmasıyla Güney Pasifik’te stratejik açıdan kritik bir konuma gelen takımada ülkesi Solomon Adaları, büyük güçler arasındaki jeopolitik rekabetin gölgesinde genel seçimler için sandık başına gidiyor.
Solomon Adaları’nda genel seçim 17 Nisan’da
Pasifik’te 900’den fazla adaya yayılan yaklaşık 700 bin nüfuslu ülkenin 50 sandalyeli meclisinin üyelerini belirleyecek genel seçimler 17 Nisan’da yapılacak.
Geçen yıl ülkenin Pasifik Oyunları organizasyonuna ev sahipliği gerekçesiyle bu yıla ertelenen genel seçimde başbakanlık için 6 adayın adı öne çıkıyor. Çin ile ilişkileri geliştirmeyi savunan politikaların mimarı görevdeki Başbakan Manasseh Sogavare, ikinci dönem için koltuğunu korumayı hedefliyor.
Çin ile 2022’de imzaladığı güvenlik anlaşmasının ardından büyük güçlerin etki mücadelesi açısından kritik bir konuma gelen Solomon Adaları’nda seçimlerin ardından yönetimin nasıl şekilleneceği bölge siyasetini doğrudan etkileyecek.
Solomon Adaları ile Çin yakınlaşması
Daha önce 4 kez aralıklarla başbakanlık yapan Sogavare, 2019’da yeniden seçilmesinin ardından Tayvan ile diplomatik ilişkilerini keserek Pekin’i resmen tanıma kararı aldı. Bu adım, Solomon Adaları’nın Çin ile yakınlaşması sürecini başlattı.
Sogavare’nin mimarı olduğu, “Kuzeye Bakış” adı verilen politika, ülkenin kalkınma alanında Avustralya ve Yeni Zelanda gibi geleneksel ortakları dışında kuzeydeki Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi öngörüyordu.
Diplomatik tanıma ilişkisini Pekin’e çevrime adımı, Taipei ile ekonomik ilişkileri sürdürmeyi savunan muhalefetin tepkisiyle karşılaştı. Malatia Bölgesel Yönetimi Başkanı Daniel Suidani’nin destek verdiği, çoğunluğu bu bölgedeki adalardan gelen protestocular Kasım 2021’de başkent Honiara’da ayaklanma çıkardı.
Protestocuların başkentin bulunduğu Guadalcanal Adası’ndaki Çin mahallesinde dükkanlara saldırarak yaktığı ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar Avustralya, Yeni Zelanda, Fiji ve Papua Yeni Gine’den asker ve polis güçlerinin desteğiyle kontrol altına alınabildi.
“Güvenlik paktı”
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, olayların ardından mevkidaşı Jeremiah Manele ile yaptığı görüşmede, protestoların arkasında “gizli emelleri olan bazı güçlerin” olduğunu, Solomon hükümetinin adalarda düzeni ve istikrarı sağlama çabalarına ve kalkınma hedeflerine destek vermeyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Olaylar, Pekin yönetimini bir yandan işbirliğini güvenlik alanına genişletmeye mecbur bırakırken diğer yandan ABD ve müttefikleri ile Pasifik’te askeri ve ekonomik rekabetin arttığı bir dönemde bölgede önemli bir stratejik konum elde etme fırsatı yaratıyordu.
Çin ile Solomon Adaları arasında 20 Nisan 2022 “Güvenlik Alanında İşbirliğine Yönelik Hükümetler Arası Çerçeve Anlaşması” imzalandığı duyuruldu. Anlaşmanın detayları kamuoyuyla paylaşılmazken anlaşma taslağı olduğu iddia edilen bir belge, Solomon Adaları’nda muhalefet tarafından internette yayımlandı.
Anlaşmanın Çin savaş gemilerinin Solomon Adaları limanlarına demirlemesine, kısa süreli beklemesine, lojistik ikmali ve geçiş yapabilmesine olanak sağladığı ileri sürüldü. Ayrıca anlaşmayla Solomon Adaları hükümetine sosyal düzeni, insan yaşamını ve mülkiyeti korumak için Çin’den polis, zırhlı polis, askeri personel ve diğer koruyucu ve askeri güç talep etme yetkisi verildiği iddia edildi.
Anlaşmanın Pekin’in, Çin vatandaşlarını ve Çin’e ait projeleri korumak için ordusunu kullanmasının önünü açtığı, Pasifik Okyanusu’nun güneyinde kritik askeri üs sağladığı, bu yüzden bir “güvenlik paktı” niteliğinde olduğu yorumları yapıldı.
Jeopolitik rekabetin yeni cephesi
ABD’nin yanı sıra Avustralya ve Yeni Zelanda hükümetleri, yaptıkları açıklamalarda detaylarının şeffaf şekilde paylaşılmadığını savundukları anlaşmadan endişelerini dile getirirken anlaşmaya yönelik tepkiler Pasifik adalarının bölgedeki jeopolitik rekabetin yeni cephesi haline geldiğini ortaya koydu.
ABD’nin İngiltere ve Avustralya ile AUKUS’un yanı sıra Japonya, Hindistan ve Avustralya ile Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) gibi ittifak girişimleri, Çin’in Pasifik’teki ekonomik etkisini dengelemek amacıyla Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi (IPEF) önerisini ortaya atmasına karşı Pekin yönetiminin Pasifik ada ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirerek bölgede zemin kazanmaya çalışıyor.
Meclisteki 50 sandalye için 334 aday yarışacak
Çin’in Solomon Adaları’nda artan nüfuzu seçim kampanyalarının önemli tartışma konularından biriydi.
Muhalefet adayları, Sogavare’nin “Kuzeye Bakış” siyasetine topyekun karşı çıkmıyor ancak Çin ile ilişkilerdeki yolsuzluk ve rüşvet iddialarının araştırılmasını ve güvenlikle ilgili anlaşmaların daha şeffaf şekilde yürütülmesini talep ediyor.
Öte yandan nüfusunun yaklaşık 4’te 1’i yoksulluk sınırının altında yaşayan ülkede eğitim, sağlık ve altyapı hizmetlerindeki yetersizlikler, yaşama maliyetlerinin ve dış borçların artması gibi sorunların seçimin sonucu üzerinde belirleyici etki yaratacağı öngörülüyor.
Seçimde meclisteki 50 sandalye için 334 aday yarışacak. Ülkedeki 13 siyasi parti toplam 213 aday çıkarırken, 115 aday seçime bağımsız olarak katılıyor. Başbakan doğrudan değil, seçimlerin ardından oluşan meclis tarafından seçiliyor. Hükümeti kurabilmek için 26 milletvekilinin desteği gerekiyor.
Seçimlerde Başbakan Sogavare, kurucusu olduğu Mülkiyet, Birlik ve Sorumluluk Partisi (OUR) tarafından aday olarak gösterildi. Eski Başbakan Rick Houenipwela’nın Demokratik İttifak Partisi (DAP) ile muhalefet lideri Matthew Wale’nin Solomon Adaları Demokratik Partisinin (SDIP) Wale’i aday gösterdiği “CARE” koalisyonu, onun en önemli rakibi olarak öne çıkıyor.
Öte yandan eski Başbakan Gordon Darcy Lilo’nun Solomon Adaları Kırsal Kalkınma Partisi (SIPRA), ülkenin ilk Başbakanı’nın oğlu Peter Kenilorea Jr’ın Birlik Partisi (UP) ve Martin Housanau’nun Kadere Partisi ile Malatia Bölgesel Yönetimi Başkanı Daniel Suidani’nin kurduğu Umi for Change (U4C) hareketi de seçimlerde parlamentoda sandalye kazanmak ve hükümet pazarlıklarında pay sahibi olmak için yarışacak.
26 Mart’ta ABD’nin Baltimore kentinde Francis Scott Key Köprüsü’ne yük gemisi çarpmıştı. Olay sırasında nehre düşen 1 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı.
Turizm Tatil Seyahat öneriyor: Yaz aylarında ziyaret edilecek en güzel 10 ülke